Gaziantep şahlandı tıpkı tarihte olduğu gibi

Cuma akşamı sona eren Çanakkale gezimin hemen sonrası soluğu Gaziantep'te aldım. Hala içimde sızı olarak duran Trabzon programını kaçırdıktan sonra karar vermiştim; İki elim kanda bir ayağım Hakkari'de bir diğeri Van'da da olsa gideceğim bu programlara.

Aslında sağlığım da pek uygun değildi ama sıhhat buldum Antep'te.

Müthiş ve coşkulu bir kalabalık.

Heyecan dolu bir gençlik.

Yedisinden-yetmişine,

Genç-ihtiyar,

Her fert tek vücut oldu salonda.

Her şey bir yana gençlerin coşkusu görülmeye değerdi.

Konuşmalar, selamlamalar, sloganlar, alkışlar güzeldi.

Aşık İmamî de ayrı bir renk kattı geceye.

Aşık Neyani'yi aradı bazı gözler, ama o yoktu.

Kuvayi Milliye'nin sesi Ali Altun gene muhteşemdi.

Sayın Genel Başkan yardımcıları yılların siyasilerine taş çıkartacak güzellikte konuştular.

Yılların akademisyeni, BTP Genel Başkan sayın Prof Dr. Ata Selçuk bey, sanki yıllarını, fakülte amfilerinde değil de, siyasi kalabalıklara hitap ederek geçirmiş gibi.

Bütün bunlar güzel olmakla beraber, milyonlar gibi, salonu doldular binler asıl hatibi, hitabetin pirini bekliyordu.

Sıra O'na gelmişti.

İşte tam o sırada salonda müthiş bir coşku, muhteşem bir heyecan oluştu.

"İşte lider işte Başbakan".

"Bu vatan bu millet sizi bekliyor".

"Üstat sen nerede biz oradayız". Ve "Üstat, üstat, üstat".

Bir düşünün binlerce ses, binlerce bayrak ve binlerce el.

Muhterem Prof. Dr. Haydar Baş bey, bu vatanın nasıl kurtulacağının projesini anlattığı için her yerde üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri söylüyor.

Fakat benim gibi her kesin dikkatini çeken şey her gecede apayrı bir hava oluşuyor.

Hani her bölgenin iklimi farklı ya, işte onun gibi bir şey.

Alabildiğim notlardan bir kısmını size aktarayım.

Özetle şunları söylediler:

"Benim ülkemi parçalamanın hesabını yapan AB, bir yandan da değişik ülkeleri de içine katarak birliğini güçlendirmeye çalışıyor. İlginç değil mi?".

"Biz büyük bir milletiz".

"Bu millet kadar adil, bu millet kadar merhametli, bu millet kadar asil bir başka millet yoktur ve olmaya da muktedir değildir".

"Eğer bugün dünyada huzur yoksa, saadet yoksa, can güvenliği yoksa, bunun tek sebebi, Viyana kapılarına dayanan asil Türk askeri artık yok da onun içindir".

"Bayram başladı, kutlu olsun".

"AB bir medeniyet birliğidir, Türkiye bu bütünün bir parçası asla olamaz. Çünkü onlar 'Teslis' ehli, biz 'Tevhid' ehliyiz".

"Adamlar bize bazı şartlar dayatıyorlar. Ayasofya'yı kilise yapacaksınız diyorlar".

"Siz 1914 tarihinde Ermenileri katlettiniz, bunu kabul edin diyorlar. Oysa benim ailem Ermeni zulmünden kurtulmak için Trabzon'daki evini parkını terk edip Samsun'a taşınmak zorunda kalmıştır".

"Bu zulümden kaçan başka yığınla aileler var o bölgede. Ama AP hala bana soykırım yaptın diye dayatıyor. Böyle bir birlikteliğe girmeye razı mısınız?".

Binler tek ses:

-Hayııııır!

"Buğday, tütün, şeker pancarı üretmek yasak, ben sana veririm diyor. Hadi bugün verdi, ya yarın benim ihtiyacım var artık sana buğday falan vermiyorum derse biz o zaman ne yapacağız".

"Fındık üretmek de yasak artık. Fındık bahçelerini sökün, yerlerine kızılağaç dikin diyorlar. Herhalde bizim siyasiler kızılağacı, meyve ağacı sanıyorlar. Oysa bizim yörede hiçbir işe yaramayana; "Kızılağaç gibi adam" derler".

"Ben Türk oğlu Türküm".

"Türklük bir şemsiyedir, bu şemsiyenin altında herkes, hiçbir sıkıntı olmadan yıllarca yaşamıştır".

"Dün 'Hicaz Bölgesi'ni bizden koparanlar bugün de Güneydoğu'yu bizden koparmaya çalışıyor, bunu çok iyi görmemiz lazım."

"AB ordusunu kuruyor, ama Nato'nun en güçlü ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetlerini içine almıyor. Siz bir ordu kursanız içine güçlü olanları almaz mısınız? Alırsınız. Pek, Avrupa niye almıyor bizi içine? Çünkü onlar, kendi ifadeleriyle "biz Haçlı ordusuyuz" diyorlar. Senin içimizde yerin yoktur diyorlar".

Ancak bir kısmını yaza bildim.

Takip edim, Gaziantep programı Meltem ekranlarında size sunulacak, siz siz olun kaçırmayın.

Yoksa üzülürsünüz.

Son olarak. Aynı program haftaya Cumartesi İzmir'de yapılacak.

Haberiniz olsun.