Füze gerçekleri

Bayram değil seyran değil NATO bizi neden öptü!
Bildiğiniz gibi Türkiye NATO'dan Patriot istedi. Ankara'nın talebi NATO'dan düşündüren bir hızla kabul gördü.
Gerekçe Suriye'den Türkiye'ye yapılacağı iddia edilen saldırı.
Füzelerin 10 gün içinde Türkiye'ye getirilmesi bekleniyor.
Başbakan Erdoğan uçağımızın düşürülmesinden sonra da NATO'yu göreve çağırmış ancak bu çağrı ciddiye dahi alınmamıştı.
Peki şimdi ne oldu da rüzgar tersine döndü, üstelik sınır eskiye nazaran daha sakin olmasına rağmen!
Evet ne oldu?
Üstelik füzeler Suriye sınırına değil Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı 8. Ana Jet Üssü’ne yerleştirilecek.
Neden ?
Bu noktada CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nun şu açıklamasına dikkatinizi çekmek istiyorum.
"Kürecik radarı istihbaratının ABD tarafından İsrail ile paylaşıldığı bilinmekte ve Kürecik radarı, İsrail hava savunma sisteminin bir unsuru vazifesini görmektedir. Dolayısıyla, NATO’dan Patriot talebi Türkiye’yi olası bir Suriye saldırısına karşı korumaktan çok, İsrail-Filistin ihtilafı bağlamındaki gelişmeler nedeniyle Kürecik radar tesislerini bir füze saldırısına karşı koruyarak İsrail’e yardımcı olmayı amaçlamaktadır."
Evet amaç yine İsrail'in güvenliği gibi görünüyor; hani şu Gazze'de katliam yapan ve Erdoğan'ın çok sert (!) tepki gösterdiği İsrail'in.

Tetik bizde olacakmış!
Patriot gündeminde AKP Genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik'ten gelen açıklama da enteresan.
Zatı- muhterem "Patriot füzelerinin tetiği NATO'da değil Türkiye'de olacak" buyurdular.
AKP cenahı daha önce de Malatya Kürecik'e kurulan füze radarında buton bizim elimizde olacak demişti.
Ancak NATO sözcüsü James Appathurai’nin “Bu tür proje ve operasyonlar için yetkilendirmede izlenecek yöntem bellidir. NATO’nun ortak karar alma yapısı vardır ve tek bir ülkeye yetki devri yapılması söz konusu olamaz. NATO operasyonu söz konusuysa butona NATO basar.” cevabıyla gerçek ortaya çıktı.
Şimdi neymiş Sayın Çelik, NATO operasyonu söz konusuysa butona NATO basarmış, sizin elinizde tetik falan olamazmış!!!
Zaten Başbakan Erdoğan da "Türkiye NATO toprağıdır" diyor. Adamlar kendi topraklarında senin eline tetik mi verecek!

Kürecik gerçekleri
Patriot ve Kürecik gündemine girmişken Başbakan Erdoğan'ın Pakistan'a hareketinden önce yaptığı açıklamaları da değerlendirelim.
1- Erdoğan: "Bu bir NATO radar üssüdür ve biz NATO üyesi bir ülkeyiz.”
- Şimdi bu açıklamanın ne kadar gerçekçi olduğunu anlamak için ABD'de yapılan NATO zirvesine bir göz atalım.
Hükümet yetkilileri en başından beri sistemin ABD'ye değil NATO'ya ait olduğunu söylüyordu. Bu zirvede birkez daha gördük ki sistemin gerçek sahibi ABD.
Zirve sırasında Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada "ABD Başkanı, Savunma Bakanı'na, Türkiye'deki ABD radarının operasyonel kontrolünün NATO'ya devredilmesi talimatını verdi'' denildi.
Dikkatinizi çekerim devredilen sadece komuta, komutan ise Amerikalı. Yani ABD ustaca bir hamle ile hamallığı başkasına verdi, düğmeyi de kendi elinde tuttu.
2- Erdoğan: "Kürecik bölgeye ve dünyaya yönelik radar üssü olarak kurulmuştur."
- Evet... Bu aslında bir itiraf. Kürecik radarı bölgeye yönelik. Bölgeden kasıt İslam Coğrafyası.
Peki amaç ne?
Rasmussen'in şu açıklamasına dikkat "Sistem Euro -Atlantik bölgesinin dışından gelen tehditlere karşı (Rusya hariç) kendimizi korumamızı sağlayacak”
Geriye kalıyor İslam ülkeleri. O ülkelerin hangileri olabileceği de çok açık.
Bu bölgede kendini tehdit altında hisseden ülke de çok açık: İsrail.
Sonuç olarak "Kürecik radarının görevi İsrail'in güvenliği" demek yanlış mı?
3- Erdoğan: "İstediğimiz zaman onu ( Kürecik'teki radarı) oradan kaldırma hakkına da
sahibiz.”
- Ben de şöyle söylüyorum. Radar Kürecik'e sizin iradenizle mi kuruldu ki, sizin iradenizle
kaldırılacak.