Enerjiye talep hız kesmeyecek
Enerji sektörünün gelecek trendleri hakkında önemli veriler içeren 'BP Enerji Görünümü 2017' raporu yayımlandı. Rapora göre, küresel enerji talebi 2035'e kadar yaklaşık yüzde 30 artacak. Kömür, petrol ve doğalgaz 2035'e kadar ana enerji kaynağı olarak kalmaya devam edecek.
29.01.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Dünyanın lider enerji şirketlerinden BP'nin, enerji sektöründeki gelişmeleri mercek altına alan geleneksel 'Enerji Görünümü' raporu yayımlandı. Uzun vadeli enerji eğilimlerini değerlendirerek dünya enerji piyasaları için gelecek 20 yıla yönelik tahminler geliştiren 'BP Enerji Görünümü 2017' raporuna göre, global enerji talebi yılda ortalama yüzde 1.3 artışla 2035'e kadar yüzde 30 civarında yükselecek. Enerji talebindeki bu artış, global GSYİH'de (milli gelir) beklenen yıllık yüzde 3.4 artıştan daha düşük olacak. Kömür, petrol ve doğalgaz ise 2035'e kadar ana enerji kaynağı olarak kalacak.
Doğalgaz sıvılaştırılarak satılacak
Raporda, doğalgazın petrol ve kömürden daha hızlı gelişme gösterdiği belirtilirken, hızla yaygınlaşan LNG'nin (sıvı doğalgaz) global düzeyde entegre olmuş bir doğalgaz pazarı oluşturacağı ifade ediliyor. Yanmaz enerji kullanımını 2030 itibarıyla talep artışının ana kaynağı olarak gösteren rapora göre, yenilenebilir enerji kaynakları önümüzdeki 20 yılda dört kat gelişecek, global kömür tüketimi de zirve yapacak. Karbon emisyonlarının son 20 yılın oranlarının üçte birinden daha az bir artış gösterdiğine dikkat çekilen raporda, yine de karbon emisyonlarının devam ettiği ve farklı aksiyonlar alınması gerektiğinin altını çiziliyor.
Ana enerji kaynakları değişmeyecek
Raporda, fosil dışı yakıtların önümüzdeki 20 yılda enerji kaynaklarındaki artışın yarısına karşılık gelmesi beklenirken, kömürle birlikte petrol ve doğalgazın dünya ekonomisine güç veren ana enerji kaynağı olarak kalacağı ve 2015'te yüzde 86 olan toplam enerji arzı içindeki ana enerji kaynakları karşılığının 2035'te yüzde 75'in üstünde olacağı öngörülüyor.
Petrole talep az da olsa artacak
Rapora göre, petrol talebi yılda ortalama yüzde 0.7 oranında artıyor. Ulaşım sektörünün global talepteki payı 2035'te yüzde 60'a yakın bir oranda kalacak olup, bu sektör dünya petrolünün büyük çoğunluğunu tüketmeye devam ediyor. Bununla birlikte, başta petrokimya ürünlerinde olmak üzere petrolün yanmadan kullanımı, 2030'lu yılların başında petrole olan talep konusunda temel artış kaynağı olacak.
Rapora göre, doğalgaz hem petrol hem de kömürden daha hızlı gelişme gösteriyor ve talep yılda ortalama yüzde 1.6 oranında artıyor. Bu arada petrole olan talep artışının yarısı Çin'den gelecek. Ulaşım sektörü, petrol talebindeki artışın üçte ikisine karşılık geliyor. Bu kapsamda, otomobillere yönelik petrol talebi günde 4 milyon varil civarında artış gösteriyor.
Doğalgazda tüketim artacak
Hem sektördeki hem de enerji üretimindeki değişimi teşvik eden enerji politikalarının yardımcı olmasıyla doğalgaz, kömürden pay almaya devam ediyor. Bu konuda ana büyüme kaynakları Çin, Ortadoğu ve ABD olarak gösteriliyor. Çin'de doğalgaz tüketimindeki artış, yurt içi üretimi geride bırakıyor. Dolayısıyla, 2015'te yüzde 30 olan ithal gaz oranı 2035 itibarıyla artarak toplam tüketimin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturacak. Avrupa'da ise 2015'te yüzde 50 civarında olan ithalat payı 2035 itibarıyla yüzde 80'in üzerine çıkacak.
Dünyanın lider enerji şirketlerinden BP'nin, enerji sektöründeki gelişmeleri mercek altına alan geleneksel 'Enerji Görünümü' raporu yayımlandı. Uzun vadeli enerji eğilimlerini değerlendirerek dünya enerji piyasaları için gelecek 20 yıla yönelik tahminler geliştiren 'BP Enerji Görünümü 2017' raporuna göre, global enerji talebi yılda ortalama yüzde 1.3 artışla 2035'e kadar yüzde 30 civarında yükselecek. Enerji talebindeki bu artış, global GSYİH'de (milli gelir) beklenen yıllık yüzde 3.4 artıştan daha düşük olacak. Kömür, petrol ve doğalgaz ise 2035'e kadar ana enerji kaynağı olarak kalacak.
Doğalgaz sıvılaştırılarak satılacak
Raporda, doğalgazın petrol ve kömürden daha hızlı gelişme gösterdiği belirtilirken, hızla yaygınlaşan LNG'nin (sıvı doğalgaz) global düzeyde entegre olmuş bir doğalgaz pazarı oluşturacağı ifade ediliyor. Yanmaz enerji kullanımını 2030 itibarıyla talep artışının ana kaynağı olarak gösteren rapora göre, yenilenebilir enerji kaynakları önümüzdeki 20 yılda dört kat gelişecek, global kömür tüketimi de zirve yapacak. Karbon emisyonlarının son 20 yılın oranlarının üçte birinden daha az bir artış gösterdiğine dikkat çekilen raporda, yine de karbon emisyonlarının devam ettiği ve farklı aksiyonlar alınması gerektiğinin altını çiziliyor.
Ana enerji kaynakları değişmeyecek
Raporda, fosil dışı yakıtların önümüzdeki 20 yılda enerji kaynaklarındaki artışın yarısına karşılık gelmesi beklenirken, kömürle birlikte petrol ve doğalgazın dünya ekonomisine güç veren ana enerji kaynağı olarak kalacağı ve 2015'te yüzde 86 olan toplam enerji arzı içindeki ana enerji kaynakları karşılığının 2035'te yüzde 75'in üstünde olacağı öngörülüyor.
Petrole talep az da olsa artacak
Rapora göre, petrol talebi yılda ortalama yüzde 0.7 oranında artıyor. Ulaşım sektörünün global talepteki payı 2035'te yüzde 60'a yakın bir oranda kalacak olup, bu sektör dünya petrolünün büyük çoğunluğunu tüketmeye devam ediyor. Bununla birlikte, başta petrokimya ürünlerinde olmak üzere petrolün yanmadan kullanımı, 2030'lu yılların başında petrole olan talep konusunda temel artış kaynağı olacak.
Rapora göre, doğalgaz hem petrol hem de kömürden daha hızlı gelişme gösteriyor ve talep yılda ortalama yüzde 1.6 oranında artıyor. Bu arada petrole olan talep artışının yarısı Çin'den gelecek. Ulaşım sektörü, petrol talebindeki artışın üçte ikisine karşılık geliyor. Bu kapsamda, otomobillere yönelik petrol talebi günde 4 milyon varil civarında artış gösteriyor.
Doğalgazda tüketim artacak
Hem sektördeki hem de enerji üretimindeki değişimi teşvik eden enerji politikalarının yardımcı olmasıyla doğalgaz, kömürden pay almaya devam ediyor. Bu konuda ana büyüme kaynakları Çin, Ortadoğu ve ABD olarak gösteriliyor. Çin'de doğalgaz tüketimindeki artış, yurt içi üretimi geride bırakıyor. Dolayısıyla, 2015'te yüzde 30 olan ithal gaz oranı 2035 itibarıyla artarak toplam tüketimin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturacak. Avrupa'da ise 2015'te yüzde 50 civarında olan ithalat payı 2035 itibarıyla yüzde 80'in üzerine çıkacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.