Dünyaya gelen her çocuğun İslam fıtratı üzere geldiğini ve daha sonra ebeveyn başta olmak üzere yakın çevresinin inancına ve kültürel yapısına göre şekillendiğini Peygamber Efendimizin beyanlarından biliyoruz.
İnsanın fıtratında, yani yaratılışında doğruluk, dürüstlük, güzellik, yardımseverlik, hakkın ve haklının yanında olma, arkasında durma gibi üstün vasıflar var.
İçinde bulunduğu çevre, almaya başladığı eğitim bu üstün vasıfları körleştirecek ve unutturacak tarzda ise bu vasıfların yerini tam aksi özellikler alacak, dolayısıyla fıtratı bozulmuş olacaktır.
İnsanın yol haritası ve hayat rehberi olan İslam ile insanın fıtratı arasında tam bir uyum vardır ve insan İslam'ı doğru anlayıp hayatına uyguladığı zaman fıtratındaki bütün güzellikler ortaya çıkmaktadır.
"Artık sen, batıl olan her şeyden uzaklaşarak, yönünü tam bir samimiyetle hak olan dine çevir ki, O insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı, yani dini değiştirilemez. İşte budur dosdoğru din. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler." (Rum: 30).
Niyet, dosdoğru dini dosdoğru yaşayıp hem dünyada hem de ukbada vadettiği güzelliklere kavuşmak olmayınca, tam aksine o yüce sistemin sırtından geçinerek, istismar ederek süfli emellere ulaşmak olunca daha ilk adımda fıtrattan sapmalar başlıyor.
"Hedefe ulaşmak için her yol mubahtır" anlayışı insan fıtratına aykırı olduğu gibi hayat rehberi olan İslam'ın ilkelerine de aykırıdır.
Bir kere hedefin mubah olacak sonra o hedefe ulaşmak için uyguladığın her yöntem de mubah ve meşru olacak.
"Hizmet" için fitne-fesat üretmeyi mubah görmek olacak şey değildir.
"Hizmet" için kuyruklu yalanlar uydurmak, uydurulan yalanlara düzmece belgeler üretmek bir Müslümanın yapacağı işlerden elbette değildir.
"Hizmet" için masum insanlara iftiralar atmak, atılan iftiraları insanlara yapıştırmak için kasetler cinsinden teknolojik bir takım yapıştırıcılar üretmek düpedüz fıtrattan sapmadır.
"Hizmet" için, ne olduğu belli olmayan bu hizmete katılmak istemeyenlere kumpaslar kurmak, tuzaklar hazırlamak, insanların haysiyet ve şahsiyetleri ile oynamak hem insan fıtratına hem de İslam'a karşı savaş açmaktır.
"Hizmet" için, insanların saf duygularını da istismar ederek insanların malına çökmek, servetine konmak, lokmasını elinden almak açıktan açığa insan fıtratını ifsat etmektir.
"Hizmet" için, sınav sorularını çalmak, yandaşlarına kopya vermek ve çok açık olan bu hırsızlığa ve kul hakkına tecavüze razı olmak ancak ve ancak fıtratı bozulmuş kitlelerden sadır olacak davranış biçimleridir.
İnsan fıtratına tamamen aykırı olan ve Yüce İslam'da asla yeri olmayan, fitne, fesat, yalan, iftira, kumpas, her çeşit fısk ve fücuru hayatın tüm alanlarına yaymak sonra da dönüp buna "hizmet" demek herhalde beşeriyetin daha önce şahit olmadığı bir acayip fotoğraftır.
"Bilin ki, içinizde Allah'ın Peygamberi bulunmaktadır. Eğer o, bir çok işlerde size uymuş olsaydı şüphesiz kötü duruma düşerdiniz; ama Allah size imanı sevdirmiş, onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkarcılığı, yoldan çıkmayı ve baş kaldırmayı size iğrenç göstermiştir. İşte böyle olanlar, Allah katından bir lütuf ve nimet sayesinde doğru yolda bulunanlardır. Allah bilendir, Hakim'dir." (Hucurat: 7-8).
İnsanın fıtratında, yani yaratılışında doğruluk, dürüstlük, güzellik, yardımseverlik, hakkın ve haklının yanında olma, arkasında durma gibi üstün vasıflar var.
İçinde bulunduğu çevre, almaya başladığı eğitim bu üstün vasıfları körleştirecek ve unutturacak tarzda ise bu vasıfların yerini tam aksi özellikler alacak, dolayısıyla fıtratı bozulmuş olacaktır.
İnsanın yol haritası ve hayat rehberi olan İslam ile insanın fıtratı arasında tam bir uyum vardır ve insan İslam'ı doğru anlayıp hayatına uyguladığı zaman fıtratındaki bütün güzellikler ortaya çıkmaktadır.
"Artık sen, batıl olan her şeyden uzaklaşarak, yönünü tam bir samimiyetle hak olan dine çevir ki, O insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı, yani dini değiştirilemez. İşte budur dosdoğru din. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler." (Rum: 30).
Niyet, dosdoğru dini dosdoğru yaşayıp hem dünyada hem de ukbada vadettiği güzelliklere kavuşmak olmayınca, tam aksine o yüce sistemin sırtından geçinerek, istismar ederek süfli emellere ulaşmak olunca daha ilk adımda fıtrattan sapmalar başlıyor.
"Hedefe ulaşmak için her yol mubahtır" anlayışı insan fıtratına aykırı olduğu gibi hayat rehberi olan İslam'ın ilkelerine de aykırıdır.
Bir kere hedefin mubah olacak sonra o hedefe ulaşmak için uyguladığın her yöntem de mubah ve meşru olacak.
"Hizmet" için fitne-fesat üretmeyi mubah görmek olacak şey değildir.
"Hizmet" için kuyruklu yalanlar uydurmak, uydurulan yalanlara düzmece belgeler üretmek bir Müslümanın yapacağı işlerden elbette değildir.
"Hizmet" için masum insanlara iftiralar atmak, atılan iftiraları insanlara yapıştırmak için kasetler cinsinden teknolojik bir takım yapıştırıcılar üretmek düpedüz fıtrattan sapmadır.
"Hizmet" için, ne olduğu belli olmayan bu hizmete katılmak istemeyenlere kumpaslar kurmak, tuzaklar hazırlamak, insanların haysiyet ve şahsiyetleri ile oynamak hem insan fıtratına hem de İslam'a karşı savaş açmaktır.
"Hizmet" için, insanların saf duygularını da istismar ederek insanların malına çökmek, servetine konmak, lokmasını elinden almak açıktan açığa insan fıtratını ifsat etmektir.
"Hizmet" için, sınav sorularını çalmak, yandaşlarına kopya vermek ve çok açık olan bu hırsızlığa ve kul hakkına tecavüze razı olmak ancak ve ancak fıtratı bozulmuş kitlelerden sadır olacak davranış biçimleridir.
İnsan fıtratına tamamen aykırı olan ve Yüce İslam'da asla yeri olmayan, fitne, fesat, yalan, iftira, kumpas, her çeşit fısk ve fücuru hayatın tüm alanlarına yaymak sonra da dönüp buna "hizmet" demek herhalde beşeriyetin daha önce şahit olmadığı bir acayip fotoğraftır.
"Bilin ki, içinizde Allah'ın Peygamberi bulunmaktadır. Eğer o, bir çok işlerde size uymuş olsaydı şüphesiz kötü duruma düşerdiniz; ama Allah size imanı sevdirmiş, onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkarcılığı, yoldan çıkmayı ve baş kaldırmayı size iğrenç göstermiştir. İşte böyle olanlar, Allah katından bir lütuf ve nimet sayesinde doğru yolda bulunanlardır. Allah bilendir, Hakim'dir." (Hucurat: 7-8).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025