Tarih boyunca ekonomik savaş, askeri savaşın ayrılmaz bir parçası olarak sürdürülmüştür. Günümüzde ise ekonomik savaş, askeri savaşa tercih edilmektedir. Çünkü ekonomik savaşta askeri savaş gibi zayiat verme ihtimali yoktur. Ekonomik savaş, güçlü ekonomik istihbarata dayandırılarak yapılırsa, zayiat, zarar ve ziyan hiç de olmayabilir.
Bundan dolayıdır ki, ekonomik savaşlar artmış ve yaygınlaşmıştır. Bir başka deyişle ekonomik güvenlik, askeri güvenlik kadar önem kazanmıştır. Ekonomik savaşlar içerisinde finansal savaşların ayrı bir özelliği bulunmaktadır.
Esasen finansal savaşlar yerine finansal saldırılar demek daha doğru olur. Zira savaşlar karşı güçler arasında yapılır. Hâlbuki birçok ülkenin finansal alanda savaşacak silâhları bulunmamaktadır, onlar sadece savunma konumundadırlar.
Ekonomik savaşlar, ekonomik istihbarat ve ekonomi casusluğunu zorunlu kılmaktadır. Aslında ekonomik savaşlar gibi, ekonomik istihbarat ve ekonomik casusluk da yeni kavramlar ve olaylar değildir. Ancak teknolojinin ve iletişim araçlarının değişmesiyle, bu alanlarda da değişimler yaşanmıştır, halen de yaşanmaktadır.
Öyle ki, bilgisayarlarla ekonomik istihbarat ve ekonomik casusluğun en âlâsı yapılabilmektedir. Sanayi ve teknoloji casusluğunun, bilgi ve tasarım hırsızlığının tümü ekonomik istihbarat olarak değerlendirilmektedir.
Ekonomik savaş ve ekonomik istihbaratın hedefinde yalnızca devletler bulunmamaktadır. Devletlerle birlikte şirketler de hedef tahtasındadır. O bakımdan ekonomik istihbaratı, şirketler de kendi aralarında dahi yapmaktadırlar. Bu alanda çok ilginç olaylar yaşanmaktadır.
O kadar ki, rakip şirketler birbirlerinin elemanlarını casus olarak kullanmayı bile denemektedirler. Dahası casusluk, ekonomik tetikçilik yapabilecek kişilerin, uzman adıyla rakip şirketlerde işe alınmalarına öncülük edilmektedir.
Sanayileşmiş ülkeler, ekonomik savaş için kurumlar kurmakta, araştırma ve inceleme yapmaktadırlar. Örnek olarak Fransa'nın Savunma Bakanlığına bağlı olarak kurduğu "Ekonomik Savaş Akademisi" gösterilebilir. Fransa bununla da yetinmemiş, Dış Güvenlik Müdürlüğü bünyesinde bir de "Ekonomik İstihbarat" bölümü oluşturmuştur. ABD ise savaş, istihbarat ve casusluk kurumlarını büyük oranda ekonomi alanında görevlendirmiştir.
Bu gelişmelerin temel nedenlerinden biri, erken sanayileşmiş ülkelerde büyümenin yavaşlaması ve ekonominin durağanlaşmasıdır. Yeni sanayileşen ülkelerin, modern teknikleri çok çabuk ve kolay alması, erken sanayileşmiş ülkeleri korkutuyor ve endişeye sevk ediyor. Daha açık bir deyişle, erken sanayileşmiş ülkeler, başka ülkelerin sanayileşmelerini önlemek için, ekonomik savaşa başvurmaktan başka bir yol görmüyorlar.
Ülkemizin yöneticileri ise ekonomik savaş içerisinde olduğumuzu kabul ediyor ve bu konuda hamasi nutuklar atıyorlar. Fakat ekonomik savaş için dünyada yapılanların çok gerisinde kalıyorlar. Hatırlatmak isteriz ki, ekonomi, hayatın en önemli gerçeklerinden biridir ve hiçbir zaman hamasetle yürümez ve yönlendirilemez.
Bundan dolayıdır ki, ekonomik savaşlar artmış ve yaygınlaşmıştır. Bir başka deyişle ekonomik güvenlik, askeri güvenlik kadar önem kazanmıştır. Ekonomik savaşlar içerisinde finansal savaşların ayrı bir özelliği bulunmaktadır.
Esasen finansal savaşlar yerine finansal saldırılar demek daha doğru olur. Zira savaşlar karşı güçler arasında yapılır. Hâlbuki birçok ülkenin finansal alanda savaşacak silâhları bulunmamaktadır, onlar sadece savunma konumundadırlar.
Ekonomik savaşlar, ekonomik istihbarat ve ekonomi casusluğunu zorunlu kılmaktadır. Aslında ekonomik savaşlar gibi, ekonomik istihbarat ve ekonomik casusluk da yeni kavramlar ve olaylar değildir. Ancak teknolojinin ve iletişim araçlarının değişmesiyle, bu alanlarda da değişimler yaşanmıştır, halen de yaşanmaktadır.
Öyle ki, bilgisayarlarla ekonomik istihbarat ve ekonomik casusluğun en âlâsı yapılabilmektedir. Sanayi ve teknoloji casusluğunun, bilgi ve tasarım hırsızlığının tümü ekonomik istihbarat olarak değerlendirilmektedir.
Ekonomik savaş ve ekonomik istihbaratın hedefinde yalnızca devletler bulunmamaktadır. Devletlerle birlikte şirketler de hedef tahtasındadır. O bakımdan ekonomik istihbaratı, şirketler de kendi aralarında dahi yapmaktadırlar. Bu alanda çok ilginç olaylar yaşanmaktadır.
O kadar ki, rakip şirketler birbirlerinin elemanlarını casus olarak kullanmayı bile denemektedirler. Dahası casusluk, ekonomik tetikçilik yapabilecek kişilerin, uzman adıyla rakip şirketlerde işe alınmalarına öncülük edilmektedir.
Sanayileşmiş ülkeler, ekonomik savaş için kurumlar kurmakta, araştırma ve inceleme yapmaktadırlar. Örnek olarak Fransa'nın Savunma Bakanlığına bağlı olarak kurduğu "Ekonomik Savaş Akademisi" gösterilebilir. Fransa bununla da yetinmemiş, Dış Güvenlik Müdürlüğü bünyesinde bir de "Ekonomik İstihbarat" bölümü oluşturmuştur. ABD ise savaş, istihbarat ve casusluk kurumlarını büyük oranda ekonomi alanında görevlendirmiştir.
Bu gelişmelerin temel nedenlerinden biri, erken sanayileşmiş ülkelerde büyümenin yavaşlaması ve ekonominin durağanlaşmasıdır. Yeni sanayileşen ülkelerin, modern teknikleri çok çabuk ve kolay alması, erken sanayileşmiş ülkeleri korkutuyor ve endişeye sevk ediyor. Daha açık bir deyişle, erken sanayileşmiş ülkeler, başka ülkelerin sanayileşmelerini önlemek için, ekonomik savaşa başvurmaktan başka bir yol görmüyorlar.
Ülkemizin yöneticileri ise ekonomik savaş içerisinde olduğumuzu kabul ediyor ve bu konuda hamasi nutuklar atıyorlar. Fakat ekonomik savaş için dünyada yapılanların çok gerisinde kalıyorlar. Hatırlatmak isteriz ki, ekonomi, hayatın en önemli gerçeklerinden biridir ve hiçbir zaman hamasetle yürümez ve yönlendirilemez.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018