Flaş iddia! 'Putin, Erdoğan ve Esad'ı Moskova'da buluşturacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yakın bir gelecekte Rusya Devlet Başkanı Putin'in ev sahipliğinde tarihi bir zirvede bir araya geleceği iddia edildi. Yüreklere su serpen iddia doğru çıkarsa bundan hem Türkiye hem de Suriye kazançlı çıkacak.
03.09.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/HABER MERKEZİ
9 Ağustos'ta Rusya'nın St. Petersburg kentinde gerçekleşen Putin- Erdoğan zirvesinden sonra hızla gelişen Türkiye-Rusya ilişkileri, Türkiye ile Suriye arasındaki buzları da eritecek gibi görünüyor. İddialara göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin çok yakın bir zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye lideri Esad'ı Rusya'da buluşturmaya hazırlanıyor.
İddiayı seslendiren Lübnan'da yayımlanan El Safir gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile Moskova'da bir araya geleceğini, Erdoğan-Esad görüşmesinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından organize edileceğini yazdı.
Erdoğan-Esad görüşmesinin hazırlıklarına 9 Ağustos'ta Saint Petersburg'da gerçekleşen Putin-Erdoğan zirvesinde başlandığını kaydeden El Safir, "Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk, Moskova'yı ziyaret edecek. Ziyaretin sonunda, yani önümüzdeki salı günü Memluk, Putin-Erdoğan-Esad üçlü görüşmesinin kesin tarihini açıklayacak" iddiasında bulundu. El Safir gazetesi MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın 10-15 Eylül tarihleri arasında Şam'ı ziyaret edeceğini de öne sürdü.
Bir milat olur
2011 yılında baş gösteren ve başta Suriye olmak üzere hem bölgeyi hem de Türkiye'yi derinden etkileyen çok büyük problemlere neden olan Suriye krizinde artık temiz bir sayfa açmak, Türkiye ve Suriye için çok önemli bir milat olacak.
19 Ağustos'ta bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli önümüzdeki günlerde Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi imkânının olacağını, bu ilişkinin Suriye halkı ve devleti ile gerçekleşeceğini söylemişti.
1 Eylül'de düzenlenen Türkiye-Rusya Medya Forumu'nda benzer açıklama yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise yakında Türk-Rus Ortak Yatırım Fonu kurulacağı ve iki ülkenin firmalarının üçüncü ülkelerdeki yatırımlarının finanse edileceği duyurmuş ve özellikle Suriye ve Irak'ın yeniden inşasında kullanılacak sermayenin bu fondan sağlanacağı ifade etmişti. Hükümet cephesinden gelen bu açıklamalar, yabancı medyada seslendirilen Erdoğan-Esad zirvesinin altyapısı hazırlanıyor şeklinde değerlendiriliyor.
Kazan kazan hamlesi
Başbakanlık makamında 100. gününün geride bırakan Başbakan Binali yıldırım, Başbakanlığının ilk günlerinde düşmanları azaltıp, dostları artıracaklarını dile getirerek, eski Başbakan Davutoğlu döneminde Türkiye'nin bütün dost ülkelerle düşman haline gelmesinden bıkmış milyonlarca vatandaşın yüreğine su serpmişti.
Geçmişe bir sünger çekerek Suriye'yle Türkiye'nin ilişkilerde yeni bir sayfa açmaları gerçek manada bir kazan-kazan hamlesi olacak. Çünkü Türkiye ile Suriye'nin ilişkilerinin normalleşmesiyle Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen İsrail-Barzani-PKK/PYD koridoruna dur denmiş olacak.
Barışın gerçekleşmesi durumunda Suriye ve Türkiye'nin kazancı bununla da sınırlı olmayacak ve hem ticari olarak kaybedilenlerin geri alınmasına hem de Suriyeli sığınmacılar başta olmak üzere bir çok sorunun çözüm kulvarına girmesine olanak tanıyacak.
9 Ağustos'ta Rusya'nın St. Petersburg kentinde gerçekleşen Putin- Erdoğan zirvesinden sonra hızla gelişen Türkiye-Rusya ilişkileri, Türkiye ile Suriye arasındaki buzları da eritecek gibi görünüyor. İddialara göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin çok yakın bir zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye lideri Esad'ı Rusya'da buluşturmaya hazırlanıyor.
İddiayı seslendiren Lübnan'da yayımlanan El Safir gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile Moskova'da bir araya geleceğini, Erdoğan-Esad görüşmesinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından organize edileceğini yazdı.
Erdoğan-Esad görüşmesinin hazırlıklarına 9 Ağustos'ta Saint Petersburg'da gerçekleşen Putin-Erdoğan zirvesinde başlandığını kaydeden El Safir, "Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk, Moskova'yı ziyaret edecek. Ziyaretin sonunda, yani önümüzdeki salı günü Memluk, Putin-Erdoğan-Esad üçlü görüşmesinin kesin tarihini açıklayacak" iddiasında bulundu. El Safir gazetesi MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın 10-15 Eylül tarihleri arasında Şam'ı ziyaret edeceğini de öne sürdü.
Bir milat olur
2011 yılında baş gösteren ve başta Suriye olmak üzere hem bölgeyi hem de Türkiye'yi derinden etkileyen çok büyük problemlere neden olan Suriye krizinde artık temiz bir sayfa açmak, Türkiye ve Suriye için çok önemli bir milat olacak.
19 Ağustos'ta bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli önümüzdeki günlerde Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi imkânının olacağını, bu ilişkinin Suriye halkı ve devleti ile gerçekleşeceğini söylemişti.
1 Eylül'de düzenlenen Türkiye-Rusya Medya Forumu'nda benzer açıklama yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise yakında Türk-Rus Ortak Yatırım Fonu kurulacağı ve iki ülkenin firmalarının üçüncü ülkelerdeki yatırımlarının finanse edileceği duyurmuş ve özellikle Suriye ve Irak'ın yeniden inşasında kullanılacak sermayenin bu fondan sağlanacağı ifade etmişti. Hükümet cephesinden gelen bu açıklamalar, yabancı medyada seslendirilen Erdoğan-Esad zirvesinin altyapısı hazırlanıyor şeklinde değerlendiriliyor.
Kazan kazan hamlesi
Başbakanlık makamında 100. gününün geride bırakan Başbakan Binali yıldırım, Başbakanlığının ilk günlerinde düşmanları azaltıp, dostları artıracaklarını dile getirerek, eski Başbakan Davutoğlu döneminde Türkiye'nin bütün dost ülkelerle düşman haline gelmesinden bıkmış milyonlarca vatandaşın yüreğine su serpmişti.
Geçmişe bir sünger çekerek Suriye'yle Türkiye'nin ilişkilerde yeni bir sayfa açmaları gerçek manada bir kazan-kazan hamlesi olacak. Çünkü Türkiye ile Suriye'nin ilişkilerinin normalleşmesiyle Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen İsrail-Barzani-PKK/PYD koridoruna dur denmiş olacak.
Barışın gerçekleşmesi durumunda Suriye ve Türkiye'nin kazancı bununla da sınırlı olmayacak ve hem ticari olarak kaybedilenlerin geri alınmasına hem de Suriyeli sığınmacılar başta olmak üzere bir çok sorunun çözüm kulvarına girmesine olanak tanıyacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.