Afganistan'da yaşananlarda iki farklı cepheden iki farklı bakış açısı bize yansıtılıyor.
Acaba hangisi daha gerçek?
En çok duyduğumuz mu?
Afganistan konusundaki taşıdığımız kanaat ne kadar kendimize ait?
Bugün bunu dikkatinize sunmak istiyorum.
İlk bakış açısını ABD ve NATO üyesi ülkeler temsil ediyor.
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bu ülkelerde Afganistan ve Taliban özetle şu cümlelerle anlatılıyor:
• Afganistan'da insan avı başlatılmış durumda.
• Hain ilan edilenler doğrudan idam ediliyor.
• Çok sayıda kişinin çeşitli sebeplerle eli kesilmiş.
• Kadınlar evlere hapsedildi. Kadınların çalışmasını yasaklanıyor.
• Şeriata dayalı çok katı kurallar içeren bir sistem uygulanıyor.
• Kız çocuklarının eğitim almasını yasaklanıyor.
• Kadınlarda peçe, erkeklerde ise takke ve sakal zorunlu.
• Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı.
• Erkeklerin namaz kılması zorunlu.
• Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlanıyor.
Afganistan'da 20 yıldır asker bulunduran ABD etkisindeki söylemde Afganistan böyle bir yer ve Taliban bu ve benzeri şeyleri yapan bir yapı.
Peki, ikinci bakış açısını temsil eden Taliban kendini nasıl anlatıyor?
Eskiden Taliban'ın kendisini anlatması pek mümkün değildi, ya da anlatsa da bu kadar dikkatimizi çekmiyordu. Ama artık Afganistan'ı bütünüyle kontrol eden bir yapı olduğu için kameralar onlara çevrilmiş durumda.
Bu bağlamda Afganistan'da ya da ülke dışında açıklamalarda bulunan Taliban sözcülerinin farklı bir yönetim anlayışı izleyeceklerini ısrarla ifade etmeleri birkaç gündür dikkatimi çekiyor.
Taliban'dan yapılan açıklamalarda ise şu noktalar dikkat çekiyor:
• Ülkenin hiçbir yerinde kimse takip altında değil.
• Genel af ilan edildi.
• İnfaz listesi ve insan avı gibi bir şey yok.
• Taliban'ın gazetecilere, eski hükümet çalışanları ve bu kişilerin destekçilerine yönelik intikam eylemleri düzenlendiği yönündeki haberler gerçeği yansıtmıyor.
• Başkent Kabil'deki büyükelçiliklerin güvenliği garanti edildi.
• Ülkede medya, hastaneler, okullar, yerel yönetimler ve üniversiteler tekrar işlemeye başladı.
• Kadınların eğitim görmesi yasaklanmayacak.
• Kabil havaalanına Afganların yığılmasının nedeni Taliban korkusu değil, ülkedeki yoksulluktan kaçma isteği.
• ABD, Afganları ülkeyi terk etmeleri için cesaretlendiriyor
Yani ortada iki farklı şekilde lanse edilen Afganistan ve Taliban var.
Peki, biz hangisine inanmalıyız?
ABD etkisi altındaki çevrelerin doğru dediğine mi, yoksa Taliban'ın açıklamalarına mı inanacağız?
Bence hiçbirine inanmamak gerekiyor.
Bir tarafta bir terör örgütü var, diğer tarafta ise çıkarları için her şeyi tersyüz edebilen bir ABD var.
Anlatılanların hepsinde yanlış çok ama az da olsa doğru yönler de var. Teyid etmeden, iyice emin olmadan kanaat sahibi olmamakta fayda var.
Başkent Kabil'de düzenlediği basın toplantısında ABD'nin insanları havalimanına davet etmeye devam ettiğini söyleyen Taliban Sözcüsü Zabibullah Mücahid'in, "Amerikalılardan talebimiz, Afganları ülkeyi terk etmek için cesaretlendirmemeleri" ifadeleri bence yabana atılır bir iddia değil.
Afganistan'la ilgili ABD'li yetkililerden daha önce duyduğumuz, ABD'ye alınma hayaliyle Afganları başka ülkelere gitmeye teşvik eden açıklamaları hatırlayınca ben Taliban sözcüsünün bu sözlerinin doğru olabileceğini düşünüyorum.
Sizce kendisi için çalışmış olan Afganları bile koyacak yer bulamayan ABD, neden Afganları ülkeden kaçmaları için teşvik ediyor?
Bunun birkaç nedeni olabilir, ancak bence en tehlikeli olanı, ABD'nin Afganistan'daki sorunu mümkün olduğunda çok bu ülke sınırlarının dışına taşımak istemesidir.
Zira bir coğrafyada ne kadar çok sorun varsa ABD ve Batılı ülkelerin oraya müdahaleleri o kadar kolay olur.
Bu yüzden bu aşamadan sonra Afganistan'ın komşu ülkelerine ve de elbette Türkiye'ye ne kadar çok Afgan girerse o kadar çok sorun girmiş olacaktır.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023