19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun!
Her konuda gözlerini ve aklını bulunduğu noktadan çok ilerilere çevirerek yaşayan Atatürk, ulusal egemenliğimizi çocuklara armağan ederken, bağımsızlığımızı da gençlere emanet etmekteydi.
Türk Devrimi'ni her fırsatta gençlere emanet ettiğini vurgulayan Atatürk, zaman zaman "gençlikten" ne kasdettiğini de açıklamak gereğini duymuştu. Şu düşüncesini hatırlayalım: "Benim anladığım gençlik, bu inkılabın fikirlerini ve ideolojisini benimseyip gelecek nesillere götürecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşında bir yobaz ihtiyardır. Yetmiş yaşında bir idealist de güçlü bir gençtir.
Görülüyor ki, gençliği kronolojik ya da biyolojik değil, düşünsel bir nitelik olarak tanımlayan Ata'ya göre, Atatürkçülüğün ilkelerinden "Devrimcilik" in dinamizmasını benimseyen her yaştan insan gençtir. Elbette bir toplumu çağdaş uygarlığa, onun da ötesine taşıyabilmek için yaşça gençlerin enerji ve coşkusu vazgeçilmez bir güç kaynağıdır.
Gelelim anahtar soruya: Hangi gençlik?
1915'te tüm geleceklerini yok sayarak, okullarını bırakıp, Çanakkale'ye gönüllü olarak ölüme giden çocuklarımız mı?
İnançları uğruna darağacına yürüyen fidanlarımız mı?
Ya da ülkemizin koşullarından bunalıp, çözümü daha gelişmiş bir ülkede arayanlar mı? İşte tam bu kertede soruyu kendimize yöneltelim; beyin göçüne karşı ne yapmalıyız?!
Çok sayıda insan, gençler ağırlıkta olmak üzere, hayatını yurt dışında sürdürme kararı alarak ülkeden ayrılıyor. Son üç yılda yurt dışına göç eden gençlerin sayısı yüzde 70 arttı.
Beyin göçünün temelinde ekonomik kriz yatıyor. Gitmek mi zor, kalmak mı? Şu bir gerçek ki, gidenleri de kalanları da kısa ve uzun vadede pek çok sorun bekliyor. Ailelerini, arkadaşlarını, evlerini, anılarını arkalarında bırakıp gidiyorlar. Her gidişle kalanları biraz daha yoksullaştırarak gidiyorlar. Yetişmiş ve parlak zihinlerini kaybeden ülkelerin geleceği olamaz.
Gidenlerin yüzde 65'i dönmüyor… Gidenleri döndürecek, kalanların göçünü önleyecek çözümler üretmeliyiz. Bu noktada insanımızı anlamak ve bu zorlu mücadeleyi neden tercih ettiklerini araştırarak, dünyadaki hıza ayak uydurup insanımız için profesyonel, mutlu, refah içinde bir gelecek inşa etmeliyiz.
Günümüzde dünyanın 10 büyük şirketinden 8'ini dijital teknikleri geliştiren ve bunlara dayalı yeni iş modellerini ortay koyan şirketler oluşturuyor.
"Bütün ümidimiz gençlikte" ise, önce potansiyel verimlilik sağladığı bilinen dijital teknolojileri kullanacak nitelikli insan gücümüzü, yetkinliğimizi küresel bir vizyonla artırmak gerekiyor.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023