GDO lu tohumlarla, ürünlerle gündeme gelen gıda sorunu, akıl almaz boyutlara ulaştı. Son zamanlarda da GDO'lu ürünlere rahmet okutacak olaylar yaşanmakta; bu sefer de hileli ürünlerle vatandaşın sağlığı süratle bozulmaya çalışılmaktadır. Kamuoyuna yansıyan haberlere bakılırsa hazır satılan ürünlerin bazılarında; at etinden it etine, it etinden eşek etine varıncaya kadar, her türlü malzemenin bulunduğuna şahit olmaktayız.
Toplumdaki bozulmanın gıda sektörüne yansıması, toplumun ne seviyeye geldiğini anlamak açısından çok önemlidir. İnsan sağılığını tehdit eden bu durumun adına rahatlıkla "gıda terörü" diyebiliriz. Terörün asıl gayesi insan hayatına kast etmek olduğuna göre, gıda konusunda yapılan bu hilelerin hedefi de insan sağlığı olduğuna göre, gıda sektöründeki bu haksızlığın ortadan kalması için en ağır cezai müeyyidenin uygulanması lazımdır.
Gıda meselesi çok önemli bir konudur. İnsanların beslenmeleri ve yaşamlarını sürdürebilmeleri için başvurdukları gıdalar; onların gerek vücut, gerek ruh sağlığını yakından ilgilendirdiği gibi insanların genetik yapılarını da olumsuz yönden etkileyecek; gelecek nesillerin ya yok olmasına ya da hastalıklı bir nesil yetişmesine vesile olacaktır.
Gıda üzerinde oynanan oyunlar yeni değildir. Bu süreç, AB süreci ile doğru orantılı olarak yayılmıştır. AB nin asıl amacının Müslüman-Türk Milletinin dini ve milli bütünlüğünü bozarak direncini kırmak ve gerek yer altı gerek yerüstü kaynaklarımızın üzerine çöreklenmek, kendi inançlarına göre kutsal sayılan bu toprakları elimizden almak olduğuna göre; bu toprakları elimizden almak için her türlü hileye başvurmaları gayet doğaldır. Bu toprakların Müslüman-Türk Milletinin elinden alınabilmesi için uygulanan siyasi, ekonomik ve kültürel planların yanında, insanların sağlığını da bozmak soğuk savaş taktiklerindendir. Sağlığı bozulmak istenen milletimiz beslenme konunda da sinsi planlara tâbi tutulmuştur. Bozuk ve hileli gıdalarla milletimizin birçok kalıcı hastalığın yanında kansere dahi yakalanma riski gün geçtikçe artmaktadır. Gıdalarımızın bu hale gelmesi, Türk Milletinin üzerinde uygulanmak isteyen oyunları anlamak isteyenlere yeter de artar bile… Görenedir görene, köre ne!
Toplumdaki bozulmanın gıda sektörüne yansıması, toplumun ne seviyeye geldiğini anlamak açısından çok önemlidir. İnsan sağılığını tehdit eden bu durumun adına rahatlıkla "gıda terörü" diyebiliriz. Terörün asıl gayesi insan hayatına kast etmek olduğuna göre, gıda konusunda yapılan bu hilelerin hedefi de insan sağlığı olduğuna göre, gıda sektöründeki bu haksızlığın ortadan kalması için en ağır cezai müeyyidenin uygulanması lazımdır.
Gıda meselesi çok önemli bir konudur. İnsanların beslenmeleri ve yaşamlarını sürdürebilmeleri için başvurdukları gıdalar; onların gerek vücut, gerek ruh sağlığını yakından ilgilendirdiği gibi insanların genetik yapılarını da olumsuz yönden etkileyecek; gelecek nesillerin ya yok olmasına ya da hastalıklı bir nesil yetişmesine vesile olacaktır.
Gıda üzerinde oynanan oyunlar yeni değildir. Bu süreç, AB süreci ile doğru orantılı olarak yayılmıştır. AB nin asıl amacının Müslüman-Türk Milletinin dini ve milli bütünlüğünü bozarak direncini kırmak ve gerek yer altı gerek yerüstü kaynaklarımızın üzerine çöreklenmek, kendi inançlarına göre kutsal sayılan bu toprakları elimizden almak olduğuna göre; bu toprakları elimizden almak için her türlü hileye başvurmaları gayet doğaldır. Bu toprakların Müslüman-Türk Milletinin elinden alınabilmesi için uygulanan siyasi, ekonomik ve kültürel planların yanında, insanların sağlığını da bozmak soğuk savaş taktiklerindendir. Sağlığı bozulmak istenen milletimiz beslenme konunda da sinsi planlara tâbi tutulmuştur. Bozuk ve hileli gıdalarla milletimizin birçok kalıcı hastalığın yanında kansere dahi yakalanma riski gün geçtikçe artmaktadır. Gıdalarımızın bu hale gelmesi, Türk Milletinin üzerinde uygulanmak isteyen oyunları anlamak isteyenlere yeter de artar bile… Görenedir görene, köre ne!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- İsrail vuruyor, dinli dinsiz bütün iktidarlar seyrediyor / 25.08.2025
- Kokuşmuş ve eskimiş siyasete mecbur değilsiniz / 24.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -18- / 23.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -17- / 22.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -16- / 21.08.2025
- BTP Gençlik kampı analizi -15- / 20.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -14- / 19.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -13- / 18.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -12- / 17.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -11- / 16.08.2025
- Kokuşmuş ve eskimiş siyasete mecbur değilsiniz / 24.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -18- / 23.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -17- / 22.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -16- / 21.08.2025
- BTP Gençlik kampı analizi -15- / 20.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -14- / 19.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -13- / 18.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -12- / 17.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -11- / 16.08.2025