AKP'ye ilişkin kapatma davası, "Yargıtay tarafından AKP'ye açılan bir dava" olmaktan çıktı. Hatta dava dosyası, "devletin kurumları arasında düşük yoğunluklu kapışma" süreci olmaktan öteye taştı.Dosya, devlet meselesi halini aldı.Medeniyetler çatışması kıvamına ulaştı.İşin daha Türkçesi şu, dosya, ecnebilerin Türk devletine yönelik taarruzuna dönüştü.Dosya üzerinden AB, devlete taarruz ediyor. ABD taarruz ediyor.Üç kuruşluk IMF şefleri taarruz ediyor.Türk devletinin bağımsızlığı ve onurlu hedef alınıyor, bileği bükülmek isteniyor.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, partisinin Elazığ'daki Başkanlık Divanı Toplantısında bu "çok önemli gerçeğin" altını çizdi.Prof. Dr. Baş, Erdoğan'ın ve AKP kurmaylarının ayıkmasını sağlayacak şekilde temel bir gerçeğin altını kalınca çiziyor.Doğru veya yanlış, kapatma dosyası Türk hukukunun ve demokrasisinin bir iç meselesidir. Bu davaya ne ecnebilerin müdahalesi doğrudur, ne de ecnebilerden himmet dilenmesi?Böyle bir vaziyet, bizzat devletin bağımsızlığına ecnebilerin müdahalesidir.AKP ve Erdoğan'ın asıl tepki vermesi gereken nokta budur. Ancak AKP'den bu bağlamda ses yok?AB konuşuyor, bu müdahale olmuyor.ABD konuşuyor, bu müdahale olmuyor.Dava dosyasının sahipleri konuşuyor, Yargının Başkanlar Kurulu konuşuyor; bu müdahale oluyor. AKP ayağa kalkıyor, Erdoğan köpürüyor.Erdoğan, "Bildiriyi cevapsız bırakmak 16.5 milyon seçmenime ihanet olur" diyor."Yargının Başkanlar Kurulu"nun açıklamalarını cevapsız bırakmayı seçmene ihanet kabul eden Erdoğan, neden AB, ABD ve küresel aktörlerin dosyaya ilişkin açıklamalarını cevapsız bırakmayı 70 milyon Türk milletine ihanet kabul etmiyor?!Erdoğan, sadece kendi seçmeninin başbakanı mı?Başbakan Erdoğan, 70 milyonun başbakanı olarak, neden 70 milyon Türk milleti ve Türk devletine yönelik ecnebi açıklamalarına karşı kükremiyor, köpürmüyor?Hariçten gazel okuyanlara, siz kimsiniz ki, sizin ne haddinize ki, Türk devleti ve milletinin içişlerine karışıyorsunuz, demiyor?!Başbakan Erdoğan, kendini sadece 16.5 milyonluk seçmenin başı olarak görüyor, ona göre köpürüyor, ona göre adımlarını atıyor ve atmaya devam edecek ise; o zaman 70 milyonun temsilcisi koltuğunu boşaltması icab etmez mi?!Öyleyse Erdoğan, partisinin başına dönmeli.Madem ki, 16.5 milyon diye nitelediği kesime ihanet etmemeyi iş edinmiş, o zaman temsil ettiğini seslendirdiği koltukla yetinmeli.O koltuk da Başbakanlık koltuğu değil, partisinin Genel başkanlık koltuğudur.Zaten 70 milyon Türk milleti de, son beş altı aydan beri, tabanında 16.5 milyon seçmen değil, 16 bin seçmen dahi kalmayan, ekonomiyi batırdıkça batıran, meteliğe kurşun sıktıran, köylüyü-çiftçiyi bitiren Erdoğan'ın, kimlerden aldığı kuvvetle hala o koltukta oturabildiğini merak ediyor.Adana'daki 1 500 kişilik AKP mitingi, Erdoğan'ın kulağına bunu haykırdı.Görene?
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019