Bâde Harab-el Basra, Basra harab olduktan sonra göstermelik bir ziyaret için İsrail'e inen ABD'nin Dışişleri Bakanı Colin Powell, Arafat'la görüşmesinin ön şartını açıkladı:
"Arafat canlı bombaları kınasın ondan sonra bir bakarız." Cenin'i Sabra ve Şatilla'ya çeviren Şaron için yazılan Washington'un kalın mesajında ise, şu satırlar vardı:
"İsrail dostumuzdur ve dostumuz olarak kalacak. Üstelik Şaron bir barış adamıdır."
İnsanlık tarihinde hiçbir süper güç herhalde adalet kavramını böylesine incitmemiştir. Katile ödül, meşrû müdafaya tecridinde ötesinde aşağılama...
Güce tapınmış bir zihniyetin dışa vurumu. Hak yok, haklının yanında yer almak yok, haklıyı savunmak hiç yok. Her şey strateji, güç dengesi, petrol, çıkar ve yeni dünya düzeni.
Bir ucunun hep Müslüman'ın kan damarlarına bağlı olduğu yeni dünya düzeni...
11 Eylül bu yeni dünya düzeninin köşe başı noktası. Yahudi-Hıristiyan birliği lehine bir milad, İslam dünyası aleyhine bir final...
Bu feleğin çarkına bir çomak sokan olmazsa tabiî..
Şerden çıkan hayırlar
Şaron arkasına taktığı AB ve ABD ile Filistin'i vurdukça vuruyor. Gelişmeler İsrail'in lehine gibi. Ama gerçekte öyle mi?
Öncelikle Telaviv-Washington A.Ş. Filistin halkını parçalamayı başaramadı. Hamas'ından İslamî Cihad'ına, Arafat'ından diğer örgütlerine kadar hiçbir Filistinli organizasyon birbirini arkasından vurmadı ya da iktidar savaşına girmedi. Afganistan'da yapılanları, Irak'ta planlananları düşünürsek bu noktanın ne kadar önemli olduğu anlaşılır. 1000 yıllık İslam coğrafyasını hep kendi içinde iktidar kavgasıyla bölen, 21. yüzyıl istila projesini ise işgal etmeyi planladığı ülkeden muhalifler üreterek, içerden askerlerle vurmayı düşünen Batı, Filistin'de tökezledi. Tek vücud bir Filistin var karşımızda...
Filistin'in birliği-dirliği ile oluşan manevi güç, kurtuluşununda vesilesi olacak.
İkincisi İsrail, tehtişle Filistinlileri korkutmak bir yana bu mücadeleci milleti en cesur kahramanlara dönüştürdü. Bakınız Cenin'de 5 çocuğunu kaybeden bir anne ne diyor:
"6. çocuğumu Filistin'e bomba yapmaya hazırım..."
Şiddet Filistin'i daha da bilerken İsrail'de ters tepkiler doğurmaya başladı. İsrail'in göbeğinde patlayan bombalar, Yahudi halkında korkuyla gelen büyük bir muhalefetin doğmasına neden oluyor.
Canlı bombalarla sarsılan Yahudi halkı şimdi soruyor:
"Çocuklarımız kaybetmek çok zor. Biz nerede yanlış yapıyoruz."
En zayıf an
İsrail-Amerikan A.Ş. en güçlü olduklarını zannettikleri anda aslında en zayıf dönemlerini yaşıyorlar.
Dedikleri dedik değil... Bir millet, Filistin tüm hesapları ters yüz edecek bir noktaya doğru aslında hızla akıyor.
Ortadoğu Filistin'den vurulma sürecine sokulmuşken Filistinliler en zayıf halkayı en güçlü parçaya çeviriyorlar.
11 Eylül miladıyla askerî bir çerçeveye oturan yeni dünya düzeni, Ortadoğu'da Filistin halkının mücadelesi ile büyük oyunu bozuyor. Filistinliler sadece kendileri için direnmiyorlar. Filistin'de oluşan duvar tüm Ortadoğu'yu ve Türkiye'yi kuşattığı oranda, büyük oyun bozulacak. İşte bunun adresi Filistin.
Ve Ortadoğu bu hesapları Filistin sayesinde son derece açık, son derece net görüyor, yaşıyor. İnce mesele bu noktayı bir ortak siyasete ve duruşa oturtmaktan geçiyor.
Bir zamanlar Bosna düşerse İstanbul'da gider. Ya da Kıbrıs yoksa Türkiye'de yok diyorduk. Şimdi bu tesbitin en başına Filistin'i yazmalıyız.
Filistin düşerse Türkiye sarsılır. Türkiye tehir ettiği, görmezden geldiği Tevratla yönetilen İsraille kucak kucağa kalır. İsterseniz buna boğaz boğaza deyin!
Sürede fazla değil. Belki altı ay belki bir yıl. İsrail aleyhine yapılan İstanbul ve Ankara'daki mitingleri, göz göre göre görüntüleyen Mossad ajanlarını hatırlayın!
Filistin'de yaşanan vahşet, aşağılama ve bütün bir Batı'nın suça iştiraki ne dersek diyelim, büyük bir uyanışında adresi olacak işaretleri taşıyor.
Türkiye'nin tespitleri
Yeni dünya düzeninin ne menem şey olduğu, tüm hesapların İslam dünyası üzerine kurgulandığı Filistin trajedisiyle açık seçik ortaya çıkmıştır.
Bakınız Başbakan Ecevit, geniş anlamda büroraksiye tercüman olmak üzere Filistin'e yapılanları soykırım olarak nitelendirmiştir. Uluslararası ajanslar Ecevit'i, bir İslam ülkesinin saldırıları soykırım olarak niteleyen ilk lideri olarak duyurmuştur. Sonradan söylenenleri, tevilleri ciddiye almayın.
Türkiye-İsrail stratejik ilişkiler çok önemli irtifa kaybetmiştir. Ankara İsrail'le ilişkilerde sürüklendiği uçurumu görmüştür.
Manavgat suyu görüşmelerinin iptali önemlidir. Bir daha İsrail-Türkiye askeri tatbikatı göreceğimizi de zannetmiyorum.
Suudî Arabistan'ın İsrail aleyhine gösterileri yasakladığı bir ortamda bu gelişmeler, Kılınç Paşa'nın sözleri ile ortaya çıkan vizyon arayışı umutlandırıyor.
Türkiye siyaset sınıfının hiçbir katkısı olmasa da, dış politikada temel tepsitleri yapmaya başladı.
"Arafat canlı bombaları kınasın ondan sonra bir bakarız." Cenin'i Sabra ve Şatilla'ya çeviren Şaron için yazılan Washington'un kalın mesajında ise, şu satırlar vardı:
"İsrail dostumuzdur ve dostumuz olarak kalacak. Üstelik Şaron bir barış adamıdır."
İnsanlık tarihinde hiçbir süper güç herhalde adalet kavramını böylesine incitmemiştir. Katile ödül, meşrû müdafaya tecridinde ötesinde aşağılama...
Güce tapınmış bir zihniyetin dışa vurumu. Hak yok, haklının yanında yer almak yok, haklıyı savunmak hiç yok. Her şey strateji, güç dengesi, petrol, çıkar ve yeni dünya düzeni.
Bir ucunun hep Müslüman'ın kan damarlarına bağlı olduğu yeni dünya düzeni...
11 Eylül bu yeni dünya düzeninin köşe başı noktası. Yahudi-Hıristiyan birliği lehine bir milad, İslam dünyası aleyhine bir final...
Bu feleğin çarkına bir çomak sokan olmazsa tabiî..
Şerden çıkan hayırlar
Şaron arkasına taktığı AB ve ABD ile Filistin'i vurdukça vuruyor. Gelişmeler İsrail'in lehine gibi. Ama gerçekte öyle mi?
Öncelikle Telaviv-Washington A.Ş. Filistin halkını parçalamayı başaramadı. Hamas'ından İslamî Cihad'ına, Arafat'ından diğer örgütlerine kadar hiçbir Filistinli organizasyon birbirini arkasından vurmadı ya da iktidar savaşına girmedi. Afganistan'da yapılanları, Irak'ta planlananları düşünürsek bu noktanın ne kadar önemli olduğu anlaşılır. 1000 yıllık İslam coğrafyasını hep kendi içinde iktidar kavgasıyla bölen, 21. yüzyıl istila projesini ise işgal etmeyi planladığı ülkeden muhalifler üreterek, içerden askerlerle vurmayı düşünen Batı, Filistin'de tökezledi. Tek vücud bir Filistin var karşımızda...
Filistin'in birliği-dirliği ile oluşan manevi güç, kurtuluşununda vesilesi olacak.
İkincisi İsrail, tehtişle Filistinlileri korkutmak bir yana bu mücadeleci milleti en cesur kahramanlara dönüştürdü. Bakınız Cenin'de 5 çocuğunu kaybeden bir anne ne diyor:
"6. çocuğumu Filistin'e bomba yapmaya hazırım..."
Şiddet Filistin'i daha da bilerken İsrail'de ters tepkiler doğurmaya başladı. İsrail'in göbeğinde patlayan bombalar, Yahudi halkında korkuyla gelen büyük bir muhalefetin doğmasına neden oluyor.
Canlı bombalarla sarsılan Yahudi halkı şimdi soruyor:
"Çocuklarımız kaybetmek çok zor. Biz nerede yanlış yapıyoruz."
En zayıf an
İsrail-Amerikan A.Ş. en güçlü olduklarını zannettikleri anda aslında en zayıf dönemlerini yaşıyorlar.
Dedikleri dedik değil... Bir millet, Filistin tüm hesapları ters yüz edecek bir noktaya doğru aslında hızla akıyor.
Ortadoğu Filistin'den vurulma sürecine sokulmuşken Filistinliler en zayıf halkayı en güçlü parçaya çeviriyorlar.
11 Eylül miladıyla askerî bir çerçeveye oturan yeni dünya düzeni, Ortadoğu'da Filistin halkının mücadelesi ile büyük oyunu bozuyor. Filistinliler sadece kendileri için direnmiyorlar. Filistin'de oluşan duvar tüm Ortadoğu'yu ve Türkiye'yi kuşattığı oranda, büyük oyun bozulacak. İşte bunun adresi Filistin.
Ve Ortadoğu bu hesapları Filistin sayesinde son derece açık, son derece net görüyor, yaşıyor. İnce mesele bu noktayı bir ortak siyasete ve duruşa oturtmaktan geçiyor.
Bir zamanlar Bosna düşerse İstanbul'da gider. Ya da Kıbrıs yoksa Türkiye'de yok diyorduk. Şimdi bu tesbitin en başına Filistin'i yazmalıyız.
Filistin düşerse Türkiye sarsılır. Türkiye tehir ettiği, görmezden geldiği Tevratla yönetilen İsraille kucak kucağa kalır. İsterseniz buna boğaz boğaza deyin!
Sürede fazla değil. Belki altı ay belki bir yıl. İsrail aleyhine yapılan İstanbul ve Ankara'daki mitingleri, göz göre göre görüntüleyen Mossad ajanlarını hatırlayın!
Filistin'de yaşanan vahşet, aşağılama ve bütün bir Batı'nın suça iştiraki ne dersek diyelim, büyük bir uyanışında adresi olacak işaretleri taşıyor.
Türkiye'nin tespitleri
Yeni dünya düzeninin ne menem şey olduğu, tüm hesapların İslam dünyası üzerine kurgulandığı Filistin trajedisiyle açık seçik ortaya çıkmıştır.
Bakınız Başbakan Ecevit, geniş anlamda büroraksiye tercüman olmak üzere Filistin'e yapılanları soykırım olarak nitelendirmiştir. Uluslararası ajanslar Ecevit'i, bir İslam ülkesinin saldırıları soykırım olarak niteleyen ilk lideri olarak duyurmuştur. Sonradan söylenenleri, tevilleri ciddiye almayın.
Türkiye-İsrail stratejik ilişkiler çok önemli irtifa kaybetmiştir. Ankara İsrail'le ilişkilerde sürüklendiği uçurumu görmüştür.
Manavgat suyu görüşmelerinin iptali önemlidir. Bir daha İsrail-Türkiye askeri tatbikatı göreceğimizi de zannetmiyorum.
Suudî Arabistan'ın İsrail aleyhine gösterileri yasakladığı bir ortamda bu gelişmeler, Kılınç Paşa'nın sözleri ile ortaya çıkan vizyon arayışı umutlandırıyor.
Türkiye siyaset sınıfının hiçbir katkısı olmasa da, dış politikada temel tepsitleri yapmaya başladı.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021