"Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye'nin milli servetinin yarısı yabancıların eline geçmiş durumda. Enerji, iletişim, ulaştırma, tarım, bankacılık, imalat gibi stratejik sektörlerin en çok gelir getiren büyük şirketleri doğrudan yabancıların eline geçti. Halkımız adeta bu yabancı şirketlerin faturalı kölesi durumuna getirildi." (Aykut Erdoğdu, CHP M.Vekili)İktidar partisini kayıtsız şartsız alkışlayan hacım, yukarıdaki paragrafın ne söylediğine, hangi hakikatleri haykırdığına asla bakmaz, kimin söylediğine bakar ve söyleyenin de bir CHP milletvekili olduğunu görünce, elini bir tarafa sallar, burnunu diğer tarafa kıvırır ve geçer.Aynı hacıma, aynı hakikatleri on iki yıldan beri durmadan haykıran Prof. Dr. Haydar Baş'ı hatırlatsanız, onun da zaten bir muhalif partinin lideri olduğunu dolayısıyla muhalefet olsun diye söylediğini ileri sürer ve burnunun doğrultusunda yürümesine devam eder.Bu verilerin Merkez Bankası verileri olması, buna göre ülkenin Milli servetinin yarısının yabancıların eline geçmiş olması ve hatta kendisinin de ecnebi şirketlerin faturalı kölesi durumuna düşmüş olması hiçbir şey ifade etmez, hacım için.Stratejik kurumların yabancı şirketlerin eline geçmiş olmasından söz etmek ise zaman kaybından başka bir şey değildir zaten, çünkü böyle ufuktan çok çok uzaklardadır.İhtiyacı olsun olmasın kapısına dökülen kömürü bilir, özellikle seçim arifesinde eline tutuşturulan makarnayı, pirinci, bulguru bilir, o kadar.Böylesine tehlikeli, böylesine korkunç bir çark kurarak hem milletin zamanını, hem milletin milli servetini, para kaynaklarını, hem de stratejik kurumlarını adeta değirmen gibi öğütenler, çar-çur edenler hacım için hala alkışlanacak kimselerdir.Böylesine inatçı, böylesine hesabını bilmeyen, karını-zararını hesap edemeyen tavrıyla hacım hem kendisini hem de bütün bir milleti, küresel tefeci şirketlerin faturalı kölesine haline getirdiğinin farkında bile değildir.Bir ileri bir geri sarktığımız uçurumun başından bakınca anlıyoruz ki, BTP lideri sayın Prof. Dr. Haydar Baş gibi vatan diyen, bayrak diyen, bağımsızlık diyen, iş ve aş üretmenin formüllerini yazan liderlerin işi de zor, sayın Erdoğdu gibi hassas vekillerin işileri de zor.Seslerin daha çok yükselmesinden, yükseltilmesinden, bu tehlikeleri duyanların bir sonraki tepedekine duyurmasından başka da çare görünmüyor.Hu kumşu! Soyuluyoruz.Hu komşu! Soyulacaklar listesinde sayılıyoruz.Hu komşu! Küresel tefeci şirketlerin "soyulacaklar" listesinde bulunuyoruz.Hu komşu! Kelebekler gibi, biraz sonra bizi yakacak olan ateşin etrafında dolanıyoruz.Hu komşu! Gümbürtüsü korkunç olacak bir uçurumdan aşağı salınıyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025