İlhan Cavcav, 4 büyüklere karşı diğer 14 kulübe maçlara çıkmama teklifi yaptığını ancak bazı kişilerin son anda dengeleri bozmamak adına geri adım attığını ve bu yüzden Kulüpler Birliği Başkanlığı'nı bıraktığını söyledi. Gençlerbirliği'nin tecrübeli başkanı İlhan Cavcav, aylık spor dergisi 'Four Four Two'ya, havuz sisteminden Fenerbahçe Kulübü'ne ve gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. 4 büyüklerin yıllarca havuz gelirleri konusunda diğer kulüpleri sömürdüğünü iddia eden İlhan Cavcav şunları söyledi:FENER AVRUPA'DA TOKADI YİYOR, OTURUYOR"Dört büyük takım 'Televizyondan bizim maçımız gösteriliyor" diyor. 'Biz olmazsak siz bu parayı da alamazsınız' tehdidiyle, tabiri caizse yıllarca bizi sömürdüler. Ama bunun yanlış olduğu, artık onların da kafasına dank etmiş olmalı. Ben, Gençlerbirliği olarak 5 trilyon alıyorum. Büyük kulüpler ise 21-22 trilyon. Dolayısıyla ben onlarla yarışamıyorum. Böyle olunca beni yeniyorlar. Ama Avrupa Kupaları'nda neler yaptıkları malumunuz. İşte: Kadrosuna rağmen Fenerbahçe'nin durumu ortada. Anelkalar, Alexler, Nobreler... 'Anelka'yı 20 milyon Euro'dan aşağı satmayız' diyorlar. Gerçi ben 2 milyon Euro'ya bile almam da almışlar, hayrını görsünler. Türkiye'de güçsüz takımlarla oynadıkları için Avrupa'da daha ilk turda tokadı yiyip oturuyorlar. Bizim de güçlü olmamıza izin vermeliler"
FENER YÖNETİMİ GÜRLEDİ
ADALETSİZLİK DEVAM EDİYORBaşkan Cavcav, Levent Bıçakçı Federasyonu zamanında gelirlerde biraz düzeltme yapıldığını ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Havuz gelirlerindeki adaletsizliğin devam ettiğinin altını çizen Cavcav, "Levent Bıçakçı yönetimi, durumu düzeltmeye çalışsa da pek bir değişiklik yapmadı. Ben şampiyon olsam bile 5 yerine 10 trilyon alabileceğim. Ama 4 büyük kulüpten birisi küme düşse bile yine 21-22 trilyon alabilecek. Aradaki farkı federasyon kendi öz gelirinden aktarmayı vaat ediyor. Bizim tekliflerimize karşı, menfaatleri olunca hemen birleşip 'Biz maçlara çıkmayız' diyorlar. Türkiye'nin dirayetli bir federasyona ihtiyacı var. Federasyon böyle durumlarda, 'Sen maçlara çıkmıyorsan çıkma. Hükmen yenik sayılırsın' diyebilmeli" şeklinde konuştu.
AZİZ YILDIRIM'I KUTLAMAK GEREKİR18 kulübün oluşturduğu Kulüpler Birliği'nin artık bir fonksiyonunun kalmadığı belirten Cavcav, Kulüpler Birliği 4 büyük kulübün hegemonyasından kurutulamadı. Kulüplerimiz 2 yılda bir başkan belirledikleri için her yeni gelen, 'Büyüklere ses çıkarırsam yanlış mı yaparım?' diye ses çıkaramıyor. Ben buna karşı çok mücadele ettim. Ama artık direnecek gücüm kalmadı ve ayrıldım. Zaten Avrupa'daki örneklerinin aksine bu birliğin bir fonksiyonu kalmadı. Bu konuda Aziz Yıldırım'ı kutlamamak mümkün değil. Bunu başardı. Ben 14 kulübümüze defalarca 'Maçlara çıkmayalım' teklifinde bulundum. Kabul edildiği zamanlar da oldu. Amu bu kararı almamızdan sonra federasyona yakın olan bazı arkadaşlarımız 'Aman dengeler bozulmasın' diye yanar dönerlik yaptılar ve geri adım attılar. Kulüpler Birliği Başkanlığı'nı bu yüzden bıraktım. Bıraktığım için de çok mutluyum. Her kulüp, her sorunda beni arıyordu. Şimdi ne arayanım var, ne soranım. Rahatım. Kendi takımımla daha çok ilgilenebiliyorum" diye konuştu.
FENERBAHÇE'NİN ADINA A?ZIMA ALMAKTAN KORKAR HALE GELDİM Basında yazılanın aksine Fenerbahçe düşmanı olmadığını belirten İlhan Cavcav, "Artık Fenerbahçe'nin adını ağzıma almaktan korkar hale geldim. 'Neden Fenerbahçe düşmanısın?' diye soruyorlar. Ben Fenerbahçe düşmanı değilim ki. Fenerbahçe benim en çok sevdiğim kulüp. Çünkü oyuncularımı en çok paraya onlara satıyorum. Haberin içinde geçmemesine rağmen, gazeteler Fenerbahçe düşmanı olduğum şeklinde başlık atıyorlar. Başlığa bakan taraftarlar da haberi okumadan bana tepki gösteriyor. Ben Aziz Yıldırım'ın neden düşmanı olayım? Burası dağ başı mı? Ben Aziz Yılıdırım'ın düşmanı değilim. Hatta Deniz Barış olayına kadar çok yakındık. Ama böyle durumlarda tabii ki kulübün menfaatlerini koruyacağım. Ben Aziz Yıldırım'ın halen yapmaya devam ettiği yanlışları vurguladım. 'Federasyon deviririm, Kulüpler Birliği'ni dağıtırım' diyor. Hatta bir arkadaşıma 'İlhan Cavcav'ı ancak başkanlığı bırakırsa affederim' demiş. Ben de bunlara tepki gösterdim. Erganiliymiş bu zat-ı muhterem. 'Ey Erganili, sen kimsin kardeşim? Onu asıyorsun, bunu kesiyorsun' dedim. Bu sözüme de dava açtılar. Halen sürüyor" şeklinde konuştu.