Bugüne kadarki siyasetini devlet-millet, devlet-din, asker-millet, laik-İslamcı çatışması ekseninde yürüten Başbakan R. T. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde birkaç sebepten çok panikledi.Erdoğan adeta argolaştı.Konuşma seviyesini çok düşürdü.Lafları yerlerde sürünüyor.Erdoğan birkaç sebepten dolayı panikledi.Öncelikle kendi argo seviyesine denk bir muhatap aday bulamıyor.BTP, CHP, MHP, DSP ve DP'nin büyük uzlaşısıyla "milletin adayı" olarak çıkarttıkları Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, dünya çapında bir ilim adamı, hocaların hocası, bölgesel ve küresel ölçekte bir devlet adamı, devlet adab ve erkanını bilen bir bürokrat, Devlet Hizmet Nişanı layık görülmüş kıratta bir idareci?Güngörmüş, dünya görmüş, BM'den sonra dünyanın ikinci büyük uluslararası örgütü olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İKÖ) 10 yıl genel sekreterliğini sürdürmüş, nezaket ehli bir insan.Kimse kusura bakmasın, iman, islam ve akademik tecrübemle söylüyorum; Erdoğan, Prof. Dr. İhsanoğlu hocaya, vallahi talebe bile olamaz.Gelsin, huzurda imtihan edelim; Erdoğan, İhsanoğlu'na talebe olabilir mi, olamaz mı, millet karar versin?Erdoğan işte burada zorlanıyor, iç dünyasını dışarıya "saksı, vazo" diye vuruyor. "Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin vitrinine bir vazo, bir saksı seçmenin gayreti içindeler" diyor.Erdoğan'ın bu vaziyetini, "ayıp" kavramı dahi karşılamıyor.Devlet Hizmet Nişanı takdim edilmiş dünya çapındaki bir idareciye, nezaket ehli bir ilim adamına, Türkiye'de vallahi Erdoğan'dan başka hiç kimse "vazo, saksı" gibi bir argo göndermede bulunmaz.Meyhaneden bir adam çıkartın, kerhaneden birini çıkartın, İhsanoğlu hoca karşısında saygı ve hürmetle tazimde bulunur, vallahi "saksı, vazo" gibi bir gönderme yapmaz, yapamaz.Türk milleti, bu argolaşma gerçeğini idrak ederse; Erdoğan'ı eskaza Cumhurbaşkanlığı makamına oturttuğunda, millet ve devletinin nerelerde sürüneceğini şimdiden kestirebilir, bugünden öngörebilir. Türk milletinin, Erdoğan konusunda aklını başına devşirmesi için, sadece bu "argo vaziyeti" yeter!Erdoğan'ı panikleten ve argolaştıran bir önemli sebep de, Türk siyaset tarihinde bir ilk olarak gerçekleştirilen "büyük uzlaşı"dır.AKP ve Erdoğan siyaseti, hep çatışmadan beslendi, kavgadan semirdi, dalaş ve istismarla iktidar buldu.Muhalefet de zaman zaman onun değirmenine su taşıdı.Fakat millet artık kavgadan, dalaşdan, argodan bıktı, boş ve seviyesiz atışlardan bıktı, karın doyurmayan siyasetten usandı.Tarihin tam da bu dönüm noktasında, millet ve devletin selameti ve bekası için en sağından en soluna kadar toplumun tüm kesimleri uzlaştı, birleşti, "kavga ve dalaş siyaseti oyunu"nu bozdu.Türkiye'yi turluyoruz; görüyoruz ki, millet, bu oyunun "büyük uzlaşı" ile bozulmasında başta Prof. Dr. Haydar Baş, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Mustafa Sarıgül olmak üzere emeği geçen herkese minnet ve şükranlarını sunuyor. Bu uzlaşı ve birlikten ortaya çıkan güçlü bir sinerji, anketlere yansıyor, kamuoyu yoklamalarında görülüyor.İhsanoğlu hocaya olan rağbet yüzde 47-48 bandında, Erdoğan'ın oranı yüzde 42'lerde, Selahattin Demirtaş ise yüzde 6'larda geziyor.Bu birlik, Erdoğan'ı ve beslemelerini içten içe yiyip bitiriyor, panikletiyor. Erdoğan cenahı, bu açığı kapatmak için argo göndermelere sarılıyor, psikolojik savaş yöntemleri deniyor, 100-150 TL'lik cep harçlıklarıyla toparlanmış bindirme kıtaları meydanlara yığıyor. Kavga ve dalaş siyasetiyle bir rüzgar oluşturmak istiyor. Ama artık kavga ve dalaş siyaseti tutmaz? "Büyük uzlaşı" ve birlik siyaseti Musa'nın asası gibi meydana geldi; Erdoğan'ın sihri bozuldu.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019