24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı saldırılar neticesinde Avrupa'nın göbeğinde bir mülteci krizi baş göstermiş durumda.
24 gündür devam eden savaşta Polonya'ya geçen Ukraynalıların sayısı 2 milyona yaklaştı.
Ukrayna'da 18-60 yaş arası erkeklerin ülkeyi terk etmesi yasaklandığından Polonya'ya gelenlerin çoğunu kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler oluşturuyor.
Savaşın yakıp yıktığı Ukrayna'nın kuzey batı komşusu Polonya'nın Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, 16 Mart'ta Ankara'ya gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaklaşık 2 saat 15 dakika görüştü.
Görüşme sonrası yaptığı açıklamada Duda, "Bugün Polonya'ya yaklaşık iki milyon mülteci giriş yapmış bulunuyor. Çünkü hesaplarımıza göre her gün yaklaşık 100 bin kişi sınırdan geçiyor. Bugün Polonya'da mülteci krizinden bahsedebiliriz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tecrübe paylaşımı yaptığı için teşekkür ediyorum. Çünkü Türkiye mülteci krizini en çok yaşayan ülke oldu. Suriyeliler Türkiye'ye sığında. Tecrübelerinizi dinlemek çok önemliydi" dedi.
Duda, doğru söylüyor, Türkiye mülteci krizini en doruk noktada yaşayan ülke oldu.
Ama Duda'nın ifade etmediği bir şey var, o da Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı mülteci/sığınmacı krizini yönetmekte başarısız olduğu ve her şeyi eline yüzüne bulaştırdığı gerçeği.
Sayıları 5 milyonu aşan Suriyeli sığınmacılar ülkemizde toplumsal ve sosyal pek çok sorun oluşturuyor.
Geçen hafta açıklamalarda bulunan Suriyelilerin Türkiye'de en fazla sığındığı kentlerden biri Hatay'ın Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatay'da doğan her 4 çocuktan 3'ünün Suriyeli olduğunu belirtmişti. Savaş, "6 yılda 6 çocuk yapan Suriyeli kadınlar var. Çoğunun 3-4 eşi var ve hepsi de çok çocuk yapıyor. Demografik yapı bizim aleyhimize gelişiyor. 12 yıl sonra belediye başkanının Suriyeli olması hiçbirimizin hoşuna gitmez. Böyle giderse şu anda belli ilçelerimizde belediye başkanlığına aday olsalar rahatça kazanırlar" demişti.
Başkan Savaş'ın ifade ettiği bu tehlike belki en kötüsü ancak, cinayetten hırsızlığa kadar Suriyelilerin neden olduğu yüzlerce olay var malumunuz.
Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan'la 2.5 saatlik konuşmasında kendisine anlatılan 'tecrübelerden' sonra Polonya lideri Duda eminim Ukraynalı mülteciler konusunda ne yapacağını öğrenemese de en yapmayacağını çok iyi anlamıştır.
Bu bağlamda Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar konusunda yaptığı yanlışları tekrar etmeyecek kadar akıllı olduğunu zannettiğim Polonya liderinin ajandasında acaba başka şeyler mi vardı diye de düşünmeden edemiyorum.
Görüşmeden sonraki basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a övgüler dizen Duda, istediklerini almış olabilir.
Duda'nın ajandasındaki diğer şeylerin neler olduğunu bilmiyorum. Ancak Ukrayna'dan Polonya'ya geçen başka ülke vatandaşı mültecilerin Türkiye'nin sırtına yıkılmak istenebileceğinden endişeliyim.
Umarım yanılırım…
İktidar bunun için doktorlara bozukmuş!
Hükümetin doktorlarla arasının neden bozuk olduğu şimdi anlaşıldı.
14 Mart Tıp Bayramı'nda Beştepe'de düzenlenen ödül töreninde Adana'dan yılın hekimi seçilen ve ödül verilen doktor, iddialara göre 11 aydır hiç nöbet tutmamış, hasta bakmamış, ancak hasta bakmış gibi gösterilen bir kişiymiş.
Beştepe'nin seçtiği yılın doktoru da gösteriyor ki, iktidar için makbul doktor hasta bakmayan, nöbet tutmayan, her fırsatta kaytaran kişilerden oluşuyor.
Dolayısıyla da gecesini gündüzüne katarak insan hayatı için fedakârca çalışan doktorlar iktidar için pek makbul değil.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023