İzzeti İsrail’de aradınız, izzeti Amerika’da aradınız, izzeti Brüksel’de aradınız, tüm arayışlarınızın sonunda payınıza zillet düştü, şimdi zillet çukurlarında debelenip duruyorsunuz.
Yazık değil mi?
Siz, on yıldan beri bu ülkede tek başına iktidar olan İmam–hatipli arkadaşlar, izzetin tamamının Allah’a, Resulüne ve Mü’minlere ait olduğunu Kerim kitabımızdan hiç okumadınız mı?
İzzeti başka diyarlarda, küresel güçlerin, küresel tefecilerin, küresel katillerin, hem de kardeş katillerinin yanlarında aradığınız için savruldunuz onların yanlarına.
Yazık değil mi, günah değil mi?
Müslümanlar bir duvarın tuğlaları gibi değil miydi, bir vücudun organları gibi değil miydi, bir birlerinin acılarını paylaşarak azaltmak, sevinçlerini paylaşarak artırmak onların vaz geçilmez şiarlarından değil miydi?
Şimdi savrulduğunuz yere bir bakar mısınız?
İsrail Suriye’yi bombalıyor, ellerinizi oğuşturarak seyrediyorsunuz, güya Esat’tan intikam alıyorsunuz.
On seneden beri Irak’taki Müslümanların haçlı–siyonist işgalciler tarafından katledilmelerini seyrettiğiniz gibi, sadece seyretmiş olsaydınız neyse de, işgalcilere sağladığınız her çeşit destekten ötürü döktükleri masum kanlara ortak oldunuz.
Son yıllarda en başarılı dış politikanız; Amerika’yı, olmazsa BM’yi, oda olmazsa müttefikleri İsrail’i Suriye üzerine saldırtma çığırtkanlığınız idi, şimdilerde birini başarmış gözüküyorsunuz.
Bombalayan İsrail, bombalanan Müslümanlar ve bu işten gayet memnun gözükenler de Türkiye’deki mevcut iktidar ve yandaşları…
Yazık değil mi, günah değil mi?
Savrulduğunuz zillet çukurunun boyutlarını hesap edip te tevbeyi, istiğfarı hala düşünmüyor musunuz?
Böyle mi olacaktı?
Milletin bin bir emekle ve umutla yetiştirdiği İmam–Hatip nesli küresel tefecilerin ve katillerin yedek lastikleri mi olacaktı?
Yazık değil mi, günah değil mi?
Yazık değil mi?
Siz, on yıldan beri bu ülkede tek başına iktidar olan İmam–hatipli arkadaşlar, izzetin tamamının Allah’a, Resulüne ve Mü’minlere ait olduğunu Kerim kitabımızdan hiç okumadınız mı?
İzzeti başka diyarlarda, küresel güçlerin, küresel tefecilerin, küresel katillerin, hem de kardeş katillerinin yanlarında aradığınız için savruldunuz onların yanlarına.
Yazık değil mi, günah değil mi?
Müslümanlar bir duvarın tuğlaları gibi değil miydi, bir vücudun organları gibi değil miydi, bir birlerinin acılarını paylaşarak azaltmak, sevinçlerini paylaşarak artırmak onların vaz geçilmez şiarlarından değil miydi?
Şimdi savrulduğunuz yere bir bakar mısınız?
İsrail Suriye’yi bombalıyor, ellerinizi oğuşturarak seyrediyorsunuz, güya Esat’tan intikam alıyorsunuz.
On seneden beri Irak’taki Müslümanların haçlı–siyonist işgalciler tarafından katledilmelerini seyrettiğiniz gibi, sadece seyretmiş olsaydınız neyse de, işgalcilere sağladığınız her çeşit destekten ötürü döktükleri masum kanlara ortak oldunuz.
Son yıllarda en başarılı dış politikanız; Amerika’yı, olmazsa BM’yi, oda olmazsa müttefikleri İsrail’i Suriye üzerine saldırtma çığırtkanlığınız idi, şimdilerde birini başarmış gözüküyorsunuz.
Bombalayan İsrail, bombalanan Müslümanlar ve bu işten gayet memnun gözükenler de Türkiye’deki mevcut iktidar ve yandaşları…
Yazık değil mi, günah değil mi?
Savrulduğunuz zillet çukurunun boyutlarını hesap edip te tevbeyi, istiğfarı hala düşünmüyor musunuz?
Böyle mi olacaktı?
Milletin bin bir emekle ve umutla yetiştirdiği İmam–Hatip nesli küresel tefecilerin ve katillerin yedek lastikleri mi olacaktı?
Yazık değil mi, günah değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Çok sert kınamışlar / 21.09.2025
- İslam dünyasının omurga ithalatına ihtiyacı var / 20.09.2025
- Sahte kâr / 19.09.2025
- İhtimalleri değil ihmalleri konuşalım / 17.09.2025
- Haydutlukta hudut tanımayanlar ve… / 16.09.2025
- At izinin karıştığı izler ne seçiliyor ne de sayılıyor / 15.09.2025
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- İslam dünyasının omurga ithalatına ihtiyacı var / 20.09.2025
- Sahte kâr / 19.09.2025
- İhtimalleri değil ihmalleri konuşalım / 17.09.2025
- Haydutlukta hudut tanımayanlar ve… / 16.09.2025
- At izinin karıştığı izler ne seçiliyor ne de sayılıyor / 15.09.2025
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025