Başbakan R. T. Erdoğan’ı ve AKP hükümetini, hem Suriye konusunda, hem de AKP-PKK sürecinde açığa düşürdüler.
Pensilvanya ekolü ve Amerikancı lobiler, Erdoğan’ı önce kışkışladılar, yanlış yola sürüklediler.
Suriye’nin üstüne saldılar… Rusya ve Suriye başta olmak üzere Türkiye’yi komşularıyla adeta düşman ettiler.
Apo ve PKK ile sarmaş-dolaş kıldılar… Türk milletinin birliği ve yüreği parçalandı. Türk milleti ve devleti tartışılır hale sokuldu.
Erdoğan, seçimlerde ve başkanlık sisteminde, Atlantik ötesi rüzgarını ve oralardan Türkiye’ye estirilen F tipi lodosu arkasına alma hesabı yapıyordu.
Tutmadı… Allah, tecrübelerden ders alsın diye insana akıl ve iz’an vermiş. Kişi akıl tutulması yaşar, basiret ve iz’anı körelirse; yarı yolda kalır. Erdoğan, maalesef bu hali yaşıyor.
Amerika’nın ve onun takkeli emir kulu Pensilvanyalının rüzgarı ve üfürüğüne göre yelken açılıp yola çıkılır mı?!
Kullanabildikleri kadar kullanırlar; beklenmedik yerde yarı yolda bırakırlar adamı!
Erdoğan ve AKP’yi Suriye ve PKK batağına çekenler, sadece yarı yolda bırakmadılar, savurmaya başladılar.
Erdoğan’ın Suriye politikası iflas etti.
Rusya politikası iflas etti.
İran ve Irak politikaları iflas etti.
AKP-PKK süreci iflasa çıktı.
Yeni Anayasa manevralarında patinaj yaptı, teker yaktı.
Rusya, ABD’ye bastırdı. Putin ağırlığını koydu. İsrail’in saldırı ve yangazlıklarına rağmen, Obama yönetimi Suriye’deki yanlış gidişatından çark etti. Beyazsaray yönetimi Rusya’nın Suriye konusundaki tezlerini kabul etti.
Kraldan daha kralcı Erdoğan açığa düştü.
AKP hükümeti, Suriye konusunda yayılmacı İsrail ve eli kanlı ihtilalcilerle kaldı başbaşa… Polisimizi bile öldürme cüretini gösteren “sığınmacı” kılıklı özel besleme Suriye isyancıları ise cabası!
Aynı vaziyet AKP-PKK sürecinde yaşanıyor.
Türk milleti, bu süreci yanlış ve bölünmenin startı olarak gördüğünü yüksek sesle ilan edip direnç gösterince; Erdoğan’ı bu vadiye sürükleyen Pensilvanya ekibi lafı eveleyip-gevelemeye başladı. Erdoğan açığa düştü.
Başkanlık sistemi ve yeni anayasa konusunda da Erdoğan’ın kaderi bundan farklı değil…
Tam bu noktada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül göründü.
Yeni Anayasa şansı kalmadı, devlet Türk devletidir, yapılacak işler Meclis zemininde zorlanmalı, İsrail’in Suriye’ye saldırması işi bozuyor, gibi okkalı laflar ediverdi.
Gül, “leb” diyor, Erdoğan’a politikaların iflas etti diyor.
Erdoğan, leblebiyi anlar mı, bilmiyorum. Lakin Gül’ün ne demek istediğini en iyi anlayacak adam, Erdoğan olsa gerektir.
Millet de, Erdoğan’ın gerçekleri gördüğünü ve “leb”leri anladığını, kendisinin Amerika ve Pensilvanya rüzgarını arkasına almaktan vazgeçip Türk milletine dönmesinden anlayacaktır.
Erdoğan, şayet BTP Genel Başkanı Prof. Dr.
Haydar Baş’a bugüne kadar kulak verse, böylesi bir batağa sürüklenmezdi… Vakit geçmiş değil, Prof. Dr. Baş’a ve Türk milletinin akl-ı selimine dönerse, bir umut kurtulur. Aksi halde kendini de, Türk milletini de batırır.