Süleyman Şah türbesini Suriye'de bulunduğu bölgeden kaçırıp, kuzeydeki Eşme bölgesine taşırken yapılan operasyonu AKP hükümetinin, bugün terör örgütü dediği PYD ile birlikte gerçekleştirildiği ortaya çıktı.
Hükümetin 14 yıllık icraatlarının altını eştikçe kötü kokular geliyor.
İktidar yollarında yıllarca beraber yürüdükleri cemaat nasıl bir anda paralel yapı haline geldiyse, önce 'görüşenler şerefsizdir' dedikleri terör örgütüyle sonra müzakere masasına oturup nasıl yol haritaları belirleyip, Dolmabahçe mutabakatları yaptılarsa, dün "dostum Esad" dediklerine bir anda nasıl "zalim Esed" demeye başladılarsa, şimdi de Süleyman Şah türbesini Eşme'ye kaçırırken işbirliği yaptıkları PYD'ye AKP hükümeti terör örgütü diyorlar.
PYD kontrolündeki Kobani'yi IŞİD'den kurtarmak için Barzani'nin Peşmergelerini Türkiye üzerinden Suriye'nin kuzeyine sokan da AKP hükümetiydi.
Amacım PYD'yi savunmak elbette değil.
Hükümetteki tutarsızlıklara dikkat çekmek istiyorum.
Madem PYD terör örgütü, neden Salih Müslim'i Ankara'da ağırladınız, jest yaptığınızı ve meşru kabul ettiğinizi söylediniz, Süleyman Şah türbesini kaçırırken onlardan destek aldınız?
Bu sorunun tek cevabı, Türkiye'yi yönetenlerin dizginlerinin başkalarının elinde olduğu gerçeğidir. Üstelik AKP iktidarının dizginlerine asılanlar bir değil, birkaç tanedir.
Bir taraftan ABD çekerken, diğer taraftan İsrail, bir başka taraftan da Avrupa Birliği dizginlere asılmakta, Türkiye'yi yönetenler de dün ak dediklerine bugün kara demektedirler.
Dizginleri başkalarının elinde olan bir siyaset anlayışını, bir Esad'ın yanında bir karşısında, bir PYD'yle işbirliği halinde bir karşısında, bir cemaatle ortak bir çatışırken görmenizden daha doğal bir şey olamaz. Çünkü peşinden koştukları şey Türkiye'nin ve milletimizin çıkarları değil, dizginleri elinde tutanların çıkarlarıdır.
Türkiye böyle bir o taraf bir bu tarafa savrulup, başkalarının çıkarları için iş gören bir duruma mahkûm edilmişken çevremizde hiçbir şey aynı kalmıyor.
Hükümetin yaptığı yanlışlar sadece milleti ve devleti derinden sarsmıyor, aynı zamanda devletlerarası ilişkilerde de onulmaz paralar açmış durumda. Bu bağlamda dış politikada Türkiye'nin dostunun kalmaması bu gerçeğin ispatıdır.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bir konuşmasında "Devlet adamı milletinden üzerinden belaları uzaklaştıran adamdır. Belalara göğsünü siper ederek, bertaraf eden kişidir" demişti.
Prof. Dr. Baş'ın ölçü penceresinden değerlendirdiğimizde özellikle son yıllarda başımızdaki belalar daha da çoğaldığına göre en az 14 yıldır Türkiye'nin gerçek devlet adamları tarafından yönetilmediği gerçeğiyle karşı karşıya kalmaktayız.
Bu vahim durumdan ülkemizin çıkabilmesi mevcut siyasetle asla mümkün değildir. Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi kadroları Türkiye'ye yönelen belalara göğüsleri siper edecek bertaraf edebilecek tek lider ve kadrodur.
Hükümetin 14 yıllık icraatlarının altını eştikçe kötü kokular geliyor.
İktidar yollarında yıllarca beraber yürüdükleri cemaat nasıl bir anda paralel yapı haline geldiyse, önce 'görüşenler şerefsizdir' dedikleri terör örgütüyle sonra müzakere masasına oturup nasıl yol haritaları belirleyip, Dolmabahçe mutabakatları yaptılarsa, dün "dostum Esad" dediklerine bir anda nasıl "zalim Esed" demeye başladılarsa, şimdi de Süleyman Şah türbesini Eşme'ye kaçırırken işbirliği yaptıkları PYD'ye AKP hükümeti terör örgütü diyorlar.
PYD kontrolündeki Kobani'yi IŞİD'den kurtarmak için Barzani'nin Peşmergelerini Türkiye üzerinden Suriye'nin kuzeyine sokan da AKP hükümetiydi.
Amacım PYD'yi savunmak elbette değil.
Hükümetteki tutarsızlıklara dikkat çekmek istiyorum.
Madem PYD terör örgütü, neden Salih Müslim'i Ankara'da ağırladınız, jest yaptığınızı ve meşru kabul ettiğinizi söylediniz, Süleyman Şah türbesini kaçırırken onlardan destek aldınız?
Bu sorunun tek cevabı, Türkiye'yi yönetenlerin dizginlerinin başkalarının elinde olduğu gerçeğidir. Üstelik AKP iktidarının dizginlerine asılanlar bir değil, birkaç tanedir.
Bir taraftan ABD çekerken, diğer taraftan İsrail, bir başka taraftan da Avrupa Birliği dizginlere asılmakta, Türkiye'yi yönetenler de dün ak dediklerine bugün kara demektedirler.
Dizginleri başkalarının elinde olan bir siyaset anlayışını, bir Esad'ın yanında bir karşısında, bir PYD'yle işbirliği halinde bir karşısında, bir cemaatle ortak bir çatışırken görmenizden daha doğal bir şey olamaz. Çünkü peşinden koştukları şey Türkiye'nin ve milletimizin çıkarları değil, dizginleri elinde tutanların çıkarlarıdır.
Türkiye böyle bir o taraf bir bu tarafa savrulup, başkalarının çıkarları için iş gören bir duruma mahkûm edilmişken çevremizde hiçbir şey aynı kalmıyor.
Hükümetin yaptığı yanlışlar sadece milleti ve devleti derinden sarsmıyor, aynı zamanda devletlerarası ilişkilerde de onulmaz paralar açmış durumda. Bu bağlamda dış politikada Türkiye'nin dostunun kalmaması bu gerçeğin ispatıdır.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bir konuşmasında "Devlet adamı milletinden üzerinden belaları uzaklaştıran adamdır. Belalara göğsünü siper ederek, bertaraf eden kişidir" demişti.
Prof. Dr. Baş'ın ölçü penceresinden değerlendirdiğimizde özellikle son yıllarda başımızdaki belalar daha da çoğaldığına göre en az 14 yıldır Türkiye'nin gerçek devlet adamları tarafından yönetilmediği gerçeğiyle karşı karşıya kalmaktayız.
Bu vahim durumdan ülkemizin çıkabilmesi mevcut siyasetle asla mümkün değildir. Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi kadroları Türkiye'ye yönelen belalara göğüsleri siper edecek bertaraf edebilecek tek lider ve kadrodur.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023