Heybetiniz biz insanları büyülüyor.
Gökleri omuzlarınızda taşıyormuş gibi görüntünüz, bulutlarla hemhal fotoğraflarınız bizim gözümüzde cesametinizi ve azametinizi daha da artırıyor.
Bağrınızda sakladığınız çeşit çeşit cevherler, türlü türlü madenler ve tüm canlılara hayat kaynağı olarak ikram ettiğiniz berrak ve tatlı sular elbette nice kitaplara konu olacak nimetler cümlesinden.
Ey dağlar!
Bunca azamet ve cesametinize rağmen eğer insanoğluna inen İlahi Emanet, insanlığa seslenen son mesaj Kur'an, sizden birinin üzerine inzal olsaydı "Haşyetullahtan" ötürü paramparça olacağı beyan ediliyor.
Ey dağlar! Ne olur biz insanlara haşyetullahı öğretin, anlatın.
Genelde tüm insanlık, özelde ise iki milyar Müslüman ne yazık ki ufacık cirmimize, aciz ve zayıflığımıza bakmadan "haşyetullaha" yani Allah korkusuna ve saygısına bigâne kaldık, bu hasletlerden uzak düştük.
Bilmem neyimize güvenerek ilahi emirler ve yasaklar karşısında duyarlı ve dikkatli olma, yani muttaki olma vasfını hep erteliyoruz, sürekli savsaklıyoruz ve elbette daha dünyada iken bin bir türlü zararını görüyoruz.
Müslümanlar olarak "haşyetullah" duygusunu kaybettikten sonra aslında çok şeyimizi kaybettik ve fakat kayıplarımızın farkında bile değiliz.
Son elçi, son peygamber Hz. Muhammed aleyhisselam, ilgili ayeti sabah-akşam ısrarla okumamızı ve tefekkür etmemizi tembih ettiği halde sadece okuyup geçiyoruz ve ne yazık ki tefekkür kısmını terk edeli hayli zaman oldu.
"Biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirseydik her halde Sen onu Allah korkusundan başını eğmiş çatlamış görürdün, o temsiller yok mu işte biz onları insanlar için yapıyoruz gerek ki tefekkür ederler." (Haşr: 21, Elmalılı, orijinal).
"Eğer biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirip, Kur'an'daki emir ve hükümlerden dağı sorumlu tutsaydık, Allah'ın büyüklüğünün, ilminin, tedbirinin şuuruna ererek, saygı duyarak, hakkaniyete riayet ölçülerinin gereği, Allah korkusundan dağın parçalandığını görürdün. İnsanların iyiliği, kurtuluşu için böyle misaller veriyoruz. Ola ki düşünürler." (Ahmet Tekin meali).
Ey dağlar! Ne olur biz insanlara, biz Müslümanlara "haşyetullahı" öğretin.
"Evet, biz o emaneti Göklere, Yere ve Dağlara arz ettik, onlar onu yüklenmeğe yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi, o cidden çok zalim, çok câhil bulunuyor." (Ahzab: 72, Elmalılı orijinal).
"Biz göklere, yere ve dağlara da emanetler, mükellefiyetler, sorumluluklar verdik. Onlar görevlerine, sorumluluklarına hıyanet ederek âsi olmaktan görevlerini aksatmaktan çekindiler. Korkarak görev ve sorumluluklarına itina gösterdiler. İnsansa, emanetlere, kamu görevlerine, hakka-hukuka, şer'î mükellefiyetlere ve sorumluluklarına hıyanete cüret ederek âsi oldu. Gerçekten o çok âsi, inkârcı, haksız, zâlim, bilgiden, muhakemeden uzak, menfaatlerinden habersiz, tutarsız, cahilce davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getiren birisidir." (Ahmet Tekin meali).
Ey dağlar!..
Gökleri omuzlarınızda taşıyormuş gibi görüntünüz, bulutlarla hemhal fotoğraflarınız bizim gözümüzde cesametinizi ve azametinizi daha da artırıyor.
Bağrınızda sakladığınız çeşit çeşit cevherler, türlü türlü madenler ve tüm canlılara hayat kaynağı olarak ikram ettiğiniz berrak ve tatlı sular elbette nice kitaplara konu olacak nimetler cümlesinden.
Ey dağlar!
Bunca azamet ve cesametinize rağmen eğer insanoğluna inen İlahi Emanet, insanlığa seslenen son mesaj Kur'an, sizden birinin üzerine inzal olsaydı "Haşyetullahtan" ötürü paramparça olacağı beyan ediliyor.
Ey dağlar! Ne olur biz insanlara haşyetullahı öğretin, anlatın.
Genelde tüm insanlık, özelde ise iki milyar Müslüman ne yazık ki ufacık cirmimize, aciz ve zayıflığımıza bakmadan "haşyetullaha" yani Allah korkusuna ve saygısına bigâne kaldık, bu hasletlerden uzak düştük.
Bilmem neyimize güvenerek ilahi emirler ve yasaklar karşısında duyarlı ve dikkatli olma, yani muttaki olma vasfını hep erteliyoruz, sürekli savsaklıyoruz ve elbette daha dünyada iken bin bir türlü zararını görüyoruz.
Müslümanlar olarak "haşyetullah" duygusunu kaybettikten sonra aslında çok şeyimizi kaybettik ve fakat kayıplarımızın farkında bile değiliz.
Son elçi, son peygamber Hz. Muhammed aleyhisselam, ilgili ayeti sabah-akşam ısrarla okumamızı ve tefekkür etmemizi tembih ettiği halde sadece okuyup geçiyoruz ve ne yazık ki tefekkür kısmını terk edeli hayli zaman oldu.
"Biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirseydik her halde Sen onu Allah korkusundan başını eğmiş çatlamış görürdün, o temsiller yok mu işte biz onları insanlar için yapıyoruz gerek ki tefekkür ederler." (Haşr: 21, Elmalılı, orijinal).
"Eğer biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirip, Kur'an'daki emir ve hükümlerden dağı sorumlu tutsaydık, Allah'ın büyüklüğünün, ilminin, tedbirinin şuuruna ererek, saygı duyarak, hakkaniyete riayet ölçülerinin gereği, Allah korkusundan dağın parçalandığını görürdün. İnsanların iyiliği, kurtuluşu için böyle misaller veriyoruz. Ola ki düşünürler." (Ahmet Tekin meali).
Ey dağlar! Ne olur biz insanlara, biz Müslümanlara "haşyetullahı" öğretin.
"Evet, biz o emaneti Göklere, Yere ve Dağlara arz ettik, onlar onu yüklenmeğe yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi, o cidden çok zalim, çok câhil bulunuyor." (Ahzab: 72, Elmalılı orijinal).
"Biz göklere, yere ve dağlara da emanetler, mükellefiyetler, sorumluluklar verdik. Onlar görevlerine, sorumluluklarına hıyanet ederek âsi olmaktan görevlerini aksatmaktan çekindiler. Korkarak görev ve sorumluluklarına itina gösterdiler. İnsansa, emanetlere, kamu görevlerine, hakka-hukuka, şer'î mükellefiyetlere ve sorumluluklarına hıyanete cüret ederek âsi oldu. Gerçekten o çok âsi, inkârcı, haksız, zâlim, bilgiden, muhakemeden uzak, menfaatlerinden habersiz, tutarsız, cahilce davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getiren birisidir." (Ahmet Tekin meali).
Ey dağlar!..
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024