Ürdün Kralı II. Abdullah'tan BM'de 'günah' çıkardı
Ürdün Kralı II. Abdullah'tan BM'de Gazze eleştirisi: "Somut adımlar atılmadan kınama üzerine kınama ile ne kadar süre daha yetineceğiz"
24.09.2025 00:14:00
İhlas Haber Ajansı
İhlas Haber Ajansı





Ürdün Kralı II. Abdullah, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, uluslararası toplumu Gazze konusunda eleştirerek, "Somut adımlar atılmadan kınama üzerine kınama ile ne kadar süre daha yetineceğiz" dedi.
Ürdün Kralı II. Abdullah, BM Genel Kurulu'nda konuştu. Konuşmasının tamamında neredeyse Gazze Şeridi ve Filistin'e odaklanan Abdullah, Gazze Şeridi'ndeki savaşı konuşmamanın "durumu kabul etmek ve insanlığı terk etmek anlamına geleceğini" ifade ederek, "Ve ben bunu yapmayacağım" dedi.

Abdullah, "BM Genel Kurulu 80 yıl önce, tarihten ders alıp aynı hataları tekrarlamayacağına söz vererek kuruldu. Dünya bir daha asla diye yemin etti. Ancak, neredeyse aynı süre boyunca Filistinliler acımasız bir döngü içinde yaşıyorlar. Yine, ayrım gözetmeksizin bombalanıyorlar, yine öldürülüyorlar, yaralanıyorlar ve sakat kalıyorlar, yine yerlerinden ediliyorlar ve mülksüzleştiriliyorlar, yine hakları, onurları ve temel insanlık hakları reddediliyor. Bu yüzden sormak zorundayım, daha ne kadar sürecek" dedi.
BM ve uluslararası toplumun on yıllardır Filistin'deki durumu iyileştirmek için hiçbir adım atmadığını vurgulayan Abdullah, İsrail'in Gazze'deki savaşının BM'nin tarihindeki en karanlık anlardan biri olarak nitelendirerek, çatışmanın temelinde yatan adaletsizliklerin on yıllardır sürdüğünü belirtti.

"Somut adımlar atılmadan kınama üzerine kınama ile ne kadar süre daha yetineceğiz" ifadelerini kullanan Abdullah, geçici anlaşmaların ve çözümlerin kalıcı barışı sağlamada başarısız olduğunu vurgulayarak, birçok kişinin İsrail'in Filistin topraklarını işgal ederken dikkatleri başka yöne çekmeye çalıştığını aktardı. Abdullah, "On yıllardır, geçici anlaşmalar ve geçici çözümlerle bir sonuca ulaşmak için birçok girişimde bulunuldu; ancak hiçbiri nihai bir çözüm getirmedi. Aslında, birçok kişi bu süreçlerin İsrail'in daha fazla toprak ele geçirmesi, yasa dışı yerleşim yerlerini genişletmesi, evleri yıkması ve bütün mahalleleri yerinden etmesi için bir oyalama aracı olduğunu savunuyor. Kudüs'teki Müslümanlar ve Hristiyanlar için kutsal olan mekanlar, hükümetin koruması altındaki kişiler tarafından tahrip edildi ve kutsallığı ihlal edildi" dedi.
Gazze'de mahallelerin, hastanelerin, okulların, çiftliklerin, hatta camilerin ve kiliselerin harabeye döndüğünü belirten Abdullah, Gazze halkının açlıkla mücadele ettiğini vurgulayarak, "Ve gördüklerimiz sadece bir kısmı, çünkü modern tarihimizde uluslararası medyanın lensleri hiç bu kadar engellenmemişti ve sahadaki gerçekliği yansıtamıyor. Neredeyse iki yıl geçti ve bu acımasızlık hız kesmeden devam ediyor" dedi.
İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa Camii'ne düzenlediği baskınlara değinen Abdullah, "Mescid-i Aksa Camii'ni hedef almaya çağıran düşmanca söylemler, bölgenin çok ötesine uzanan ve hiçbir ulusun kaçamayacağı topyekun bir çatışmaya yol açacak bir din savaşını kışkırtacaktır" diye konuştu.
İsrail'in yayılmacı politikalarına değinen Abdullah, "Aynı türden bir skandal hedef, bir Arap lider tarafından konulmuş olsaydı, yine aynı küresel ilgisizlikle karşılanır mıydı" dedi.
"Güvenlik ancak Filistin ve İsrail yan yana yaşamaya başladığında sağlanabilir. Bu, uluslararası hukuk ve BM kararlarına uygun iki devletli çözümdür: Doğu Kudüs'ü başkenti olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti ile İsrail devleti. Son iki yıldır, dünyanın vicdanının, her kesimden ve dünyanın her köşesinden sıradan insanların cesaretiyle harekete geçtiğini, tek bir ses olarak seslerini yükselttiklerini ve bunun çok uzun sürdüğünü ilan ettiklerini gördük. Birleşmiş Milletler bu çağrıya kulak vermelidir."
Ürdün Kralı II. Abdullah, BM Genel Kurulu'nda konuştu. Konuşmasının tamamında neredeyse Gazze Şeridi ve Filistin'e odaklanan Abdullah, Gazze Şeridi'ndeki savaşı konuşmamanın "durumu kabul etmek ve insanlığı terk etmek anlamına geleceğini" ifade ederek, "Ve ben bunu yapmayacağım" dedi.

Abdullah, "BM Genel Kurulu 80 yıl önce, tarihten ders alıp aynı hataları tekrarlamayacağına söz vererek kuruldu. Dünya bir daha asla diye yemin etti. Ancak, neredeyse aynı süre boyunca Filistinliler acımasız bir döngü içinde yaşıyorlar. Yine, ayrım gözetmeksizin bombalanıyorlar, yine öldürülüyorlar, yaralanıyorlar ve sakat kalıyorlar, yine yerlerinden ediliyorlar ve mülksüzleştiriliyorlar, yine hakları, onurları ve temel insanlık hakları reddediliyor. Bu yüzden sormak zorundayım, daha ne kadar sürecek" dedi.
BM ve uluslararası toplumun on yıllardır Filistin'deki durumu iyileştirmek için hiçbir adım atmadığını vurgulayan Abdullah, İsrail'in Gazze'deki savaşının BM'nin tarihindeki en karanlık anlardan biri olarak nitelendirerek, çatışmanın temelinde yatan adaletsizliklerin on yıllardır sürdüğünü belirtti.

"Somut adımlar atılmadan kınama üzerine kınama ile ne kadar süre daha yetineceğiz" ifadelerini kullanan Abdullah, geçici anlaşmaların ve çözümlerin kalıcı barışı sağlamada başarısız olduğunu vurgulayarak, birçok kişinin İsrail'in Filistin topraklarını işgal ederken dikkatleri başka yöne çekmeye çalıştığını aktardı. Abdullah, "On yıllardır, geçici anlaşmalar ve geçici çözümlerle bir sonuca ulaşmak için birçok girişimde bulunuldu; ancak hiçbiri nihai bir çözüm getirmedi. Aslında, birçok kişi bu süreçlerin İsrail'in daha fazla toprak ele geçirmesi, yasa dışı yerleşim yerlerini genişletmesi, evleri yıkması ve bütün mahalleleri yerinden etmesi için bir oyalama aracı olduğunu savunuyor. Kudüs'teki Müslümanlar ve Hristiyanlar için kutsal olan mekanlar, hükümetin koruması altındaki kişiler tarafından tahrip edildi ve kutsallığı ihlal edildi" dedi.
Gazze'de mahallelerin, hastanelerin, okulların, çiftliklerin, hatta camilerin ve kiliselerin harabeye döndüğünü belirten Abdullah, Gazze halkının açlıkla mücadele ettiğini vurgulayarak, "Ve gördüklerimiz sadece bir kısmı, çünkü modern tarihimizde uluslararası medyanın lensleri hiç bu kadar engellenmemişti ve sahadaki gerçekliği yansıtamıyor. Neredeyse iki yıl geçti ve bu acımasızlık hız kesmeden devam ediyor" dedi.
İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa Camii'ne düzenlediği baskınlara değinen Abdullah, "Mescid-i Aksa Camii'ni hedef almaya çağıran düşmanca söylemler, bölgenin çok ötesine uzanan ve hiçbir ulusun kaçamayacağı topyekun bir çatışmaya yol açacak bir din savaşını kışkırtacaktır" diye konuştu.
İsrail'in yayılmacı politikalarına değinen Abdullah, "Aynı türden bir skandal hedef, bir Arap lider tarafından konulmuş olsaydı, yine aynı küresel ilgisizlikle karşılanır mıydı" dedi.
"Güvenlik ancak Filistin ve İsrail yan yana yaşamaya başladığında sağlanabilir"
Ürdün Kralı II. Abdullah, sözlerini şöyle tamamladı:"Güvenlik ancak Filistin ve İsrail yan yana yaşamaya başladığında sağlanabilir. Bu, uluslararası hukuk ve BM kararlarına uygun iki devletli çözümdür: Doğu Kudüs'ü başkenti olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti ile İsrail devleti. Son iki yıldır, dünyanın vicdanının, her kesimden ve dünyanın her köşesinden sıradan insanların cesaretiyle harekete geçtiğini, tek bir ses olarak seslerini yükselttiklerini ve bunun çok uzun sürdüğünü ilan ettiklerini gördük. Birleşmiş Milletler bu çağrıya kulak vermelidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.