Enflasyon düşmez

Piyasalardaki dalgalanmalar sürerken ekonomi kurmayları ve Erdoğan inatla eski düzeni savunmaya devam ediyorlar. Enflasyon hedeflemesi gerçekleşecek, 2006 %5, 2007 %4, 2008 %4 olacakmış. 2006'da hafif sapma olsa bile hedef tutacakmış. Enflasyonun %5 veya %4 seviyesinde en az 3 yıl seryretmesi demek, ekonomide ciddi bir istikrar varlığı demek olur. Zorlama ve ağır bedeller ödemeden, bunu İMF programıyla yapması hiç ama hiç mümkün değildir. Zorlama ve ağır bedel diyorum çünkü, 3,5 yıldan beri çok ağır bedeller ödeyerek bu sahte enflasyon rakamlarına ancak ulaşıldı. Borcu ödeyip kurtulmak, faiz yükünden kurtulmayı hedeflenmedikçe  her şey boştur. Affınıza sığınırak, domuzu öldürüyorsunuz ama yavrularını bırakıyorsunuz. Sonra o yavrular bir seferde 15-20 domuz doğuracak, ardı arkası gelemeyecek. Borcu ödeyip bitirmezseniz, faizin sonu gelmez. Enflasyon konusuna dönersek, R.T. Erdoğan'ın attığı havanın tutması için, yani enflasyonun  2006 %5, 2007 %4, 2008 %4 olması için: Faizin mutlaka %21,20 den %10 lara doların 1300 lere inmesi şart olmakla beraber yetmez, çünkü boşa emek ve dövizi buraya (1300 lere) indirmek yabancıların ekmeğine yağ sürmektir. Anlatmak istediğimiz, zorlama ile olmaz, zorlama ile yapılan iş bir takım çevreleri mutlaka memnun eder. Ciddi ekonomistler enflasyonda gelinen rakamı, sanal olarak değerlendirmektedir. Hatırlayacak olursak, K. Derviş'de MBankasında YTL'de aynı değerlendirme var, diyorlar ki; 1.300 YTL, dolar fiyatının ucuz olduğunu söylüyorlardı. Kriz sonrası oluşan yeni değer (1600-1700) için dolar fiyatında düzeltme oldu denilmekteydi. Yine tekrar hatırlayalım, dolar 5 yıl öncede 1700 seviyesinde idi. Hükümetin enflasyonu düşük gösterme daleverası gereği, zorlama baskı ile 1300 lere indirmek, enflasyonu yavaşlatmakta manivela olarak kullanıldı. Enflasyonda (+8) sahte rakama gelindi. Sonra dediler ki; ekonomi duvara tosladı İMF reçetesi uygulanmadığı için. Hem bu ilk duvara toslama değildir, kaçıncı toslama olduğunu hatırlamıyoruz bile. Şimdi ekonomide yeni rakamlar var, dolar 1625, faiz %21,40 dır. Eğer "Milli Ekonomi Model"i tercih edilmezde, T. Erdoğan'ın İMF reçetesi inadıyla gidilecek ise çok kısa bir zaman sonra yine bilmem kaçıncı duvar toslaması meydana gelecektir, hiç kuşkunuz olmasın. Yani Merkez Bankası dövize müdahale edip, elindeki bütün dövizleri yabancılara satıp satıp dursa, bu iş sadece yabancıları memnun eder. Bunu yapmak memlekete - millete ihanettir.  Elindeki malın piyasasını düşürerek, ucuza peşkeş çekmektir.Bütün ekonomi çevreleri doların fiyatında düzeltme oldu derken, aslında gerçek değerine ulaştı demek istiyorlar ki; doğrudur. T.Erdoğan enflasyonu önceki göstergelere indirmek için doları mutlaka indirmik zorundadır. Dövizi indirirse elindekini bedava yabancıya vermekten başka bir iş yapmış olmaz. MBankasındaki döviz ucuza satılıp yabancının cebine gider ve hemen döviz tekrar patlar. Başbakan çaresizlik içindedir, hiç bir dediğinden bir şey çıkmıyor. Boş konuşuyor, boşa konuşuyor, belki de kandırılıyor. Dolar 1750'ye kadar alıcı bulmuştur 1750 nin altında da mutlaka alıcısı vardır. Faizdeki %2.25 artışlar hikayedir. Alıcıları panikletmeden oyun oynamaya devam ediyor, edecektir de. Fiyatın düşmesi bizi aldatmasın çünkü, yüklü mal çıkarken alınmaz, inerken alınır.Doların 1300 leri görmesi hiç mümkün değildir. Faizin %10 lara inmesi de mümkün değil, enflasyonun %5 mi olacak, bari kargaları güldürmeyin. Tefecinin (karganın) reçetesiyle yola çıkanın hali, çamura saplanmak ve bilmem kaçıncı kez duvara toslamak olacaktır. Keşke kulağımı(nı)za küpe olsa.