Başbakan'ın bu kadar sık "ulusa seslenme"ihtiyacı hissetmesi sizin de dikkatinizi çekmiştir. Neredeyse haftada bir Başbakan Erdoğan bütün televizyon kanallarını, kendi konuşması için kapatıyor ve "zorla" da olsa halka birşeyler anlatmak istiyor. Erdoğan'ın dikte ettiği bu konuşmalarında ağırlıklı olarak icraatlarına yer vererek, halkın gönlünü alma yönünde argümanlar kullanıyor olması, üzerinde durulması gereken bir husus. Erdoğan her "ulusa seslenişinde" verdiği sözleri tutmayan, halkın değil de rantın isteklerini yerine getiren ve bu yüzden halkın karşısına çıkarken "suçluluk" psikolojisine bürünmüş bir lider görüntüsü veriyor.
Halkın gerçeklerinden uzaklaşma ile "ulusa seslenişlerin" sıklığı arasındaki doğru orantıdan çok önemli mesajlar çıkartabiliriz.
Başbakan Erdoğan, medyanın estirdiği pembe tabloların, halk nazarında hiçbir kıymet-i harbiyesi olmadığının, hatta medyanın; herşey güllük gülistanlık dediği bir ortamda, herşeyin perişan olduğunun çok iyi farkında.
Erdoğan, bu aralar halktan ne kadar koptuğunu ve halkın istemediği bir dizi düzenlemeyi gerçekleştirdiğini çok iyi biliyor. Halkın ekonomik durumunun da bir önceki koalisyon hükümeti dönemini aratmayacak perişanlıkta olduğunun da bilincinde. Bu yüzden sık sık ulusa seslenme ihtiyacı hissediyor Başbakan. Ve her seslenişinde "herşey yolunda gidiyor, merak etmeyin" demek zorunda kalıyor. Madem herşey yolunda gidiyor, o zaman neden bunu sık sık tekrar ediyor Başbakan?
Adamın biri ortada fol ve yumurta yokken, "ben suçlu değilim, ben suçlu değilim" diye avaz avaz bağırıyor. Siz bu adam hakkında ne düşünürsünüz?
Başbakan Erdoğan da, bu adam gibi "herşey yolunda, herşey yolunda" diye avaz avaz ulusa sesleniyor. Siz ulus olarak ne düşünürsünüz? Herşeyin yolunda gittiği bir ülkede, Başbakan'ın bunu sıkça tekrar etmesi neyin alameti?
Tedirginlik, korku, kendinden emin olmama, söylediklerine ve yaptıklarına kendisi inanmama...
Ne derseniz deyin! Fakat herşeyin yolunda gitmediği kesin.
Halkın gerçeklerinden uzaklaşma ile "ulusa seslenişlerin" sıklığı arasındaki doğru orantıdan çok önemli mesajlar çıkartabiliriz.
Başbakan Erdoğan, medyanın estirdiği pembe tabloların, halk nazarında hiçbir kıymet-i harbiyesi olmadığının, hatta medyanın; herşey güllük gülistanlık dediği bir ortamda, herşeyin perişan olduğunun çok iyi farkında.
Erdoğan, bu aralar halktan ne kadar koptuğunu ve halkın istemediği bir dizi düzenlemeyi gerçekleştirdiğini çok iyi biliyor. Halkın ekonomik durumunun da bir önceki koalisyon hükümeti dönemini aratmayacak perişanlıkta olduğunun da bilincinde. Bu yüzden sık sık ulusa seslenme ihtiyacı hissediyor Başbakan. Ve her seslenişinde "herşey yolunda gidiyor, merak etmeyin" demek zorunda kalıyor. Madem herşey yolunda gidiyor, o zaman neden bunu sık sık tekrar ediyor Başbakan?
Adamın biri ortada fol ve yumurta yokken, "ben suçlu değilim, ben suçlu değilim" diye avaz avaz bağırıyor. Siz bu adam hakkında ne düşünürsünüz?
Başbakan Erdoğan da, bu adam gibi "herşey yolunda, herşey yolunda" diye avaz avaz ulusa sesleniyor. Siz ulus olarak ne düşünürsünüz? Herşeyin yolunda gittiği bir ülkede, Başbakan'ın bunu sıkça tekrar etmesi neyin alameti?
Tedirginlik, korku, kendinden emin olmama, söylediklerine ve yaptıklarına kendisi inanmama...
Ne derseniz deyin! Fakat herşeyin yolunda gitmediği kesin.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012