Ekonomik standardı yükseltmek

Devletin yetkili araştırma kurumu TÜİK verilerine göre 4 kişilik (Baba, anne ve 2 çocuk) ailenin yoksulluk sınırının 4 bin 344 lira, açlık sınırının bin 338 lira olduğu ülkemizde asgari ücreti 949 lira olarak belirleyen Erdoğan hükümeti halkın feryadını duymuyor.Benim öğrenci yurdumun arkasındaki otelin müdürü ile hayat pahalılığını konuşurken, cebinden dar, uzun bir not çıkardı ve gösterdi. ''Hacı bey, işte aylık gider listem'' dedi. Kalem kalem alt alta yazmış, toplam 2 bin 150 lira. ''İçinde arkadaşıma ısmarlayacağım çay vs de yok, aldığım maaş bin 500 lira, borçlanarak sürükleniyorum. Gel, işin içinden çık çıkabilirsen'' dedi.Geçen gün İstanbul'da metrobüste konuştuğum İTÜ mezunu Bursalı makine mühendisi Cem Bey de  "bin 500 lira maaş veriyorlar, bin 700 bile vermiyorlar" demişti. Uzağa gitmeye gerek yok, gelinim iç mimar mühendis, bin 200 lira maaş ile işe başlamış, artı çay kahve servisi dediklerinde işi bırakıp eve gelmiş. Ünlü bir inşaat firmasına inşaat mühendisi oğlumu önerdim, bin 500 lira veririm, beğenirsek bin 600 yapabiliriz. Hadımköy minübüsünde dertleştiğim emekli beyefendi; 900 lira maaşlı şoförlüğü beğenmeyip eve gelen yeğenine demiş ki; "İşe başla beğenirler ise bin-bin 100 lira yaparlar, kaçırma."Ev kiralarının 500-600 liranın üstünde olduğu ortamda 949 lira ile 2 kişi çalışsa geçim nasıl olacak? Kaldı ki gençlik elden giderken her ay bin- bin 500 hatta 2 bin lira artırmak, kenara koymak gerekmez mi? Hep böyle kıt kanaat mi yaşayacağız?Öve öve bitirilemeyen Erdoğan'lı yıllar, böyle açlık sınırı altında yaşam mücadelesi ile devam ediyor. 20 yıl önceki ''asgari ücret çay simite yetmiyor'' eleştirisinin üstüne bir şey koymadığı gibi ''Bizden fabrika falan beklemeyin'' dedi ve elde avuçta ne varsa usta maharetiyle elden çıkardı, ecnebilere teslim etti. Doğal olarak özelleştirilen kurumlar, verdiği hizmetin fiyatını yükselttiği için halkın gideri arttı ve hizmet-ücret dengesi aleyhte bozuldu. Bize ait o kurumlar şimdi güve gibi içimizi yiyip tüketirken ecnebiyi şişirip büyütüyor.AKP, milletin ekmeğini büyütmedi, aksine küçülttü. Hane halkına borçlanma kolaylığı sağlanarak, 10-20 yıla varan borçlanmalar ile elde edilen nesneler, ekmeğin küçülmesini gözden gizledi.Para tedariki yabancı finans kurumlarına teslim edilmiş, siyasiler ve medya kullanılarak borçlanmak maharet gibi takdim edilmiş, devlet de millet de borçlandırılmış, borç batağına batırılmıştır. Borç içinde yüzerken borçlandırarak köleleştirme profesyonelce tatbik edilmektedir. Bir yiğit adam, 30 yılını verdiği Milli Ekonomi Modeli (MEM) ile; Parayı millileştirerek, yabancı paraya bağımlılıktan kurtarmak, faizden arındırmak,Senyoraj hakkını devreye sokarak para hacmini genişletip gerekli para tedarikini sağlamak,Özelleştirilen varlıklar ve yer altı madenleri geri alınıp millet için işletilme suretiyle elde edilecek gelir maaş olarak vermek yöntemiyle yaşam standardını yükseltmek,GSMH'nın yükselmesi, paranın dolaşım hızının artması, ekonominin büyümesi, dolayısıyla ticaret ve karlılığı artırmak,Desteklenen tüketici kesim, yani tabandan gelen para ile yapılacak kredisiz ve faizden arındırılmış üretimi hem ucuz hem de ipoteksiz yapmak,Özelleştirilen kurumların sunduğu pahalı hizmeti, sosyal devlet olma gereği ucuz fiyata sunmak, Stratejik sektör dediği tarım desteklenerek üretim artışı sağlanarak ithalatı sonlandırıp (12 yılda 350 milyar lira tarım ithalatına gitti. Cebimizde kalacaktı.) ihracatı artırmak, vs Milletin, yaşam standardını (asgari ücret:  5 bin lira) yükseltecek muazzam ekonomik karşılığı olan projeleri görmesi, değerlendirmesi,  Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e sahip çıkması aklıselim için tek yoldur. O, milleti için kafa yorarken, halkın yaşam seviyesini yükseltmek için seçilmişler, kendilerini iktidara taşıyan gücün isteklerini yapmak, kendi vekil maaşlarını, avantalarını ve yandaşlarının yaşam standardını artırmakla meşguldür. Al gülüm ver gülüm meseleleri... Gizli saklı işler... Çok kötü.