Ebû Bekir Sıddîk (r.a.) bütün malını Allah yolunda sarfetti, yiyecek bir şey bulamadı ve midesi açlıktan kızarmış ciğer gibi kendisine kokmaya basladı.
Hz. Ömer (r.a.)'in ameli ve gayreti çoktu. Başına ketenden yapılmış mütevazi bir sarık sarardı ve kendini daima hesaba çekerdi.
Hz. Osman (r.a.), her gece Kur'an-ı Kerîm'i hatmederdi. Hz. Ali (r.a.), sahâbenin en zâhidlerinden ve mücâhidlerindendi. Bir çok beldeyi İslâm'a açmıştı. İste bunlar sahâbenin en seçkin olanlarıdır. Allah onlardan razı olsun. Allah Rasûlünün yakınları olan sahâbenin amelleri, gayretleri, zühdleri ve aç kalmaları işte bu şekildeydi. Siz de iman ve hakîkati kuvvetlendirin. İnsanların size uymasını istiyorsanız, hiçbir hususta aşırılığa gitmeyin. Hakikatin hakikat diye isimlendirilmesinin sebebi, insanların amel etmesini gerçekleştirmek içindir. Hakikat, iman denizinden çıkmıştır. Haram yediğiniz müddetçe, hikmet ve marifet hakkında bir şeyler elde edeceğinizi zannetmeyin. Kalbin lisanı olduğu gibi, gözün de özünde bir gözü vardır. Fakat bunu insanlar anlayamazlar.
Allah'ı sevin ki, O da sizi sevsin, yer ve gök ehline de sevdirsin. O'na itaat edin ki, cinler, insanlar ve hava da size itaat etsin, sular emrinize verilsin.