Hassa orduları, muhafız alayları ve koruma orduları…
Kimin umurunda?
Erişilmez kaleler, bulutlarla yarışan kuleler ve dahi tepesi bulutlarda saklanan gökdelenler…
Bir zerre kadar engel teşkil edemiyorlar.
Korunaklı köşkler, korumalı yalılar ve dillere destan saraylar…
Hiç mesele değil.
Nice ülkelerin, nice milyonların yarınlarına hükmeden karar alıcıları ve hüküm vericileri ve dahi karşı konulmaz ferman sahipleri, onun gelme ihtimali karşısında sapsarı vaziyetindeler.
Özel zevklerini tatmin için ferman üstüne ferman yayınlayan zamane padişahları onun fermanları karşısında küçük dillerini yutma aşamasındalar şimdilerde.
Dünyanın falan köşesinde filanca görkemli ülkenin dillere destan dirayetli padişahına bile misafir olmuş, onu bile keyfine göre yatırıp-kaldırıyormuş şeklindeki haberler bile cümle padişahların yüreklerini ağızlarına getirmeye yetmiş.
Açlık, susuzluk, sefalet, fakirlik, yoksulluk, bin bir çeşit hastalıklar ve ölümler… Bütün bunlar öteden beri hep halk arasında dolaşır ama kesinlikle yüksek saraylara, büyük adamların yanına uğramazlardı.
Bu virüs ne menem bir virüs imiş?
Bu nasıl haddini bilmez, küçük-büyük tanımaz, makam-mevki gözetmez ve ölçü tanımaz bir mahlûk imiş!
Nice korunaklı kaleler içinde, nice erişilmez kuleler arasında ve etrafında etten duvar örmüş muhafız alayları korumasında olmalarına rağmen onun ayak seslerinden, gelme ihtimalinden, etrafta haberlerinin dolaşmasından ötürü ağızlarının tadı kaçmış durumda.
Hâlbuki o debdebeyi elde edebilmek için, o şaşaaya erebilmek için o dillere destan saltanatlarını sürdürebilmek için nice zulümlere, nice cürümlere ve nice sömürülere imza atmışlardı.
Dünya nüfusunun yarısının gelirine denk gelen servet sahipleri, hükmettikleri para kaynakları ile ülkeleri satın alanlar, rejimleri değiştirenler onun yolunu değiştirmek için, onun yolunu saraylarına uğratmamak için hiç pazarlıksız servet harcamaya hazırlar ama nafile.
Destursuz dalıyor, iş olsun diye bazen kapıları çalıyor, huzur adına ne var ne yok alıyor, keyfine göre dilediği kadar kalıyor, askerlerini her dibe her köşeye salıyor.
Cümle ferman sahipleri onun fermanın önünde diz çökmüş durumdalar
Galiba eşitlendik.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024