Fabrika inşaatları stop etti
Üretim merkezi Arnavutköy Deliklikaya'da yeni inşa edilen fabrikaya taşınan Bimed'in Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, inşaat maliyetlerinin nereden nereye geldiğini anlattı. Mertöz, "10 milyon Euro maliyet hesabıyla yola çıktık, 22 milyon Euro'ya çıktı. Artan maliyetler nedeniyle Deliklikaya'da çok sayıda fabrika inşaatına ara verildi" dedi.
29.10.2024 22:09:00
AHMET TURAN YİĞİT
AHMET TURAN YİĞİT
Biimed, Türkiye'de kablo rakorları konusunda öncü bir şirket. Üretti rakorların yüzde 90'ını ihraç ediyor. Rakorlar bağlantı elemanı olduğu için üretimi sıkı standartlara bağlı. Bimed aynı zamanda medikal sarf malzemeleri de üretiyor ve bu üretiminin yüzde 90'ı iç piyasada satılıyor.
Bimed Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, İstanbul'da düzenlediği basın sohbet toplantısında, "Eski yerimizde bir dağınıklık vardı ve sirkülasyon çok sağlıklı değildi. Bu dağınıklığın da maliyeti arttırdığına inandık. Gönül isterdi ki tek katlı, geniş, 25-30 bin metrekarelik bir fabrika yapalım. Ama hem personel kaybımız olmasın hem de İstanbul'dan çok uzaklaşmayalım diye Arnavutköy'e bağlı Deliklikaya'yı tercih ettik. Yer seçimini burası yapınca katlı yapma ihtiyacı ortaya çıktı. Hem ortaklarımız hem de çalışan profesyonellerimizle bu katlı yapıyı en verimli olacak şekle getirdik. Yeni tesis, aynı kadroyla kapasiteyi en az yüzde 20 daha artıracağımız bir yer olacak" dedi.
Kadın istihdamı önemli
Yeni tesiste çalışan memnuniyetini artırmak için sosyal imkanlar ve ferah ortamlar oluşturmaya çalıştıklarını belirten Mertöz, "Ayrıca bizim için kadın istihdamı çok önemli. Sektörde ortalama kadın çalışan sayısı yüzde 15-20 iken bizde bu oran yüzde 32. Kadın çalışan çok olunca doğal olarak da bu çalışanlarımızın doğum iznini ve doğum sonrasını düşünerek ona göre planlamak gerekiyor. Biz de önümüzdeki dönemde iş yerimizde bebeklerimizi konuk etmek ve sağlıklı ortamda ona bakacak görevli hemşire ile beraber annelerin de mutlu olması için kreş oluşturmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Artan inşaat maliyetleri, hesaplarımızı altüst etti
Üç yıl önce yeni tesis için yatırım kararı aldıkları dönemle şu andaki dönemin ekonomik olarak çok farklı olduğunun altını çizen Mertöz, şunları söyledi:
"Son 3 yılda ekonomi çok kötü gitti ve hiçbir hesabı tutturamadık. Yeni fabrikayı 10 milyon Euro'ya mal ederiz diye yola çıktık ama 20 milyon Euro'yu geçti. Bunun yanında yeni tesis için son teknoloji yeni makineler aldık. Bu makinalarla birlikte yeni fabrikamız bize toplamda 26 milyon Euro'ya mal oldu. Bu yatırımı yaparken gerçekten yorulduk. Biz finale geldik ve yatırımımızı bitirdik ama şöyle komşularımıza ve çevremize baktığımız zaman yatırımını, projesini durduranlar, erteleyenler var. Faiz oranları çok yükseldi, birçok banka artık kılı kırk yarıyor, yine de kredi vermiyor."
Bimed'in 50 yıl önce faaliyetlerine medical üretimi ile başladığını ancak sonrasında kablo rakoru üretimine döndüğünü ve bu alanda büyüdüğünü kaydeden Mertöz, şu anda toplam cironun yüzde 90'ının kablo rakorundan geldiğini belirtti. Bimed'in Avrupa'da rakor üretimi anlamında ilk sırada olduğunu, dünyada da ilk 5 üreticiden biri olduğunu ifade eden Mertöz, "Bu ortamda yatırım yapmak ve yeni firma almak çok akıl kârı olmasa da biz yine de rahat durmuyoruz, araştırıyoruz. Çocuklarımızda, çalışanlarımızda ve ortaklarımızda enerji var. Muhtemelen Avrupa'da, kendi sektörümüze yakın uygun firma bulursak almayı ve firmamıza katmayı düşünüyoruz" dedi.
Düşük döviz kuru ihracatçıları perişan ediyor
Son dönemde ihracatçıların kanayan yarası olan kurlara da dikkat çeken Mertöz, bu konunun kendilerini de çok zorladığını söyledi. Mertöz, şunları anlattı: "Son zamanlarda kurların bizi ne kadar yorduğunu, ne kadar hırpaladığını anlatsam az gelir. Maliyeti nasıl düşürürüz, kendimizi nasıl koruruz diye düşünmekten başka bir şey yapamıyoruz. Enflasyon yüzde 70'lerde giderken kurun yüzde 10-15 gitmesi, işçilik maliyetlerimizin iki kat artmasına neden oldu, kârlılıklar ciddi oranda düştü. Daha önce yüzde 20'lerde olan kârlılığımız şu anda yüzde 5'lerde. Kur baskısı kesinlikle bu ülkenin kalkınması için gerekli bir önlem değil. Kurlar enflasyonla paralel gitseydi şu anda doların 44 lira, Euro'nun da 50 liralarda olması gerekirdi. Bizim sektörümüz dünya genelinde ortalama yüzde 25-30 küçülmesine rağmen biz yeni pazarlara girerek başa baş noktalarda götürüyoruz. Amerika ve Uzakdoğu'daki payımızı artırmaya çalışıyoruz, Türki Cumhuriyetleri için özel çalışmalar yapıyoruz, Ortadoğu toz duman içerisinde olmasına rağmen orada da çok çabalıyoruz, Kanada'dan Avustralya'ya kadar 85'ten fazla ülkeye satış yapıyoruz."