Geçen hafta yaptığı bir konuşmada Yunanistan'a yönelik "İleri gidersen bedeli ağır olur. İzmir'i unutma" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız" diye konuştu.
Erdoğan şu son kelimesi aslında Yunanistan'ın Ege'deki adalarımızı hukuksuz işgalinin iktidarın umurunda olmadığının da göstergesi.
'Adaları işgal etmeniz bizi bağlamaz' da ne demek?
Adalar bizimse –ki öyle- o zaman Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişi nasıl 'bizi bağlamaz' diyebilir?
Bu sözleri duyan Yunanistan sizce ne yapar? Daha da cesaretlenir ve cüretkârlığı artar.
Yunanistan adalarımızı işgal ediyor, bizdeki politikacılar ise vakti saati gelince bir şeyler yapacağımızı söylüyor.
O beklenen vakit gelmesi için Yunanistan askerlerinin 100 yıl önce olduğu gibi Ankara önlerine kadar gelmesi mi gerekiyor?
Ege'de bu kadar hukuksuzluk yapan Yunanistan'a yine de 'vakti saati gelince' demek en anlama geliyor biliyor musunuz?
'Merak etme Yunanistan, Ege'de rahatça takıl, bizim herhangi bir şey yapmaya niyetimiz yok' demektir.
Öyle ya, bir karış bile olsa toprağınız işgal edildiyse tüm varlığınızla her şeyinizi ortaya koyar ve bu işgale son vermeye çalışırsınız. Ancak siz bunu yapmıyor da hamaset dolu nutuklar atmaya devam ediyorsanız niyetiniz çok başka demektir.
'Vakti saati' derken, yaklaşan seçimler kastediliyor olmasın…
Eğer böyleyse seçimlere yaklaştıkça iktidardaki politikacıların Yunanistan'a karşı –söylemde kalmaya mahkûm- çıkışları sertleşerek devam edecek, seçimden istedikleri neticeyi alabilirlerse sonra yeniden kullanım zamanı gelinceye kadar rafa kaldırılacak.
1987 yılında dönemin ABD Başkan Yardımcısı George Bush (Baba Bush), seçimlere hazırlanmaktadır. Seçim kampanyasını Rus düşmanlığı üzerine bina eden Bush, Rusya'yla ilişkilerin bozulmasını da istemediği için geçen hafta ölen Rus lider Mihail Gorbaçov'u arayarak, "Seçim sürecinde Rusya aleyhinde birçok şey söyleyeceğim. Anlarsınız ya Sayın Gorbaçov politika işte" der.
Baba Bush seçim döneminde Sovyetlere verir, veriştirir. Bu sözlere Rusya'dan ise kontrollü karşılık verilir. Neticede seçimleri Bush bu taktikle kazanır.
35 yıl önce Bush'un Gorbaçov'u aradığı gibi şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakan'ı Miçotakis'i arayıp 'Anlarsınız ya politika işte' dedi mi bilmiyorum.
Ancak bildiğim bir şey var, Yunanistan'ın Ege'de yaptıklarına 20 yıldır gıkını çıkarmayan hükümetin, seçimler yaklaşırken bir anda vatan-millet-Sakarya edebiyatına sarılmasının seçmeni gaza getirip bir seçimi daha kazanmaktan başka bir hedefi yoktur.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024