Ekonomide sıkıntılı hafta
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı'ndan alınıp bu göreve Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nun atanması sonrasında gözler piyasalara, özellikle dövizdeki harekete çevrildi. Bankalar haftasonu kur işlemlerinde alış ve satış fiyatı arasındaki marjı dolarda 75, Euro'da 91, Sterlin'de ise 105 kuruşa kadar çıkardı.
22.03.2021 00:10:00
RECEP BAHAR / ANALİZ
Türk halkı, 20 Mart Cumartesi sabahına sürprizle uyandı. Ciddi sarsıntının eşiğine gelmiş bir ekonomiyi devralan ve çok sayıda yerli ve yabancı iktisatçıya göre başka seçeneği olmadığı için 'doğru ilacı' uygulayan Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, beş ayını dolduramadan gece yarısı saat 02.27'de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevinden alındı. Önceki başkanlar Murat Uysal 7 Kasım 2020'de ve Murat Yalçınkaya ise 5 Temmuz 2019'da benzer şekilde görevlerinden alınmıştı. Çetinkaya 3 yıl 2 ay, Uysal 1 yıl 4 ay görevde kalırken, Ağbal için bu süre 4.5 ay kadardı! Çetinkaya'dan önce AK Parti döneminde Merkez Bankası başkanlığı görevini ifa eden Erdem Başçı (2011-2016), Durmuş Yılmaz (2006-2011), Süreyya Serdengeçti (2001-2006) 5 yıllık normal görev sürelerini tamamlamıştı. Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, henüz 3. yılında olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde göreve gelen 4. Merkez Bankası Başkanı oldu.
Ağbal'ın aldığı ve devrettiği miras
Ağbal, 7 Kasım'da Merkez Bankası Başkanlığına atandığında ABD Doları 8.58, Euro ise 10.20 liraya çıkmıştı. Dahası Merkez Bankası rezervleri TL'yi 6.80 bandı altında tutmak için yaklaşık 126.3 milyar dolarlık döviz satışı nedeniyle 'eksi'ye düşmüştü. Ağbal'ın işi zordu. Bir taraftan döviz rezervlerini artırmak, öte yandan kitlelerin canını yakan enflasyonu düşürmek zorundaydı. Ağbal'ın başkanlığındaki Merkez Bankası, peş peşe faiz artışına gitti. Faizler, dört ay içinde yüzde 10.25'ten yüzde 19.00'a yükseldi. Şubat ayında dolarda 6.90 seviyesi görülmesine rağmen, Merkez Bankası istenilen ölçüde rezerv biriktiremedi. Ağbal, doların aşırı düşmesine yol açarak, ihracatçıyı sıkıntıya sürükledi. Bu durumda ihracatçı birliklerinden peş peşe eleştiriler geldi. Türkiye'nin bu dönemde ABD ile S400 başta olmak üzere sıkıntılı başlıklarının uç vermesinin ve ABD'de tahvil faizlerinin artmasının etkisiyle dolar 8-12 Mart haftasında 7.78'e kadar yükseldi. Yüksek faiz döviz kurlarındaki oynaklığı engelleyememişti!
Ağbal'ın bileti kesiliyor
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), 18 Mart'ta politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 200 baz puanlık artışla yüzde 17'den yüzde 19'a çıkarması, yüksek faizden hazzetmediğini her fırsatta kamuoyu ile paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan için bardağı taşıran son damla oldu. Erdoğan, ABD'de New York'taki Wall Street piyasasının kapanmasının hemen ardından Ağbal'ı görevden aldığını dünyaya ilan etti. Ağbal'ın politikaları Batı'da ekonomi çevrelerine yön veren Financial Times, Economist ve Wall Street Journal gibi yayın organları tarafından övülüyordu. Hatta Economist dergisi, Perşembe sabahı baskıya giren ancak aynı günün akşamında online abonelerin erişimine açılan sayısında Ağbal'ın doğru politikalar izlediğini ancak görevinde uzun süre kalamayacağını yazmıştı. Gerçi aynı kanaatte olan Türkiye'de çok sayıda ekonomist vardı!
Erdoğan sinyali vermişti
Naci Ağbal, başkanlığı sırasında 'enflasyonla mücadeleyi' öne çıkarmıştı. Bilindik politikaları uyguladı, bunlarda da kararlı bir duruş sergiledi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kafasındaki ekonomik anlayış farklıydı. Nitekim Erdoğan, 12 Mart'ta açıkladığı reform paketinde, "İkide bir fiyat istikrarı diyorlar, biz onu bir kenara koyduk" diyerek, para politikası duruşunda değişiklik sinyali vermişti. Peki, fiyat istikrarı yani enflasyonla mücadele bir kenara konursa ne olur? Cevap şöyle... Kamu bankalarının uyguladığı faiz oranları düşürülür, inşaat başta olmak üzere ekonomiyi büyütebilecek bazı sektörler kredilerle desteklenir. Ancak bu yöntem Berat Albayrak'ın Ekonomi ve Hazine Bakanlığı döneminde uygulandı. Konut satışları patladı, ekonomide çarklar az da olsa hızlandı. Ancak son dönemde Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin illerin sanayi ve ticaret odaları başkanlarıyla düzenlediği online etkinliklerde başkanlar net olarak KOBİ'lere verilen kredilerin önemli bir bölümünün dövize, altına, emlaka ve lüks araca gittiğini kaydetti. İkinci el konut satışlarından ede edilen gelirler de ağırlıklı olarak dövize ve altına gitti. Durum bu olunca ithalat, buna bağlı olarak dış ticaret açığı ve cari açık patladı. Merkez Bankası'nın dövizleri uçup gitti. Pantolonun bir tarafı yamalanırken, öte tarafı açıldı, hem de üst taraftan!
Yeni başkanın ilk mesajının anlamı
Merkez Bankası'nın (TCMB) yeni başkanı Şahap Kavcıoğlu, ilk açıklamasını Pazar sabahı yazılı yaptı. TCMB'nin, kanunla belirlenmiş görev ve yetkiler çerçevesinde enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama temel hedefi doğrultusunda para politikası araçlarını etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğini belirten Kavcıoğlu, şunları kaydetti: "Enflasyondaki gerileme, ülke risk primlerindeki düşüş ve finansman maliyetlerindeki kalıcı iyileşme yoluyla makroekonomik istikrarı olumlu etkilerken, yatırım, üretim, ihracat ve istihdamı artırıcı sürdürülebilir büyüme için de gerekli koşulların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda Para Politikası Kurulu toplantıları, daha önce kamuoyuna ilan edilen takvime uygun şekilde yapılacak olup uygulanacak politikalarda şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda tüm paydaşlar ile iletişim kanalları etkin bir şekilde kullanılacaktır." Kavcıoğlu'nun açıklamasının tefsiri şöyle: Politika faizinin akıbetine karar verilecek olan bir sonraki Para Politikası Kurulu toplantısı tarihine kadar yani 15 Nisan 2021'e kadar yüzde 19'luk faiz oranına dokunmayacağız. Fiyat istikrarını esas alacağız.
Bugün piyasalarda neler olur?
Piyasa aktörleri bugün döviz kurlarında bir miktar yükselme bekliyor. ABD Savunma Bakanı Austin ile ABD'nin Ankara Büyükelçisi Satterfield'in S400 konusunda Türkiye'ye parmak sallaması, kuşkusuz döviz üzerindeki baskıyı artıracak. ABD Başkanı Biden'ın da Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmasını eleştirmesi de cabası... Lakin politika faizinin bir süre daha yüzde 19'da kalacak olması, piyasa aktörlerinin bir süre sonra durulmasına yol açabilir. Bankalar haftasonu kur işlemlerinde alış ve satış fiyatı arasındaki marjı dolarda 75, Euro'da 91, Sterlinde ise 105 kuruşa kadar çıkardı. Hafta içi işlemlerde söz konusu fark, 5-10 kuruş arasında seyrediyor. Pazar günü saat 21.40'tan itibaren döviz kurları Yeni Zelanda'da açılan piyasadaki hareketlenmenin (Wellington piyasası) etkisiyle fırladı. Dolar bir ara 8.49'a kadar yükseldi. Sterlin 11.50'yi geçti. İlk aşamada kamu bankalarının yurtdışı piyasalara döviz sattığı belirtiliyor. Özetle bugün çalkantılı geçecek. Dövize son şeklini bugün akşam saatlerinde Wall Street (New York) verecek.