Elektronik Atıklardan Işık ve Tuzla Altın Elde Ediyorlar
Dijital çağın görünmeyen çöpü, elektronik atıklar, her yıl milyonlarca tonluk bir dağa dönüşüyor. Bu atıkların içinde sadece plastik ve metal değil; aynı zamanda altın gibi değerli elementler de gizli
29.06.2025 02:59:00
Ahmet Turan Yiğit
Ahmet Turan Yiğit





Dijital çağın görünmeyen çöpü, elektronik atıklar, her yıl milyonlarca tonluk bir dağa dönüşüyor. Bu atıkların içinde sadece plastik ve metal değil; aynı zamanda altın gibi değerli elementler de gizli. Ancak bu altını geri kazanmak, bugüne kadar çevreye zarar veren kimyasallarla mümkündü. Ta ki şimdiye kadar. Yeni bir yöntem, ışık ve sofra tuzu kullanarak altını geri kazanmayı mümkün kıldı. Hem de siyanür ya da cıva olmadan.
Cep telefonları, bilgisayarlar, televizyonlar… Her biri kullanım ömrünü tamamladığında birer atığa dönüşüyor. Ancak bu cihazların içindeki devre kartları, az miktarda da olsa altın içeriyor. Çünkü altın, elektrik iletkenliği ve oksitlenmeye karşı dayanıklılığı nedeniyle elektronik bileşenlerde tercih ediliyor. Bu da e-atıkları, potansiyel birer altın madeni haline getiriyor.
Klasik Yöntemler: Zehirli ve Sürdürülemez
Bugüne kadar altını e-atıklardan ayırmak için siyanür ve cıva gibi toksik kimyasallar kullanılıyordu. Bu yöntemler hem çevreye hem de insan sağlığına ciddi zararlar veriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, bu işlemler çoğu zaman denetimsiz koşullarda yapılıyor ve yerel ekosistemleri tehdit ediyor.
Yeni Yöntem: Işık, Tuz ve Temiz Kimya
Yeni geliştirilen yöntem, altını diğer metallerden ayırmak için sadece ışık, tuz ve özel bir organik bileşik kullanıyor. Bu bileşik, ışıkla aktive olduğunda altını çözerek sıvı hale getiriyor. Ardından bu sıvı, basit bir kimyasal işlemle yeniden katı altın haline dönüştürülüyor. Süreçte toksik atık oluşmuyor ve enerji tüketimi oldukça düşük.
Çevre Dostu ve Ekonomik
Bu yöntem, sadece çevre açısından değil, ekonomik olarak da avantajlı. Çünkü düşük maliyetli malzemelerle çalışıyor ve karmaşık altyapılar gerektirmiyor. Bu da geri dönüşüm tesislerinin daha küçük ölçekli ve yerel düzeyde kurulabilmesini mümkün kılıyor. Özellikle e-atık sorununun büyüdüğü bölgelerde bu teknoloji, hem istihdam hem de çevresel iyileşme sağlayabilir.
Döngüsel Ekonomiye Altın Bir Katkı
Bu gelişme, döngüsel ekonomi anlayışının somut bir örneği. Kullanılmış ürünlerin içindeki değerli kaynakların yeniden ekonomiye kazandırılması, hem kaynak israfını önlüyor hem de yeni maden arayışlarının doğaya verdiği zararı azaltıyor. Altın gibi sınırlı ve değerli bir elementin bu şekilde geri kazanılması, sürdürülebilirlik açısından büyük bir adım.
Bu yöntem, sadece altın için değil; platin, paladyum gibi diğer değerli metaller için de uyarlanabilir. Böylece elektronik atıklar, geleceğin en stratejik kaynaklarından biri haline gelebilir. Ve bu kaynak, artık doğayı kirletmeden, insan sağlığını tehdit etmeden işlenebilir.
Cep telefonları, bilgisayarlar, televizyonlar… Her biri kullanım ömrünü tamamladığında birer atığa dönüşüyor. Ancak bu cihazların içindeki devre kartları, az miktarda da olsa altın içeriyor. Çünkü altın, elektrik iletkenliği ve oksitlenmeye karşı dayanıklılığı nedeniyle elektronik bileşenlerde tercih ediliyor. Bu da e-atıkları, potansiyel birer altın madeni haline getiriyor.
Klasik Yöntemler: Zehirli ve Sürdürülemez
Bugüne kadar altını e-atıklardan ayırmak için siyanür ve cıva gibi toksik kimyasallar kullanılıyordu. Bu yöntemler hem çevreye hem de insan sağlığına ciddi zararlar veriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, bu işlemler çoğu zaman denetimsiz koşullarda yapılıyor ve yerel ekosistemleri tehdit ediyor.
Yeni Yöntem: Işık, Tuz ve Temiz Kimya
Yeni geliştirilen yöntem, altını diğer metallerden ayırmak için sadece ışık, tuz ve özel bir organik bileşik kullanıyor. Bu bileşik, ışıkla aktive olduğunda altını çözerek sıvı hale getiriyor. Ardından bu sıvı, basit bir kimyasal işlemle yeniden katı altın haline dönüştürülüyor. Süreçte toksik atık oluşmuyor ve enerji tüketimi oldukça düşük.
Çevre Dostu ve Ekonomik
Bu yöntem, sadece çevre açısından değil, ekonomik olarak da avantajlı. Çünkü düşük maliyetli malzemelerle çalışıyor ve karmaşık altyapılar gerektirmiyor. Bu da geri dönüşüm tesislerinin daha küçük ölçekli ve yerel düzeyde kurulabilmesini mümkün kılıyor. Özellikle e-atık sorununun büyüdüğü bölgelerde bu teknoloji, hem istihdam hem de çevresel iyileşme sağlayabilir.
Döngüsel Ekonomiye Altın Bir Katkı
Bu gelişme, döngüsel ekonomi anlayışının somut bir örneği. Kullanılmış ürünlerin içindeki değerli kaynakların yeniden ekonomiye kazandırılması, hem kaynak israfını önlüyor hem de yeni maden arayışlarının doğaya verdiği zararı azaltıyor. Altın gibi sınırlı ve değerli bir elementin bu şekilde geri kazanılması, sürdürülebilirlik açısından büyük bir adım.
Bu yöntem, sadece altın için değil; platin, paladyum gibi diğer değerli metaller için de uyarlanabilir. Böylece elektronik atıklar, geleceğin en stratejik kaynaklarından biri haline gelebilir. Ve bu kaynak, artık doğayı kirletmeden, insan sağlığını tehdit etmeden işlenebilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.