Gençlik

Gençlik, bir ülke için önemli bir potansiyeldir. Bu anlamda ülkelerin gelişmesinde gençlerin büyük rol oynayacağı yadsınmaz bir gerçektir. Bir ülke genç nüfusunun kalifiyesine önem vermelidir. Bu da kaliteli bir eğitimle sağlanır. Türkiye'de ve genelde Asya toplumlarında mevcut olan bu yoğun genç potansiyel diğerlerini korkutuyor. Bir de bu potansiyelin kalite (her alanda) kazandığını tahayyül edersek, o zaman dünyanın renginin, gidişatının da değişeceğini önceden kestirmek bir kehanet olmaz. Günümüzde Türk gençliğinin ne ölçüde kalifiye olduğunun sorgulanması gerekir. Burada Türk toplumunda aile kurumundan, eğitim kurumuna ve giderek başka kurumlara uzanan bir sorumluluk düzeneği gerekmektedir. Gençliğimizin çoğu zamanını televizyon başında niteliksiz programları seyrederek geçiriyor. Buna bağlı olarak da özendikleri, model aldıkları kimseler ya bir pop starı, ya bir manken, ya da bir futbolcu oluyor. Başka nasıl olmasını bekleyebiliriz ki? Ayrıca; okullarımızda, milli eğitim programlarında, ailelerimizde, ne kadar otantik kültürümüzün değerlerini, inanç sistemlerini öğretiyoruz.

İnsan yaratılışı gereği bir yüce kuvvetin himayesine girme, O'nunla manevi bir irtibat kurma gereği duyuyor. Bunu yapamayan insanlar kendilerini manevi bir boşlukta buluyor. Nihayetinde intihar olayları, satanistlik vs... sapkın davranışlar ortaya çıkıyor. Gençliğimizi bu durumdan, milli manevi değerlerine sahip taklitten uzak bir hale getirerek kurtarabiliriz. Çünkü kimliğimizi geliştiremediğimiz, ondan yabancılaştığımız müddetçe sömürülmeye mahkum oluruz.

Esra