Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi kesimini temsil eden, ya da etmesi gereken Türk-İş, bir türlü yönünü doğrulayamıyor.
Masaya oturmadan 7 bin 785 TL açlık sınırı seviyesini kırmızı çizgileri olduğunu ve bu rakamın altını kabul etmeyeceklerini ifade eden Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, komisyonun 20 Aralık'taki toplantısında asgari ücretin 9 bin TL olmasını teklif etti.
Oysa 9 bin TL'lik bu rakam da çalışanları mutlu edecek bir seviye değil.
Dün partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret konusunu netleştirmek için görüşmeler yapacağını ve bugün açıklayacağını ifade etti.
Büyük ihtimalle yarın yeni asgari ücreti Erdoğan'ın bizzat açıklamasıyla öğreneceğiz.
Ancak her ne kadar Erdoğan açıklayacak olsa da çıtanızı çok yüksek tutmamanızda fayda var.
Zira dün Erdoğan'a Türk-İş'in 9 bin TL asgari ücret talebi sorulduğunda, "Çünkü bizim sırtımızda küfe var. Sırtında küfe olmayanlar rahat konuşuyor ama bizim sırtımızdaki küfe 85 milyonun taşındığı bir küfe. Tabii sırtında küfe olmayanlar bol bol atıp tutuyor" yanıtını verdi.
Erdoğan'ın bu açıklamasının da gösterdiği gibi 9 bin TL asgari ücret bile imkansız.
Benim tahminim asgari ücretin 8 bin ila 8 bin 500 TL arasında bir rakam belirleneceği yönünde.
Ne yazık ki, işçilerin haklarının savunucu olması gereken ancak görevini layıkıyla yerine getirmediğini rahatlıkla ifade edebileceğimiz Türk-İş'te hâkim olan öğrenilmiş çaresizlik sendromu işçilerimize de sirayet etmiş halde.
'Öğrenilmiş çaresizlik sendromu' Psikolog Martin Seligman'ın 1960'larda geliştirdiği hayvanlar ve insanlarda gözlemlenmiş bir kuram.
İnsanın maruz kaldığı zorluklardan, yaşamak zorunda bırakıldığı şartlardan kurtulamayacağına inancın kökleşmesi ve artık o durum ve şartları değiştirmek için hiçbir gayret ortaya koymamayı ifade eden bir durumdur.
Bu yüzdendir ki, yoksulluk sınırının 25 bin TL'yi aştığı bir ortamda işçileri temsil eden sendikalar bile 9 bin TL'nin üstünü ağızlarını alamıyorlar. Çünkü onlara daha fazlasının olamayacağı öğretilmiş.
Bu çaresizlik zincirinin kırılması ancak alın teri döken insanların hakkından daha azına razı olmamasıyla mümkün olabilir. Bugün Avrupa ülkelerinin çoğunda işsizlik maaşı Türkiye'deki asgari ücretten kat kat fazla.
Bizim ülkemizde günde 10 saat çalışan işçi Avrupa'da çalışmayan adamdan daha fakir halde.
Bizim işçimizin Avrupalıdan eksik bir tarafı var mı? Elbette yok, daha iyi bir yaşam seviyesine layık bizim insanımız.
Ancak yanlış olan şey, bu düzeni değiştirecek olanları değil, aynen devam ettirenleri sürekli seçip seçip duruyor olmamız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırtlarında küfe taşıdıklarını söylüyor, ancak gerçekte o küfe 20 yıldır milletin sırtında…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024