Elektronik devlet "Microsoft'ta teslim edildi

Orhan Özkaya 2000 yılında Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcılığı Görevinde Siyasal baskılar sonucu istifa ederek emekli olan bir araştırmacı yazar. Özkaya'nın "Yabancıya toprak satışı" adlı kaynak yayınlarından çıkan ve her Türk evladının okuması gereken güzel bir eseri var. Özkaya ile ABD'li bilişim devi Bill Gates'in Türkiye ye gelişi ile ilgili konuştuk.YENİ MESAJ: Dünyanın en zengin adamı, ABD'li bilişim devi Bill Gates,Bakanlar Kurulu'nun 25.01.2005 tarihinde 2005/8409 sayılı "kamu hizmetlerinin ortak platformda,tek kapıdan (portal) sunumu ve vatandaşın devlet hizmetlerine elektronik ortamdan güvenli ve hızlı bir şekilde erişimini sağlamak amacıyla 'edevlet' kapısı teknik alt yapısının kurulmasına " ilişkin bir kararname çıkarmasından birkaç gün sonra ülkemizi 30.01.2005 tarihinde ziyaret etti. Bu bir rastlantı mı sizce? ÖZKAYA : Hep böyle rastlantılar, işlerin kotarılmasını sağlıyor. Daha sonra Bill Gates, Telekom Genel Müdürlüğü ile bir anlaşmayı cebine koyarak ülkemizden ayrıldı. Bu anlaşma kamuoyu ile paylaşılmadan,gizlenerek gerçekleştirilmiştir. Konu, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda uygulayacağı "Eğitimde Bilgisayar Kullanımı" projesine geçiş kapsamında değerlendirildi.Artık bundan böyle Milli Eğitim sistemimiz, Bill Gates'in ellerine teslim edildi...Gençlerimiz Amerikan yaşam tarzını Gates'in yönlendirmeleriyle,daha "bilimsel" içerikte  öğrenecekler. Öğretmenlerimize verilecek ücretsiz bilgi sayarlar onların Gates'e olan yakınlıklarını tuş larla pekiştirecek. "F" klavye tarihe karışarak, dünya insanı olmanın,global birey haline dönüşmenin "üstünlüğü","Q" klavye ile anlaşılmış olacak. Bütün bu olağan üstü sözde olanaklar, Bill Gates'in bu büyük pasta anlaşmanın yanında,Türk Telekom ile yaptığı " edevlet ", " eportal " projesi anlaşmasını  da kotarmış olmasına yaradı. 200 milyar dolarlık dünya yazılım piyasasının %90'nından fazlasına sahip olan Microsoft Şirketi'nin gerçek durumu araştırılmadan ülkenin bilişim geleceği bu emperyalist şirketin eline teslim edildi. Böylece ülkenin devlet sırları; ekonomik,sosyal,siyasal ve askeri stratejik tüm sırları bu şirketin kontrolüne geçmiş oldu. Tüm vatandaşların kotlanmış olan kimlik bilgileri, vergi bilgileri bu şirkete teslim edilerek bir güvenlik sorunu yaratılmaktadır. Ayrıca bütün devlet birimlerinin kapalı devre bilgilerine de ulaşma olanağını elde etmiş oluyor. Ülkenin devlet sırları, şirket aracılığı ile ABD istihbarat örgütlerinin eline geçebilecek. Bazı ABD hayranları bütün bu görüşlere "komplo teorisi" mantığı ile bakacaklardır. Ancak.ülkemizin şu andaki,ABD emperyalizmi tarafından kıskaca alınmış durumu düşünüldüğünde,bu teorilerin dahi eksik kaldığı ortadadır. Ülkemizin bütün kalelerine giriliyor, bütün tersaneleri zapt edilmek üzere, yurdun her karış toprağı yabancıların eline geçiyor...Bağımsızlığımızı, Cumhuriyet'imizi yıkıyorlar, halkımızın göz bebeği Or dusu, her fırsatta yıpratılmaya çalışılıyor. Aymazlık ve sapkınlık içinde dışardan yönetilerek bu duruma seyirci kalarak, belirsiz bir ortama doğru ülke sürükleniyor.Bütün kamu alanları; Atatürk'ün kurduğu fabrikalar, demiryolları, havaalanları,limanlar,hastaneler,okullar ve topraklarımız yabancılara pervasızca, fütursuzca peşkeş çekiliyor. Güzel Türkiye'miz, "Babalar gibi satarım, arkadaş!" kafasıyla elden gidiyor.İşte,bu kadar karanlık bir tablo mevcut iken, ülkemiz emperyalizmin kanserli saldırısı ile metastaz yapmış hücrelerinin erimesine sahne olmaktadır. İçerden yok edilmeye çalışılıyor. Bir tarafta, Büyük Ortadoğu Projesine çekilmekte,diğer yandan süper Nato ile Afganistan'a... Kukla Kürt devleti ile Irak bataklığına sürüklenmek istenmemiz.Irak'ta askerimizin başına çuval geçirilmesi, beş güvenlik görevlisinin bilerek ve isteyerek öldürülmesi, Türkmen soydaşlarımıza uygulanan katliamlar halkı mızın belleğinde hiç unutulmamak üzere yer almış, not edilmiş duruyor.ABD'nin yanında, mazlum halkların sömürgeleştirme sürecin de koç başı konumuna çekilmek istenmemiz, ABD'li yetkililerin, Ankara'yı ardı arkası kesilmeyen ziyaretleri, İncirlik üssünü İran,Suriye ve Suudi Arabistan'ı vurmak için daha fazla kullanmak istemeleri hiçbir şekilde Atatürk'ün tam bağımsızlıkçı dış politikasıyla bağdaşmaz.Kıbrıs'ın, Anan planı diye yutturulan, satış fermanı ile sözde çözüm dayatması kabul edilemez. ABD'nin Kıbrıs'a yerleşmek istemesi ve batmayan bir uçak gemisi olarak askerlerini yerleştirmek için sabırsızlanması...Güneydoğu'da azınlık dayatmaları  sonucun da  kukla Kürt Devleti kurulmak istenmesi, bunun Kuzey Irak'taki kukla Kürt Devleti ile birleşme oyunları, Ermenilerin Doğu Anadolu'daki devlet kurma emelleri ortaya çıktıkça artık, halkımızın sabrı taşıyor, sigortası atıyor.Limanlarımız ve hava alanlarımız da yabancılara satılınca Anadolu'nun içlerine kadar çekile ceğiz. Türk Devleti diye bir şey kalmayacak...YENİ MESAJ: Ülkemizin "edevleti"nin Bill Gates'in ellerine teslim edilmesi stratejik açıdan son derece sakıncalı bir durum değil mi?    ÖZKAYA: Hiçbir ülke devlet sırlarını bir başka ülkeye bu kadar bilinçsizce terk edemez. Hiçbir ciddi araştırma yapmadan, ülkenin bilim insanları böyle bir uygulamaya karşı basın aracılığı ile çok endişe verici uyarılarda bulunurken, dünya bilişim piyasasını kaybetmeye doğru hızla ilerleyen bir ABD'li emperyalist şirkete bütün devlet sırlarını teslim etmek olacak şey değildir.Dünyanın terk ettiği bir yazılım sistemini, TUBİTAK'ın, kendi olanaklarıyla hem" e devlet" ve hem de " e portal " yazılımını yapabileceğini açıklamasına karşın, dikkate alınmaması ; dahası, bütün bilişim alanındaki bilim adamlarının uyarılarına kulak tıkamak son derece vahim sonuçlara neden olabilir.Dünya büyük bir teknolojik süreç yaşamaktadır. Bilim, anlık gelişmeler göstermekte; bir meta gibi sürekli tüke tilmektedir. Hem de dakikalara sığacak kadar kısa gelişmelerle... Bütün bu gidişe seyirci kalınamaz... En azından, bir araştırmaya girilip, kendi bilim insanlarımızın görüşleri değerlendirilmeliydi. Ülke miz,kendi yazılım sistemini yapabilecek güçte bilim insanlarına,bilimsel kurumlara, ulusal şirketlere sahip iken, ülkenin güvenliğini ABD'li Bill Gates'e teslim etmek olası tehlikeli durumlara açık hale gelmek demektir.Bugün bilimsel gelişmeler teknolojinin emrine girmiş, emperyalist savaşa hizmet etmektedir.Cep telefonları ile dahi insanlar teker teker emperyalist merkezlerin ağına bağlanmış, kont rol altında tutulurken; birde bilişim alanında kendi elleriyle tüm devlet sırlarını teslim etmek anlaşılır gibi değil...ABD istihbarat kuruluşları olan, CİA, NSA ve FBİ'nin, Microsoft'un Windows programla rını kullanarak elektronik istihbarat yapması, ajan çalışmalarda bulunması özel şirketlerin, sanayi, ticari ve teknoloji üreten Amerikan kuruluşlarının dahi Microsoft yazılım sisteminden çıkmalarına neden olmaktadır. Daha ziyade Linux'u tercih etmektedirler. Hele Almanya tüm bilişim politikasını yeniden gözden geçirerek 4 milyon internet kaydı ile kamu kurumlarının tamamını Linux sistemine geçirmiştir. Microsoft'un İBM'le yaptığı işbirliği, yazılımları tüketicilere dayatması, pahalı uygulama sı, onları seçeneksiz bırakmış ve sonunda ayrılmalarına neden olmuştur. Ayrıca, Microsoft'un yazılım sisteminin sürekli virüs kıskacında çalışması, güvenli olmasını önlemektedir. Bill Gates'in Avrupa'da hükümetler için müthiş indirimler yapmak yoluna giderek arayışlara girişmesi neticesiz kalmıştır. Sade ce, bizim ülkemizde semeresini vermiş; hiçbir Avrupa ülkesi bu çabalara destek çıkmamıştır. Ayrıca ABD'de bilişim alanındaki yasalara muhalif davranışlar sergilemesi, kuralları ihlal etmesi ona çok büyük para cezalarına, ABD kamuoyunda prestij kaybına neden olmuş, düşüşe geçmiş ve kendisine bu durum güvensizliğe mal olmuştur. Kapalı devre sistem yazılımla çalışan Microsoft, dünya pazarını kaybetmektedir.Yazılım alanında dünyada iddialı bir konumda olan Hindistan, kendi ulusal yazılım sistemini geliştirmiş ve  bu yazılım alanında dünya imparatoru olarak kabul gören Bill Gates tekelini kırmıştır. Çin, Almanya, İtalya, Finlandiya gibi diğer Avrupa ülkeleri ile Brezilya birer birer "Linux" adı verilen, son yılların çok süratle yayılan sisteme dönmüşlerdir.Bu sistem, Microsoft'un kapalı kod adı verilen ve çok sakıncalı olan sisteminden üstün nitelikler taşımaktadır.Yazılımın kendini yeni leyememesi, bilgisayardaki verilerin duruyor olması,Microsoft'u güvenli kılmamaktadır. Linux sistemi, Microsoft gibi kapalı kaynak kod sistemini kullanmamakta, açık kod sistemi ile yazılımını tercih etmektedir.Bir anlamda geliştirilmeye, yeni programlar yaratmaya açık bir sistem. Bunun yanında ücretsiz olması, dünya bilişim alanını çok kısa bir sürede ele geçirmesini sağlamıştır. Dolayı sıyla Bill Gates, zor duruma düşmüş, kendisine yeni sömürü alanları aramaya çıkmıştır. Bütün ülkeler kendi ulusal,bağımsız yazılım sistemlerini geliştirirken, Linux kod sistemini tercih etmektedirler.Yani Linux,açık bir yazılım kaynak sistemini öngörmekte, program üzerinde kısa sürede her türlü değişik liği yapabilmekte, programlar arasında geçiş yapılabilmektedir. Yani, kimlik bilgileri, vergi bilgileri, emlak ve arazi bilgileri gibi diğer bilgiler; e devlet bilgileri ile e portallarda  istenen değişiklikler ya pılabilmekte, bir birine bağlanarak, tekrar tekrar bu bilgiler yazılmamaktadır.Kapalı kod sistemi olan Microsoft'ta ise, her bilgi kendi kapalı devresinde kalmakta ve korunmaktadır. Bu bilgiler birbiri ile bağlantılı olmamaktadır.Yani trafik bilgileri, kimlik bilgileri, vergi bilgileri, bağkur, emeklilik, tarım, toprak, tapu, arazi, SSK, sağlık, eğitim, askerlik gibi çok değişik alandaki bilgiler kapalı kod sistemin de, kendi yapısı içersinde kalmakta uzun süreli korunarak yıllarca atıl vaziyette,yenilik yapma olanağı bulunamadan beklemektedir. Birbiriyle bağlantı, değişiklik kurulması, yazılım değişikliği yapılması olanağı yoktur. Açık kod sistemi olan Linux'ta ise, bu bağlantılar kurula bildiği gibi hızla değişiklik yapılabilmekte ve daha güvenli bir yapı taşımaktadır.Üstelik ücretsizdir de.YENİ MESAJ:Sonuç olarak ülkemiz bu hususta neler yapmalı?ÖZKAYA:Ülkemizin devlet politikasına uygun, bağımsız bir bilişim politikası olmalıdır.Bu da, dünyanın hızla terk etmeye başladığı kapalı kod sistemi olan ve türlü güvenlik sakıncaları içeren Microsoft sisteminin tercih edilmemesinden geçer. Bu nedenle Linux sistemine geçişin gerçekleşmesi gerekir. Bill Gates'in acelesi ülkemizin Linux sistemine geçmesini engellemektir. İktidar zaten bu konuda seyirci durumda.Ülke güvenliği her türlü değerin üzerinde olup, güvenlik sistemi, iktidarların sadece kendi kararları ile uygulamaya konamaz. Bilimsel tartışmalara değer vermemek, kulak tıkamak onarılması olanaksız zararlara yol açar. İş işten geçmiş olur. Bu nedenle, yukarıda açıklanan sakın calar dikkate alınarak, bilimin sesini dinleyerek olayın yeniden değerlendirilmesi ve bilişim alanında dünya tekeli Bill Gates' in tuzağına düşülmeden,ulusal bilişim politikasına dönülmesi kaçınılmaz bir güvenlik koşuludur.Dünyanın tercih ettiği Linux sistemini  kullanmak, kaçınılmaz bir güvenlik gerek çesidir.