Adli yıl sona erdi ama nutuk atan olmadı! Malum, her adli yılın açılışında Yargıtay Başkanı, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı, Adalet Bakanı törenlerde konuşma yaparak ülkedeki yargı sorunlarına değinirler. Adli yıl başlarken sorunlar var ve konuşmalar yapılıyorsa; sona ererken, sorunlar olmadığı için mi, önemli konuşmalar yapılmıyor? Keşke öyle olsaydı? Aksine her geçen adli yıl, bir öncekini aratır hâle geldi. Öyleyse sadece başlarken değil, adli yıl sona ererken de işin muhasebesi yapılmalı, sorunların altı çizilerek, çare arayışları masaya yatırılmalıdır.Bu, işin bir yönü. Bir başka yönü de adli tatile gerek var mı, sorusuna verilecek cevaptır; örneğin sağlık hizmetlerinde başta hastaneler olmak üzere tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının tatile girmesi düşünülebilir mi? Diyeceksiniz ki, sağlık hizmeti devamlılık isteyen, kesintiye uğramaması gereken bir kamu hizmetidir, insan hayatı söz konusudur. Peki, yaşam hakkının ve de insanların doğuştan sahip olduğu devredilemez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklerinin teminatı olan hukukun tatile girmesi düşünülebilir mi? İnsan yaşamında ve sağlığında hekimlerin rolü neyse, hukukçular da toplumun hekimi olduğundan rolleri çakışır. Böyle yaklaştığımızda, adli tatile gerek olmadığı kanaatine varabiliriz.Adli tatil karmaşasına biraz yakından bakalım;1927 yılından beri uygulanan adli ara vermenin (tatil) gerekçelerinden biri şuydu: Tarım ülkesi olan Türkiye'de çiftçinin ve esnafın hasat dönemi mevsimlik işlerini engellememesi. Cumhuriyet'in ilk yıllarından bu yana ülkemizin tarımdaki konumu, dünyada kendi kendine yeten üç beş ülkeden biri olduğu, beceriksiz politikacılar sâyesinde bugün için anılarda kalmıştır. Ortalıkta ne çift ne çubuk vardır. Alışveriş merkezleri (AVM) de esnafın tozunu atmış, esnafa ilgi Ciguli'nin "Esnaf karısı Binnaz" arabeskine yoğunlaşmıştır. Trajikomik manzara bir yana, adli tatilin bir başka gerekçesi de, yoğun ortamda çalışan yargı mensuplarının yaz aylarında tatile çıkma arzularıdır.Adli tatil uygulaması, 20 Temmuz-5 Eylül arasında 48 günlük süre iken, 21.07.2004'de yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile tatil süresi, 1 Ağustos ila 5 Eylül arasında 36 güne indirilmiştir. Gerekçe de yargılamanın hızlandırılması (!) imiş? Ama bu değişikliğin fayda getirmediği anlaşılmış; iş, "yap-boz"a dönmüş, bu defa 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile tatil süresi 20 Temmuz-1 Eylül olarak değiştirilmiş, bu da kâr etmeyince Anayasa Mahkemesi'nin duvarına çarpan KHK yerine son bir düzenleme yapılarak 6494 sayılı yasa ile adli tatil süresi 20 Temmuz ila 31 Ağustos arası olmuştur, şimdilik tabii? Bu AKP iktidarı sahnelerinde Meclis'in, "kanun yapma tekniği"ndeki bilgi ve beceri yoksunluğu dibe vurarak, değme güldürülere nal toplatmıştır.Adli tatilin bu hazin macerası nasıl sonlanır bilemesek de ülkenin tarımı ve esnafı, sefilleri oynadığından, onların işlerini kolaylaştırma gerekçesi havada kalmıştır. Az da olsa kaldıysa bu kesim erbabı, ulaşım yolları ve araçlarının, eskiye oranla, teknolojinin nimetlerinden yararlanması nedeniyle yargı hizmetlerine gecikmeden erişebilecektir. Yargının aynı çabuklukta hizmet vereceği umudu, Kaf Dağının ötesinde bir şehirdir. Adli tatil olsa da olmasa da mahkemeler aylar sonraya erteledikleri duruşma tarihleriyle zaten tatildedir.Yargının ağır işlemesi, adli tatil düzenlemeleriyle çözüme kavuşturulamaz; çözüm için ilk adım, sorun üreten iktidarı değiştirmektir ki, gerisi gelebilsin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023