Yeni Mesaj gazetesi, "Milli Kahramanlarımızı Anma" programlarını düzenlemeye devam ediyor. Bu haftaki durak Gaziantep. Antep, Milli mücadele yıllarında üzerine düşeni yapmış, içinden çıkarttığı kahramanlarla işgalcileri def etmeyi başarmıştı. Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti fiilen bitmiş ve Anadolu coğrafyası işgal edilmeye başlamıştı. İngiliz'i, Fransız'ı, Yunan'ı Rum'u, Ermeni'si leş kargaları gibi Anadolu coğrafyasına akın etmiş ve yurdun her yanı yangın yerine dönmüştü. İşte bu ortamda ilk önce İngilizler ardından Fransızlar, Kasım 1919 yılında Antep'i işgal etti. Yörede yaşayan halkı iyiden iyiye tetikleyen bu peş peşe işgaller, Nisan 1920 başında Gaziantep Savunması'na yol açmıştır. Antepliler genci, yaşlısı, çoluğu çocuğu hep birlikte şehirlerini savunmuş ve Fransızları bir yıla yakın şehre sokmamışlardır. Savunma süresince verilen mücadelede halktan 6 binin üzerinde insanımız şehit olmuştu. Bunun üzerine, Meclis, 6 Şubat 1921 tarihinde aldığı bir kararla, Antep'e 'GAZİLİK' unvanı vermiştir. Sakarya savaşından sonra imzalanan Ankara anlaşması neticesinde 1921 tarihinde Fransız işgali sona ermiştir. Mustafa Kemal, Antepliler için "Ben, Gazianteplilerin nasıl gözlerinden öpmem ki; onlar Gaziantep'i kurtardıkları gibi, Türkiye'yi de kurtardılar." Yine Mustafa Kemal, "Türk'üm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler" demiş ve Atatürk, kendisini Antep nüfusuna kayıt ettirmiştir.Gaziantep Savunması'nda, birçok isimsiz kahramanların yanı sıra iki kahraman öne çıkmaktadır. Şahinbey, asıl adı Mehmet Sait. 1877 yılında Gaziantep'te, Bostancı Mahallesinde doğdu. Şahinbey, Sina cephesinde çarpışmış, gösterdiği başarılardan ötürü terfi ettirilmiş ve döndüğünde memleketi olan Gaziantep'in Nizip ilçesine Askerlik Şube Başkanı olarak atanmıştır.Şahinbey, Gaziantep'i işgal etmek isteyen Fransızlara engel olabilmek amacıyla, düşmanın şehre geliş istikameti olan Kilis yönünde üç müdafaa hattı kurmuştur. Yanına, yerel Kuvay-ı Milliye Teşkilatı'ndan aldığı yaklaşık 200 kişilik birlikle, direnişi örgütlemiş ve Fransız Kuvvetlerinin, şehre girmesini uzun süre engelleyebilmiştir.Fransız Kuvvetleri Birliği, yaklaşık olarak 8 bin piyade, 200 süvari, 4 tank, 1 batarya top, 16 ağır makineli tüfek ve çok sayıda otomatik tüfekten oluşmasına karşın, Şahinbey ve arkadaşlarından oluşan ve yaş ortalaması 16 olan yaklaşık 200 kişilik Kuvay-ı Milliye kahramanları karşısında, bir adım bile ilerleyemeden, çakılıp kalmışlardı.Ancak, Fransızlar güçlerini bir şekilde aldıkları takviyelerle artırarak yüklendikçe, çetin çarpışmalar meydana gelmiştir. Çarpışmalar neticesinde, büyük kayıplar veren Şahinbey ve arkadaşları, sonunda 87 kişi kalmışlardı. Bu durumda bile çarpışmalardan vazgeçmeyen Şahinbey, o dönemde Gaziantep için son müdafaa hattı olan Kilis tarafından girişte bulunan Elmalı köyü civarındaki çarpışmalarda 86 arkadaşını daha yitirmiş ve tek başına kalmıştır. Şehit olmadan önce; "Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde şehit kanı karışmıştır. Bize namus, din ve bağımsızlık için ölüme atılmak, Ağustos ayı sıcağında, soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Bir an evvel topraklarımızdan defolup gidin. Yoksa kıyarız canınıza. Eğer, düşman buradan geçerse Ben, Antep'e ne yüzle dönerim. Düşman ancak benim cesedimi çiğner de öyle girer Şehre" diyecek, şehit olmuştur. Diğer bir kahramanda Karayılan. Atmalı aşiretinden, babası Ermeniler tarafından şehit edilmiştir. Kendisi I. Dünya Savaşı esnasında, Rus Cephesi'nde savaşmış ve yaralanmıştır. Bu cepheden köyüne dönen Karayılan, Gaziantep'in zor günlerinde, etrafında topladığı arkadaşlarıyla, Karabıyıklı diye bilinen mevkide, Fransız Kuvvetlerine çok büyük darbeler indirmiştir. Fransızlara karşı birçok mücadeleden başarıyla çıkmış olan Karayılan, Elmalı Köyü köprüsünde şehit düşen Şahinbey'in haberini aldıktan sonra, Şahinbey'in cesedini şehrin merkezine kadar kucağında taşımıştır. Karayılan ve silah arkadaşları, amansızca saldıran düşmana karşı birçok çarpışmaya katılmış, Sarımsak Tepe'deki Fransız Kuvvetlerini geri püskürtme görevini yaparken, şehitlik mertebesine ulaşmıştır.Antep Kahramanlar diyarı, şimdi yaşayan Kahramanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı ağırlıyor. Antep geçmişte yaptığını şimdi Prof. Dr. Haydar Baş ile yapmaya hazırlanıyor. Cumartesi günü saat 18.30 da Şehitkâmil de Zeugma Kültür Merkezinde hep birlikte kahramanlarımızı analım ve yaşayan kahramanımızla birlikte olalım.
Tahsin Aydın / diğer yazıları
- Devlet ve Hüseyin Baş / 26.09.2022
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019