Ellerinde tutmakta zorlanacaklarını gören kurnaz İngilizler, işgal ettikleri Maraş'ı devretmek için Fransızlarla anlaşmıştı.
Fransızlara devir kararından Maraş'taki Ermeniler ziyadesiyle memnundular.
Fransız işgal kuvvetlerinin Maraş'a gireceği gün artık kesinleşmişti.
Maraş'taki Ermenilerin en zengini aynı zamanda eski Milletvekili olan Agop Ağa, Maraş'ın en usta davulcusu olan Abdal Halil Ağa'yı yanına çağırttı.
Halil Ağa gelince Agop Ağa, "Ekibini topla, ordusunun başında Maraş'a gelen büyük Fransız kumandanını karşılamağa gideceğiz" dedi.
Yıllardır Agop Ağa'nın bir dediğini ikiletmeyen, O'nu eğlendirmek için kırk takla atarak davul çalan Abdal Halil Ağa'nın kaşları aniden çatıldı ve "Olmaz, gelemem" dedi.
Agop Ağa beklemediği bu cevap karşısında önce büyük bir şok yaşadı.
Sonra kendini topladı "Davulcu işte, çil çil altınları görünce her şey değişir" diye düşündü Agop Ağa.
Cebinden için altın dolu kesesini çıkarıp, altınların çıkardığı şıkırtıları Abdal Halil Ağa'nın duyacağı şekilde keseyi salladı ve şöyle seslendi:
- Gelirsen, davulunun kasnağını altınla dolduracağım.
Yılların izini yüzünde ve ağarmış uzun sakalında taşıyan Davulcu Abdal Halil Ağa, uzun sakalını avucuyla sıvazlayarak şu cevabı verdi:
- Belli, bilirim. Hemi de doldurursun. Davulumu değil, evimi bile altınlarınla doldurursun. Amma bu din bahsi... Bir davuluma bir çomak bile vuramam. Din kardeşlerimin bağrına çomağımı indiremem."
Bugün BOP'çulara, diyalogculara, AB'cilere, ABD'cilere alkış tutanlar kendilerine, 'Agop'un elindeki o altınları görünce takla atar mıydım' diye sormalı.
Soyadı kanunu ile "Davulcubaşı" soyadını alan Abdal Halil Ağa, 1946 yılının Ramazan Bayramı arefesinde Hakk'ın (cc) rahmetine kavuştu.
Hem Agop'a hem de bugün Türkiye'deki herkese yıllar öncesinden tarihi bir ders veren Davulcu Halil Ağa'yı geçen pazar günü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Yalova İl Başkanlığı'nın 6. Olağan Kongresi'ne katılan ve burada muhteşem bir konuşma yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı Bilal Karamus Bey'den duydum.
Konuşmasında bahsettiği Fransa'nın işgali altındaki Maraş'taki Davulcu Halil Ağa'nın işgalciler karşısındaki örnek alınacak onurlu duruşu orada bulunan herkes gibi beni de çok etkiledi.
Geçmişte nasıl Fransızların önünde takla attırmak için her türlü yolu denemişlerse adı bizden ama özü Agop Ağa gibi olanlar, bugün de parayla pulla, yani aynı yöntemle milletimizin BOP'çuların, diyalogcuların, Arap Baharı sevdalılarının önünde takla atması için başroldeler.
Bugüne kadar bu oyunlara kananlar çok takla attı.
Davulcu Abdal Halil Ağa'nın onurlu duruşunu ortaya koyacak cesareti göstermeden milletimiz için bu zilletten kurtuluş yok.
Fransızlara devir kararından Maraş'taki Ermeniler ziyadesiyle memnundular.
Fransız işgal kuvvetlerinin Maraş'a gireceği gün artık kesinleşmişti.
Maraş'taki Ermenilerin en zengini aynı zamanda eski Milletvekili olan Agop Ağa, Maraş'ın en usta davulcusu olan Abdal Halil Ağa'yı yanına çağırttı.
Halil Ağa gelince Agop Ağa, "Ekibini topla, ordusunun başında Maraş'a gelen büyük Fransız kumandanını karşılamağa gideceğiz" dedi.
Yıllardır Agop Ağa'nın bir dediğini ikiletmeyen, O'nu eğlendirmek için kırk takla atarak davul çalan Abdal Halil Ağa'nın kaşları aniden çatıldı ve "Olmaz, gelemem" dedi.
Agop Ağa beklemediği bu cevap karşısında önce büyük bir şok yaşadı.
Sonra kendini topladı "Davulcu işte, çil çil altınları görünce her şey değişir" diye düşündü Agop Ağa.
Cebinden için altın dolu kesesini çıkarıp, altınların çıkardığı şıkırtıları Abdal Halil Ağa'nın duyacağı şekilde keseyi salladı ve şöyle seslendi:
- Gelirsen, davulunun kasnağını altınla dolduracağım.
Yılların izini yüzünde ve ağarmış uzun sakalında taşıyan Davulcu Abdal Halil Ağa, uzun sakalını avucuyla sıvazlayarak şu cevabı verdi:
- Belli, bilirim. Hemi de doldurursun. Davulumu değil, evimi bile altınlarınla doldurursun. Amma bu din bahsi... Bir davuluma bir çomak bile vuramam. Din kardeşlerimin bağrına çomağımı indiremem."
Bugün BOP'çulara, diyalogculara, AB'cilere, ABD'cilere alkış tutanlar kendilerine, 'Agop'un elindeki o altınları görünce takla atar mıydım' diye sormalı.
Soyadı kanunu ile "Davulcubaşı" soyadını alan Abdal Halil Ağa, 1946 yılının Ramazan Bayramı arefesinde Hakk'ın (cc) rahmetine kavuştu.
Hem Agop'a hem de bugün Türkiye'deki herkese yıllar öncesinden tarihi bir ders veren Davulcu Halil Ağa'yı geçen pazar günü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Yalova İl Başkanlığı'nın 6. Olağan Kongresi'ne katılan ve burada muhteşem bir konuşma yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı Bilal Karamus Bey'den duydum.
Konuşmasında bahsettiği Fransa'nın işgali altındaki Maraş'taki Davulcu Halil Ağa'nın işgalciler karşısındaki örnek alınacak onurlu duruşu orada bulunan herkes gibi beni de çok etkiledi.
Geçmişte nasıl Fransızların önünde takla attırmak için her türlü yolu denemişlerse adı bizden ama özü Agop Ağa gibi olanlar, bugün de parayla pulla, yani aynı yöntemle milletimizin BOP'çuların, diyalogcuların, Arap Baharı sevdalılarının önünde takla atması için başroldeler.
Bugüne kadar bu oyunlara kananlar çok takla attı.
Davulcu Abdal Halil Ağa'nın onurlu duruşunu ortaya koyacak cesareti göstermeden milletimiz için bu zilletten kurtuluş yok.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023