Başbakan R. T. Erdoğan'ın "alkol düzenlemesi"ne dair yaklaşımı, hem din istismarı, hem de laikliği ihlaldir.
İşin daha ilginç tarafı, CHP'nin karşı çıkış ve muhalefet tarzı, AKP'ye adeta bir şişe rakıdan bir koltuk çıkartıyor.
Görünen köy kılavuz istemez.
Damgalı CHP
40'lı yıllardan itibaren CHP, muhafazakar Türk milleti nezdinde öyle damgalanmış ki… Bu damga, teneşire kadar çıkmaz. "Dinsiz, mukaddesattan kopuk, milletin değerlerine yabancı" şeklinde bir damga bu!
CHP kurmayları bu damgayı silmek için çaba göstermiyorlar değil… Fakat bu bağlamda akıl aldıkları, danıştıkları merciler mahir değil…
AKP ise damgalı CHP'nin sürekli bu tarafını kanatarak semiriyor.
Bu yüzden AKP'nin "alkol düzenlemesi" gibi konjonktürel manevralarına karşı CHP'nin verdiği tepkiler, maalesef CHP'nin sırtındaki damgayı derinleştiriyor, AKP'yi semirtiyor.
Yerli duruşun adresi, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleri sahibi BTP'nin yanısıra toplumun sağduyulu kesimi, AKP'nin yanlış icraatlarına dönük akıllı muhalefet yapıyor, AKP hükümeti bitmeye başlıyor. Öte yandan CHP bir karşı manevra ile adeta AKP'yi yeniden ayağa kaldırıyor. Dine uzak, çözümsüz, projesiz ve kronik muhalif imajlı CHP, AKP'yi sadece büyütüyor.
Bu ne iş; CHP meydan okuyor, AKP semiriyor.
Meydan okuyacağına kitap okusun...
CHP, böyle meydan okuyacağına; biraz da kitap okusun, Milli Ekonomi Modeli'ni okusun, Prof. Dr. Baş'ı okusun, ders alsın!
Eğer CHP, Prof. Dr. Baş'tan ders alan Rusya'nın Amerika'ya nasıl meydan okuduğunu ve nasıl bitirdiğini görürse; kendisi de Prof. Dr. Baş'tan ders almaktan ar etmez.
Aksi halde CHP, AKP'nin süt annesi olmaya devam eder.
CHP ve tabanı bu gerçeği artık görmek durumundadır.
AKP'nin alkol düzenlemesinde de aynı vaziyet gözlemleniyor.
Erdoğan'ın ayyaşları...
Erdoğan, CHP'nin vaziyetinden istifade ederek, nabza göre veriyor şerbeti:
"İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da; inancın emrettiği gerçek, niçin reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor?"
Klasik Erdoğan ve AKP ağzıdır bu…
Bu çıkış, tam bir din istismarı, tam bir hukuk skandalı ve tam bir laikliği ihlaldir.
Dini kullanan Erdoğan kime ayyaş diyor, kim bu Erdoğan'ın ayyaşları!?
Bu vahim çıkışı sebebiyle Erdoğan'a, TBMM'nin şahsına ve milletvekillerine hakaretten dava açılması gerekiyor... TCK 301. ve 125. Maddelere baksınlar!
Meclis'in Çiçek Cemil'i, hukukun üstünlüğünü konuşturması icab ediyor.
Laikliğe ihlal işte bu
Düzenlemenin laikliği ihlal eden boyutu ise şudur:
Kamu yetkisini elinde bulunduran kimsenin bir yasal düzenlemeyi din emrettiği için gerçekleştirmesi, laikliğin ihlalinin daniskasıdır.
Kamunun eğitim hizmetinden istifade eden bir öğrencinin veya kamuda çalışan bir memurun, inancı gereği başını örtmesi, laikliği ihlal değildir; fakat Erdoğan'ın istismar çıkışı yaptığı bu "alkol düzenlemesi" laikliği ihlaldir.
Erdoğan, dini istismar ederek muhafazakar kesimi avlamak üzere böyle bir ihlali gerçekleştiriyor.
Klasik ve kronik CHP muhalefeti, AKP'yi semirten muhalefetiyle hukuk ve adab tanımayan bu dalgayı kıramaz.
Hükümet ve muhalefetin yanısıra devlet bürokrasisinin de laiklik konusunda Prof. Dr. Baş'tan ders görmesi lazım.
Bu konuda geniş bilgi edinmek isteyenler, Öğüt dergisinin Prof. Dr. Baş ile tarihi röportaj gerçekleştirdiği 1985 yılı Laiklik özel sayısına ve bendenizin bu eksendeki 29 Ekim 2010 günkü makaleme göz atabilirler (http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,10004103/).
Akl-i selimin soruları
AKP hükümetine ve Erdoğan'a bir akl-ı selim şunu sormalıdır.
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "domuz eti yemeyin" emrini gözardı ederek, domuz etini Müslüman milletin tezgahına kasaplık hayvan eti diye koydunuz?
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "zinaya yaklaşmayın" emrini gözardı ederek, zinayı serbest bırakan biz yasal düzenleme yaptınız?
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "Müslümana sırtınızı dönerek Hristiyan, Yahudi ve müşrikleri dost, yoldaş, sırdaş edinmeyin" emrini gözardı ederek işgalci Amerika ve İsrail'in Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon ve eş başkanlık üstlendiniz?
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "Müslümanı katletmeyin, insan öldürmeyin, katile yardım etmeyin" emrini gözardı ederek Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da, Suriye'de milyonlarca Müslüman'ı katledenlere yardım ve yataklık yapıyorsunuz?
Günah galerileriniz bu yanlış, batıl ve inancımızı altüst eden vahim icraatlarla dolu… İşiniz gelince din-iman, işinize gelince papaz-hamam, Amerika-İsrail; öyle mi?! İşinize gelince Hizbullah, işiniz gelince tam tersi Hizbuşşeytan; öyle mi?!
Deccalları ve şeytanlar bile bu politik icraat ve duruş karşısında küçük dillerini yutmuş, hayretler içinde "bize artık ihtiyaç yok" demektedirler.
Damgalı CHP, İslamcı cambazların Türk milleti ve medeniyetini yakan ateşlerini söndüremez; CHP'nin elindeki sopaları bu cambazlar kendi ateşlerine odun yapıyorlar.
CHP kurmayları, tabanı ve Türk milleti, bu oyunu bozacak tek adresin BTP olduğunu gördüğü gün, din istismarı ve ecnebi aklına endeksli icraatlarla toplumu kavuran bu cambazlardan kurtulacaktır. Aksi halde ateş bacayı sarmıştır.
İşin daha ilginç tarafı, CHP'nin karşı çıkış ve muhalefet tarzı, AKP'ye adeta bir şişe rakıdan bir koltuk çıkartıyor.
Görünen köy kılavuz istemez.
Damgalı CHP
40'lı yıllardan itibaren CHP, muhafazakar Türk milleti nezdinde öyle damgalanmış ki… Bu damga, teneşire kadar çıkmaz. "Dinsiz, mukaddesattan kopuk, milletin değerlerine yabancı" şeklinde bir damga bu!
CHP kurmayları bu damgayı silmek için çaba göstermiyorlar değil… Fakat bu bağlamda akıl aldıkları, danıştıkları merciler mahir değil…
AKP ise damgalı CHP'nin sürekli bu tarafını kanatarak semiriyor.
Bu yüzden AKP'nin "alkol düzenlemesi" gibi konjonktürel manevralarına karşı CHP'nin verdiği tepkiler, maalesef CHP'nin sırtındaki damgayı derinleştiriyor, AKP'yi semirtiyor.
Yerli duruşun adresi, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleri sahibi BTP'nin yanısıra toplumun sağduyulu kesimi, AKP'nin yanlış icraatlarına dönük akıllı muhalefet yapıyor, AKP hükümeti bitmeye başlıyor. Öte yandan CHP bir karşı manevra ile adeta AKP'yi yeniden ayağa kaldırıyor. Dine uzak, çözümsüz, projesiz ve kronik muhalif imajlı CHP, AKP'yi sadece büyütüyor.
Bu ne iş; CHP meydan okuyor, AKP semiriyor.
Meydan okuyacağına kitap okusun...
CHP, böyle meydan okuyacağına; biraz da kitap okusun, Milli Ekonomi Modeli'ni okusun, Prof. Dr. Baş'ı okusun, ders alsın!
Eğer CHP, Prof. Dr. Baş'tan ders alan Rusya'nın Amerika'ya nasıl meydan okuduğunu ve nasıl bitirdiğini görürse; kendisi de Prof. Dr. Baş'tan ders almaktan ar etmez.
Aksi halde CHP, AKP'nin süt annesi olmaya devam eder.
CHP ve tabanı bu gerçeği artık görmek durumundadır.
AKP'nin alkol düzenlemesinde de aynı vaziyet gözlemleniyor.
Erdoğan'ın ayyaşları...
Erdoğan, CHP'nin vaziyetinden istifade ederek, nabza göre veriyor şerbeti:
"İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da; inancın emrettiği gerçek, niçin reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor?"
Klasik Erdoğan ve AKP ağzıdır bu…
Bu çıkış, tam bir din istismarı, tam bir hukuk skandalı ve tam bir laikliği ihlaldir.
Dini kullanan Erdoğan kime ayyaş diyor, kim bu Erdoğan'ın ayyaşları!?
Bu vahim çıkışı sebebiyle Erdoğan'a, TBMM'nin şahsına ve milletvekillerine hakaretten dava açılması gerekiyor... TCK 301. ve 125. Maddelere baksınlar!
Meclis'in Çiçek Cemil'i, hukukun üstünlüğünü konuşturması icab ediyor.
Laikliğe ihlal işte bu
Düzenlemenin laikliği ihlal eden boyutu ise şudur:
Kamu yetkisini elinde bulunduran kimsenin bir yasal düzenlemeyi din emrettiği için gerçekleştirmesi, laikliğin ihlalinin daniskasıdır.
Kamunun eğitim hizmetinden istifade eden bir öğrencinin veya kamuda çalışan bir memurun, inancı gereği başını örtmesi, laikliği ihlal değildir; fakat Erdoğan'ın istismar çıkışı yaptığı bu "alkol düzenlemesi" laikliği ihlaldir.
Erdoğan, dini istismar ederek muhafazakar kesimi avlamak üzere böyle bir ihlali gerçekleştiriyor.
Klasik ve kronik CHP muhalefeti, AKP'yi semirten muhalefetiyle hukuk ve adab tanımayan bu dalgayı kıramaz.
Hükümet ve muhalefetin yanısıra devlet bürokrasisinin de laiklik konusunda Prof. Dr. Baş'tan ders görmesi lazım.
Bu konuda geniş bilgi edinmek isteyenler, Öğüt dergisinin Prof. Dr. Baş ile tarihi röportaj gerçekleştirdiği 1985 yılı Laiklik özel sayısına ve bendenizin bu eksendeki 29 Ekim 2010 günkü makaleme göz atabilirler (http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,10004103/).
Akl-i selimin soruları
AKP hükümetine ve Erdoğan'a bir akl-ı selim şunu sormalıdır.
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "domuz eti yemeyin" emrini gözardı ederek, domuz etini Müslüman milletin tezgahına kasaplık hayvan eti diye koydunuz?
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "zinaya yaklaşmayın" emrini gözardı ederek, zinayı serbest bırakan biz yasal düzenleme yaptınız?
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "Müslümana sırtınızı dönerek Hristiyan, Yahudi ve müşrikleri dost, yoldaş, sırdaş edinmeyin" emrini gözardı ederek işgalci Amerika ve İsrail'in Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon ve eş başkanlık üstlendiniz?
Madem inancı bu kadar ciddiye alıyorsunuz; neden inancın emrettiği "Müslümanı katletmeyin, insan öldürmeyin, katile yardım etmeyin" emrini gözardı ederek Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da, Suriye'de milyonlarca Müslüman'ı katledenlere yardım ve yataklık yapıyorsunuz?
Günah galerileriniz bu yanlış, batıl ve inancımızı altüst eden vahim icraatlarla dolu… İşiniz gelince din-iman, işinize gelince papaz-hamam, Amerika-İsrail; öyle mi?! İşinize gelince Hizbullah, işiniz gelince tam tersi Hizbuşşeytan; öyle mi?!
Deccalları ve şeytanlar bile bu politik icraat ve duruş karşısında küçük dillerini yutmuş, hayretler içinde "bize artık ihtiyaç yok" demektedirler.
Damgalı CHP, İslamcı cambazların Türk milleti ve medeniyetini yakan ateşlerini söndüremez; CHP'nin elindeki sopaları bu cambazlar kendi ateşlerine odun yapıyorlar.
CHP kurmayları, tabanı ve Türk milleti, bu oyunu bozacak tek adresin BTP olduğunu gördüğü gün, din istismarı ve ecnebi aklına endeksli icraatlarla toplumu kavuran bu cambazlardan kurtulacaktır. Aksi halde ateş bacayı sarmıştır.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019