Gecenin son üçte birinde, seher vaktinde edilen dualar
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Rabb’imiz her gece gecenin üçte biri kaldığı zaman, dünya semasına iner ve buyurur ki: Yok mu dua eden? (Dua etsin de duasını kabul edeyim). Yok, mu Benden isteyen? (İstesin vereyim). Yok, mu bağışlanmasını isteyen? (Bağışlanma dilesin) Ben de onu bağışlayayım
25.12.2024 18:30:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Rabb'imiz her gece gecenin üçte biri kaldığı zaman, dünya semasına iner ve buyurur ki: Yok mu dua eden? (Dua etsin de duasını kabul edeyim). Yok, mu Benden isteyen? (İstesin vereyim). Yok, mu bağışlanmasını isteyen? (Bağışlanma dilesin) Ben de onu bağışlayayım."
Ebû Ca'fer (Muhammed Bâkır aleyhisselâm) şöyle buyurdu: Allah Azze ve Celle, mü'min kullarından çokça dua eden her kulunu sever. Seher vaktinden güneşin doğuşuna kadar dua etmeyi sakın terk etmeyin; çünkü gök kapılarının açıldığı, rızıkların taksim edildiği ve büyük ihtiyaçların karşılandığı vakittir."
Ezanla kamet arasında edilen dualar:
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Ezanla kâmet arasında yapılan dua geri çevrilmez."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: İki (dua) var ki (onlar asla) reddedilmez; ezan vakti yapılan ile düşmanla kıyasıya savaşılıp sıkıntıya düşüldüğü zaman yapılan dua."
"Ve yağmur altında (yapılan dualar)…"
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kulun Rabb'ine en yakın olduğu hâl, secde hâlidir. Onun için (secdede) duayı çoğaltın!"
Rüzgârların estiği, gölgelerin çekildiği, yağmurun yağdığı ve öldürülen bir mü'minin kanının ilk damlasınının yere düştüğü vakitlerde edilen dualar:
Zeyd eş-Şehham, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık alyhisselâm) şöyle buyurdu:
"Şu dört saatte dua etmeye bakın: Rüzgârların estiği, gölgelerin çekildiği, yağmurun yağdığı ve öldürülen bir mü'minin kanının ilk damlasınının yere düştüğü vakitlerde; şüphesiz bu vakitlerde gök kapıları açılır."
Duygulanıldığı, kalbin inceldiği zamanda edilen dualar:
Ebû Basir, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Biriniz inceldiği (duygulandığı) zaman hemen dua etsin. Çünkü kalp ihlaslı (samimi) olmadıkça incelmez (duygusallaşmaz)."
Darda kalmadan ferahlık zamanlarında edilen dualar:
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
Kim şiddetli ve sıkıntılı hâllerinde duasının kabul edilmesini isteyip sevinç duyarsa, rahatken çok dua etsin!"
Selman-ı Farisî (r.a.) şöyle anlattı: "Bir kul genişlik zamanında Allah'a dua eder ise, kendi başına bir belâ geldiği zaman, melekler yüce Allah'a şöyle yalvarırlar: 'Ey Rabb'imiz, kulun belâya uğradı.'
Ve onun hakkında şefaatçi olurlar. Allah-u Teâlâ dahi, onun şefaatini kabul buyurur.
Amma darda kaldığı zaman dua eder ise ona şöyle cevap gelir: 'Şimdi mi aklına geldi?' Ve ona şefaat etmezler."
Bu mânâyı teyid eden bir âyet-i kerime Firavun'un hikâyesi anlatılırken şöyle geçmiştir: "Şimdi mi (iman ettin)! Hâlbuki daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun."
Cuma günü edilen dualar ki, duaların kabul olduğu bu vakitler hadislerde bildirilmiştir:
Kesîr b. Abdillah b. Amr b. Avf'dan, o da babasından, o da (Kesîr'in) dedesinden, dedi ki:
"Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Cuma'da öyle bir ân vardır ki, bir kul o ânda Allah'tan ne isterse onu mutlaka kendisine verir.'
Sordular: 'Ey Allah Resûlü! O ân hangisidir?'
'Namaz kılmaya başlayıp bitinceye kadar geçen ân' buyurdu."
Câbir'den (radiyallahu anh); "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Cuma günü, on iki saatten ibarettir; herhangi bir Müslüman (aranan) o âna rastlayıp da Allah'tan bir şey dilerse mutlaka ona dileğini verir. Onu bilhassa ikindiden sonraki saatlerde arayın!" (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Ebû Ca'fer (Muhammed Bâkır aleyhisselâm) şöyle buyurdu: Allah Azze ve Celle, mü'min kullarından çokça dua eden her kulunu sever. Seher vaktinden güneşin doğuşuna kadar dua etmeyi sakın terk etmeyin; çünkü gök kapılarının açıldığı, rızıkların taksim edildiği ve büyük ihtiyaçların karşılandığı vakittir."
Ezanla kamet arasında edilen dualar:
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Ezanla kâmet arasında yapılan dua geri çevrilmez."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: İki (dua) var ki (onlar asla) reddedilmez; ezan vakti yapılan ile düşmanla kıyasıya savaşılıp sıkıntıya düşüldüğü zaman yapılan dua."
"Ve yağmur altında (yapılan dualar)…"
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kulun Rabb'ine en yakın olduğu hâl, secde hâlidir. Onun için (secdede) duayı çoğaltın!"
Rüzgârların estiği, gölgelerin çekildiği, yağmurun yağdığı ve öldürülen bir mü'minin kanının ilk damlasınının yere düştüğü vakitlerde edilen dualar:
Zeyd eş-Şehham, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık alyhisselâm) şöyle buyurdu:
"Şu dört saatte dua etmeye bakın: Rüzgârların estiği, gölgelerin çekildiği, yağmurun yağdığı ve öldürülen bir mü'minin kanının ilk damlasınının yere düştüğü vakitlerde; şüphesiz bu vakitlerde gök kapıları açılır."
Duygulanıldığı, kalbin inceldiği zamanda edilen dualar:
Ebû Basir, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Biriniz inceldiği (duygulandığı) zaman hemen dua etsin. Çünkü kalp ihlaslı (samimi) olmadıkça incelmez (duygusallaşmaz)."
Darda kalmadan ferahlık zamanlarında edilen dualar:
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
Kim şiddetli ve sıkıntılı hâllerinde duasının kabul edilmesini isteyip sevinç duyarsa, rahatken çok dua etsin!"
Selman-ı Farisî (r.a.) şöyle anlattı: "Bir kul genişlik zamanında Allah'a dua eder ise, kendi başına bir belâ geldiği zaman, melekler yüce Allah'a şöyle yalvarırlar: 'Ey Rabb'imiz, kulun belâya uğradı.'
Ve onun hakkında şefaatçi olurlar. Allah-u Teâlâ dahi, onun şefaatini kabul buyurur.
Amma darda kaldığı zaman dua eder ise ona şöyle cevap gelir: 'Şimdi mi aklına geldi?' Ve ona şefaat etmezler."
Bu mânâyı teyid eden bir âyet-i kerime Firavun'un hikâyesi anlatılırken şöyle geçmiştir: "Şimdi mi (iman ettin)! Hâlbuki daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun."
Cuma günü edilen dualar ki, duaların kabul olduğu bu vakitler hadislerde bildirilmiştir:
Kesîr b. Abdillah b. Amr b. Avf'dan, o da babasından, o da (Kesîr'in) dedesinden, dedi ki:
"Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Cuma'da öyle bir ân vardır ki, bir kul o ânda Allah'tan ne isterse onu mutlaka kendisine verir.'
Sordular: 'Ey Allah Resûlü! O ân hangisidir?'
'Namaz kılmaya başlayıp bitinceye kadar geçen ân' buyurdu."
Câbir'den (radiyallahu anh); "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Cuma günü, on iki saatten ibarettir; herhangi bir Müslüman (aranan) o âna rastlayıp da Allah'tan bir şey dilerse mutlaka ona dileğini verir. Onu bilhassa ikindiden sonraki saatlerde arayın!" (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.