Ekonomide riskler artıyor
TİSK, siyasi ve ekonomik belirsizliklerin, makro dengeleri olumsuz etkilediği uyarısında bulundu. TİSK,var olan risklerin yanına, yeniden seçime gidilme ihtimalinin ve terörün neden olduğu politik risklerin de eklendiğine dikkat çekti
06.08.2015 00:00:00
ERSAN İLTER/İSTANBULTürkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) Aylık Ekonomi Bülteni'nde dünya ekonomisinin, Avrupa, Yunanistan ve Çin kaynaklı riskleri göğüslemeye, mevcut kırılgan istikrarı korumaya çalıştığına da dikkat çekilerek, "Ancak bugün istikrarlı gibi görünen ülkeler dahi ya yüksek borçlanma ya da yüksek cari açık nedeniyle sorun yaşamaya adaydır. Özellikle ABD Merkez Bankası'nın (FED) politika faiz oranlarını yükseltmesi ile birlikte iç ve dış dengesi zayıf düşmüş ekonomiler, istikrarı sağlamakta zorlanacaklardır. Nitekim IMF, bu ayın sonuna doğru yayınladığı Dış Alem Raporunda Türkiye, Malezya ve Güney Afrika'nın rezervlerinin döviz cinsinden kısa vadeli borçlarına göre yetersiz olduğu ve bankacılık sektörünün buradan doğacak döviz riskini karşılamakta zorlanabileceği tespitini yapmıştır" ifadeleri kullanıldı. TİSK Bülteni'nde ayrıca şunlar kaydedildi: "Sıraladığımız bu riskler, ekonomideki belirsizliği artırmaktadır. Bu da doğal olarak para, döviz ve mal piyasalarında fiyatları yükseltmekte, zaten zayıf seyreden yatırım eğilimini daha da aşağıya çekmektedir. Halen yüzde 3 civarında seyreden büyüme hızındaki yetersizliğin işsizliği daha da artırabileceği, kaygı yaratan bir diğer husustur. Ancak Hükümetin şimdiye kadar bütçe dengesini bozucu hamlelerden kaçınmış olması ve mali disipline bağlı kalması Türkiye Ekonomisi için çok önemli bir avantaj sağlamaktadır". İhracat yerinde sayıyor Dış ticaret verilerine de değinilen TİSK Bülteni'nde ihracatın 2015 Haziran ayında, 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 6.9 azalarak, 11 milyar 996 milyon dolara gerilediği, 2015 Ocak-Haziran döneminde de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.2 azalarak 75 milyar 512 milyon dolara düştüğü kaydedildi.TİSK değerlendirmesinde "Türkiye ihracatta zorlanmaktadır. İhracattaki düşüşte, küresel ölçekte dış ticaret hacminin daralması ve Dolar/Euro paritesindeki değişim etkili olmaktadır" denilirken, ihracatta "adeta yerimizde sayışımızın" temel nedenleri olarak da şunlar sıralandı:- Türkiye'nin yüksek katma değerli ya da sermaye yoğun (yüksek teknoloji ürünü) mallar ihraç edememesi, ihracatı artırmayı engellemektedir. - Türkiye son on yıldır ihraç ürünleri gamında değişiklik yapamamıştır.- Türkiye benzer ürünleri ihraç eden ülkelerin baskısı altındadır. Örneğin tekstilde başta Çin, Uzak Doğu'nun baskısı ileri düzeylerdedir. Zaman içinde gelişmişlik düzeyi Türkiye'nin altında olan ülkeler de rekabet piyasasına girmektedir.- En fazla ihraç ettiğimiz ürün olan otomotivde yurt içinde kalan katma değer düşüktür.- Politik nedenle Türkiye'nin geleneksel ihracat pazarlarındaki konumu zayıflamıştır. Örneğin yılın ilk yarısında Kuzey Afrika'ya yapılan ihracat yüzde 15.8 azalmıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.


















































































