Heybeyi, Türk Dil Kurumu şöyle tarif etmiş:
"At, eşek vb. binek hayvanlarının eyeri üzerine geçirilen veya omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim veya halıdan yapılmış iki gözlü torba."
Bildiğimiz ve tanıdığımız heybe, iki gözlü ve insan omuzunda taşınabilecek büyüklükte, fakat bazıları eski kilimlerden öyle heybeler yapmışlar ki, bırakın omuzda taşınmasını, seçme atların-katırların bile altından kalkamayacakları büyüklükte çuvallar sanki…
Yol boyunca, hayat boyunca önüne gelen her şeyi içine ata ata ilerliyorlar yine de o kocaman heybeleri ne dolmak biliyor ne de heybe sahiplerinin gözleri doymak biliyor.
Bilindiği gibi çok uzun zamandan beri devlet hazinesinin etrafı söz konusu bu kocaman heybeli insanlarla dolup taşıyor.
Çuval bozması heybesini alan ihale kapısına koşuyor, çoklu maaş kuyruğuna giriyor ve bu düzen bozulmasın, sonsuza dek sürsün diye gerekirse kırk takla atmaktan da geri durmuyorlar.
Cebindeki 5 TL ile bir buçuk ekmek yerine dört ekmek alabilmek için uzak mesafeler boyunca yürüyüp kuyrukta uzun uzun bekleyen emekli kesimine 'eski kuyrukları' hatırlatıp sabır tavsiye edenler bu tipler.
Akaryakıta geleceği duyurulan her zam haberini takiben istasyonlarda uzun kuyruklar oluşturan dar gelirli vatandaşlara 'eski kuyrukları' hatırlatıp şükür tavsiye edenler bu tipler.
Aynı tipler, sohbetin bir başka yerinde, ballandıra ballandıra nereden nereye geldiğimizden, köprülerimizden havaalanlarımızdan, tünellerimizden dem vurup dururlar.
En ücra mezra sakinlerinden büyükşehirlerin merkezinde yaşayanlara kadar hemen herkesin duyup-öğrendiği, bilip-durduğu bunca yolsuzluklara rağmen ve bu yolsuzluklardan mütevellit yaşanan bu kadar acıtıcı ve incitici yoksulluklara rağmen, neden iktidar partisi hala anketlerde birinci parti çıkıyor sorusunun cevabı burada gizli; koca koca menfaat ilişkileri.
İktidar imkanlarından sonuna kadar yararlanan, söz konusu heybelerini doldurdukça dolduranlar, aynı zamanda çevrelerinde nüfuzlu kişiler olduklarından, etrafındaki mağdurlara, iktidarın vazgeçilmezliğini anlatmaktan geri durmuyorlar.
Bu iri heybeli devletlülerin heybelerini doldurmaya, gözlerini doyurmaya ne katmerli vergiler ne de yağmur gibi yağmakta olan zamlar yetebiliyor.
Cebimizden beş kuruş çıkmadan yaptırdık dedikleri yolların, köprülerin, hastane ve havaalanlarının müteahhitlerine taahhüt edilen döviz cinsi ödemeler yüzünden milletin cebinde ve sofrasında beş kuruş kalmadı.
Bu çuvaldan bozma heybeleri ve heybelileri icad edenler, böyle bir çığır açanlar mezarlarında nasıl yatacaklar ve nasıl kalkacaklar acaba?
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024