Sayın Hazine Bakanı demiş ki; "hiç kimse, ama hiç kimse, beni enflasyona ezdirdiler diyemez."
Doğrudur, ortaya çıkan fiili durumu anlatmak için 'ezdirme' kelimesi çok çok hafif kalıyor.
Ezilmedik resmen preslendik.
Yüzde 200'leri aşan enflasyon karşısında, inim inim inleyen, geçinebilmek için adeta günde kırk takla atmak zorunda kalan, kılı kırk yarmak değil, kılı yüz kırk yaran milletin çektiklerini, yaşadığı perişanlığı anlatmak için, 'enflasyona ezdirdiler' ifadesi gerçekten yetersiz kalıyor.
Özellikle son bir yılda ekonomik sahada yaşanan felaketleri, sabahtan akşama, akşamdan sabaha değişen fiyatları, cepteki paranın pula dönüşmesini, emeğin ve alın terinin buharlaşmasını anlatmak için 'resmen preslendik' ifadesi bizce daha uygundur.
Her şey ortada iken, alım gücü sıfırlanmış, en temel gıda maddelerinin fiyatları yüzde beş yüz oranında artmışken, Sayın Bakanın çıkıp; 'hiç kimse, ama hiç kimse, beni enflasyona ezdirdiler diyemez' demesi de ayrıca bu yoksul millet ile resmen dalga geçmektir ve altında ezildiği presin tonajını artırmaktadır.
Yolsuzluğun bin çeşidine yol vererek, hazinede-havuzda mevcut delikleri azaltmak yerine yenilerini ilave ederek, piyasa kurallarının tam aksine hareket ederek, dereyi geçerken her defasında at değiştirerek sebep olduğunuz ekonomik yıkım yetmezmiş gibi, yüksek enflasyona, dayanılmaz derecedeki hayat pahalılığına mahkûm ettiğiniz bu yoksul halkla adeta dalga geçer gibi beyanatlarınız, milletin çektiği acıyı kat kat katlamaktadır.
Fildişi kulelerinizden inip ara-sıra halkın arasına karışsanız, çarşıda-pazarda şöyle bir dolaşsanız, yoksulluğa mahkûm ettiğiniz bu çilekeş milletin ezim ezim ezildiğini görecek, tabi tuttuğunuz ağır preslemeden ötürü göklere yükselen feryatlarını duyacaksınız.
Yönetim katında, hak ve hakikati görecek gözler kaldı ise tabi.
Yüksek enflasyonun altında ezilmek ne kelime, yine sayın bakanın kendi ifadesiyle dar gelirli, küçük yatırımcı preslenmiştir, can havliyle elini-kolunu oynatmakta sesini bile çıkaramamaktadır.
Caddenin-sokağın dili, çarşının-pazarın gerçekleri, mutfakların alev-ateşi, dar gelirlinin feryadı, köylünün, çiftçinin tükenmişliği, toprağın insana, insanın toprağa küstürülmüş olması en yüksek perdeden haykırıyorlar ki; bu ülke insanı sadece enflasyona ezdirilmemiş, dünyada eşi-benzeri olmayan bir şiddetle preslemeye tabi tutulmuştur.
Ezdirilmek ne kelime, bu ülkenin fakiri-fukarası, yetimi-yoksulu müthiş derecede preslenmiştir.
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025