logo
28 TEMMUZ 2025

En sevgili iki torun

25.09.2018 00:00:00

Prof. Dr. Haydar Baş, "İmam Hüseyin" isimli eserinde Resûlullah'ın torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in üstünlükleri hususunda şu bilgileri veriyor: 


"Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Harun (a.s.) oğullarına Şeber ve Şübeyr adlarını vermişti. Ben de Hasan ve Hüseyin'e Harun'un vermiş olduğu isimleri verdim." (Muttakiyy-i Hindî, Muntehab'ul-Kenz, s.106).


Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki: "Hasan ve Hüseyin'i seven Beni sevmiştir. Onlara buğzeden de Bana buğzetmiştir." (a.g.e., s.107).


Resûlullah (s.a.v)buyurdu ki: "Meclisinizden ancak Hasan, Hüseyin ve zürriyetleri için ayağa kalkınız." (a.g.e., s.107).


Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Ben, Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin kıyamet gününde Arş'ın altında bir kubbe içindeyiz." (el-Heysemî, Mecma'uz-Zevaid, s.174).


Enes b. Mâlik'ten rivayet edilmiştir:


Hz. Peygamber (s.a.v.) bir kimse için ahidnâme yazmıştı. Bir gün o şahıs Peygamber (s.a.v.) namaz kılarken huzuruna geldi. Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'ın bazen onun boynuna, bazen de sırtına çıktıklarını, kimi zaman da önünden ve arkasından çıktıklarını gördü. Resûlullah (s.a.v) namazı bitirir bitirmez o adam şöyle dedi: "Hasaneyn sizin namazınızı engellemediler mi?" Peygamber (s.a.v) bu cümleyi işitince sinirlendi ve "Ahidnameni Bana ver" buyurdu. Aldıktan sonra şöyle buyurdu: "Her kim bizim küçüğümüze merhamet etmez, büyüğümüze de saygı göstermezse, bizden değildir; Ben ondan olmadığım gibi o da Benden değildir." (Taberî, Zehairu'l-Ukba, s.132).


Ebu Eyyub el-Ensarî Hazretleri bir gün Resul-i Ekrem'in (s.a.v) huzuruna girmişti. O esnada Hasan (a.s.) ile Hz. Hüseyin (a.s.) O'nun yanında oynuyorlardı. Hazreti Peygambere (s.a.v), "Onları seviyor musun ey Allah'ın Resulü?" diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v) bu soruya şöyle cevap verdi: "Nasıl sevmem, bu ikisi Benim dünyadaki reyhanlarımdır." (Suyutî, Tarih'ul-Hulefa, s.188).


Hazreti Peygamber bir yemeğe davetliydi. Ashab-ı kiram ile yolda giderken gözü torununa ilişti. Hüseyin (a.s.) oynuyordu. Bu sırada Hz. Peygamber (s.a.v) birlikte yürüdüğü sahabesinden ayrılarak Hüseyin (a.s.)'a ulaşmak istedi. Hüseyin (a.s.)'ı yakalamak için biraz uğraştı. Nihayet onu yakalayıp kucakladı, şefkatle bağrına basıp öptü ve "Hüseyin Bendendir, Ben de Hüseyin'den" buyurdu. (Ahmed b.Hanbel, Müsned, c.4, s.172; Tirmızî, Menâkıb, 31).


Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v) sahabe ile bir çarşıdan geçerken bir çocuk topluluğu gördü. Bunlardan birisini tutup okşadı. Çocuklar sordular: "Ya Resûlallah! Bu iltifatınızla aramızda baş tacı kılınan ergin çocuk, ne yakınlık ve ne nispetle şefkatinize mazhar oldu?" Hz. Muhammed (s.a.v) cevap verdi: "Bu çocuk, bir gün Hüseyin'im ile şakalaşırken onun ayağının tozunu, gözlerine sürdü. O günden beri bu çocuğa sevgi bağladım, ona ana ve babasına şefaatçi bulunuyorum."


Hazreti Ali (a.s.)'dan nakledilen bir rivayete göre; Hz. Peygamber (s.a.v) bir gün Hz. Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'ın ellerinden tuttu ve şöyle dedi: "Bir kimse Beni severse ve şu ikisini (Hasan ve Hüseyin) bir de bunların anasını ve babasını (Hz. Fâtıma ve İmam Ali) severse, kıyamet gününde dereceleri Benimle beraber olur." (Tirmizî, Sünen, Menâkıb, 31; İbn Sa'd, Tabakat, c.3, s.19-20).


Hz. Resûlullah (s.a.v) Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'ı defalarca bağrına basar, onları öper koklardı. (Taberi, Zehairu'l-Ukba, s.122).


Bir gün Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.), Hz. Muhammed (s.a.v)'in yanında güreş yapıyorlardı. Hz. Muhammed (s.a.v), "Hey Hasan tut Hüseyin'i" diyordu. Hz. Fâtıma (a.s.) da orada idi. Sordu: "Ya Resûlallah! Hasan büyük kardeştir. Şaşılacak şey bu ki, küçük kardeşe arkadaşlık edeceğine büyük kardeşe yardım ediyorsun." Hz. Muhammed (s.a.v) Fâtıma (a.s.)'a cevap verdi: "Ey Fâtıma! Ona Cibril-i Emin yardım etmektedir." (İbnü'l-Esir, Usdü'l-Gabe fi Ma'rifeti's-Sahabe, c.2, s.20).


Hazreti Peygamber (s.a.v) minberde iken Hz. Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'ın düşe kalka mescide girdiğini görünce konuşmasını yarıda keserek aşağı inip onları kucaklayıp, "Cenab-ı Hak, 'mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihan vesilesidir' (Tebağün, 15) buyurmakla ne kadar doğru söylemiş! Bu iki küçüğü düşe kalka görünce, dayanamadım sözümü kestim" demiş ve hutbesine kaldığı yerden devam etmiştir. (Tirmizî, Sünen, Menâkıb, 31; Nesaî, Sünen, Cum'a, 30).


Hüseyin (a.s) şunu anlattı: Bir gün sevgili dedemin hizmetinde idim. Ve Kaab oğlu Ubeyde orada hazır bulunuyordu. Hz. Resul buyurdu ki: "Ya Hüseyin! Ya Abdullah'ın babası! Sen gökyüzünün ve arzın ziynetisin." O zaman Kaab oğlu Ubeyde sordu: "Ya Resûlallah! Gök ve yeryüzüne Senden başka ziynet veren var mı?" Hazreti Muhammed (s.a.v.) buyurdu: "Ey Kaab oğlu Ubey! Allah (c.c.) hakkı için söylerim ki, Benim ruhum O'nun kudretinin avucu içindedir. Oğlum Hüseyin yeryüzü merkezinin ziynetidir. Ondan daha da fazlası eflakin katlarının süsüdür. Gerçekten adı Arş'ın sol sütununa 'doğru yol göstericilerinin çırağı' kelimeleriyle İbni'l-Hasan yazılmıştır." (Fuzuli, Kerbela Şehitleri, s.261-262).


Bir gün bir bedevi, Hz. Muhammed (s.a.v)'e bir ceylan yavrusu hediye getirmişti. Hz. Muhammed (s.a.v), İmam Hasan (a.s.)'a verdi ve İmam Hüseyin (a.s.) bunu öğrenince dedesinin yanına gelerek dedi ki: "Ey dedeciğim! Bana da bir ceylan yavrusu ver." Çocuğu hiçbir bahane ile teselli edemediler. Ağlamaya başladı. Hz. Muhammed (s.a.v) şaşırmıştı. Birden sahradan dişi bir ceylanın, yavrusunu önüne katarak kendi tarafına süratle geldiğini gördü. Hz. Muhammed (s.a.v)'in yanına gelen ceylan açık bir dille, "Ya Resûlallah! Allah (c.c.) bana keramet ile yavru ihsan etti. Birini avcı tuttu. Biri benimle kalmıştı. Onu emzirmekle uğraşırken gökten bir ses geldi: Ey dişi ceylan! Bir yavrunu İmam Hasan (a.s)'a verdiler. Şimdi de Hüseyin (a.s), Hz.Muhammed (s.a.v)'den ceylan yavrusu istemektedir. Ağlayıp duruyor. Durma, bu yavrunu da ona götür, yetiştir. Bu üzüntüyü onun gönlünden sil. Yoksa gözyaşlarının seli, Arş'ın binasına titreme salar ve melalinin tesiri melekleri baygın ve takatsiz düşürür." Hz. Muhammed (s.a.v) bu haberden sevindi. Ceylan yavrusunu İmam Hüseyin (a.s.)'a verdi. Gönlünü teselli etti." (Fuzuli, Kerbela Şehitleri, s.263).


Bir gün Hz. Resûl (s.a.v) Fâtıma (a.s.)'ın hücresine hâlini sormak için gelip, "Ey çocuğum hâlin nedir?" dedi. Fâtıma (a.s), "Ya Resûlallah! Allah'a mihnet olsun ki, fakirliğimiz son haddine vardı. Evimizde üç gün var ki aşımızdan eser yok!" dedi. Hz. Muhammed (s.a.v), "Allah'ım! İmran kızı Meryem'e nasıl salat ve salavat yapmışsan Muhammed'e ve Ehl-i Beyt'ine de öyle yap" diye dua etti. Sonra, "Ey Fâtıma! Mutfağa yüzünü çevir, git, neler göreceğine bak!" dedi. Fâtıma (a.s) mutfağa doğru gitti. Hasan (a.s) ve Hüseyin (a.s) da ardından ilerlediler. Cevahirle süslü bir kâse içinde bir miktar yemek gördüler. Fâtıma (a.s.) o kâseyi getirdi. Hz. Resûl (s.a.v)'in önüne koydu. Hz. Muhammed şöyle buyurdu: "Besmele ile yiyiniz." O anda Nebi (s.a.v.), Ali (a.s.), Fâtıma (a.s.), Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.) o yemeği yemeğe başladılar. 


 

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Bursa'daki orman yangınıyla ilgili 1 kişi gözaltına alındı
Adalet Bakanı Tunç açıkladı
Suriye Halk Meclisindeki koltuk sayısı 210'a çıkarılacak
Üyelerin 70'ini Cumhurbaşkanı atayacak
Hamas: Açlık sürerken müzakerelerin anlamı yok
"Gerçek adım, sınır kapılarının açılması"
Gazze'de kıtlık şiddetleniyor
İsrail soykırıma devam ediyor
İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak’tan bir skandal daha
Bodrum’da ‘dur’ İhtarına uymadı, aracını polisin üzerine sürdü
'Apo, PKK figüran. Senaryoyu ABD yazdı'
Prof. Dr. Haydar Baş öngörüsü yine sosyal medyayı sallıyor
Ebediyete uğurlandı
Sıcakta eğitim kurbanı olan askerlere veda
Daha sıcak olacak
Tropikal gece sıcakları geliyor
Numan Kurtulmuş tarih verdi
O komisyon Ağustos başında kuruluyor
Antalya turist rekoru kırdı
Tüm zamanların üzerine çıktı
İsrail artık açlıktan öldürüyor
Gazze'de 85'i çocuk 127 Müslüman daha açlıktan öldü
İsrail katliam sahasına kimseyi sokmuyor
Gazze’ye yardım götüren Hanzala gemisine müdahale etti
Tablo çok acı
İşte Bursa'da yanan bölge
Bursa'daki orman yangını şehir merkezinden böyle görüntülendi
Şimdi de Bursa
Orman yangını rekoru
Bursa'daki orman yangınıyla ilgili 1 kişi gözaltına alındı
Adalet Bakanı Tunç açıkladı
Suriye Halk Meclisindeki koltuk sayısı 210'a çıkarılacak
Üyelerin 70'ini Cumhurbaşkanı atayacak
Hamas: Açlık sürerken müzakerelerin anlamı yok
"Gerçek adım, sınır kapılarının açılması"
Gazze'de kıtlık şiddetleniyor
İsrail soykırıma devam ediyor
İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak’tan bir skandal daha
Bodrum’da ‘dur’ İhtarına uymadı, aracını polisin üzerine sürdü
'Apo, PKK figüran. Senaryoyu ABD yazdı'
Prof. Dr. Haydar Baş öngörüsü yine sosyal medyayı sallıyor
Ebediyete uğurlandı
Sıcakta eğitim kurbanı olan askerlere veda
Daha sıcak olacak
Tropikal gece sıcakları geliyor
Numan Kurtulmuş tarih verdi
O komisyon Ağustos başında kuruluyor
Antalya turist rekoru kırdı
Tüm zamanların üzerine çıktı
İsrail artık açlıktan öldürüyor
Gazze'de 85'i çocuk 127 Müslüman daha açlıktan öldü
İsrail katliam sahasına kimseyi sokmuyor
Gazze’ye yardım götüren Hanzala gemisine müdahale etti
Tablo çok acı
İşte Bursa'da yanan bölge
Bursa'daki orman yangını şehir merkezinden böyle görüntülendi
Şimdi de Bursa
Orman yangını rekoru
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.