Pandemi süresince gıda ve temizlik ürünlerindeki KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi ile enflasyonun daha da aşağı geleceğini ifade eden Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 'Pandemi boyunca vatandaşın en çok harcama yaptığı kalemler gıda ve temizlik ürünleri oldu. Pandemi devam ettiği sürece, gıda ürünlerindeki yüzde 8'lik ve temizlik malzemelerindeki yüzde 18'lik Katma Değer Vergisinin (KDV) oranının yüzde 1'e indirilmesi hem halkımızı rahatlatacak hem de enflasyonun aşağı inmesine sebep olacaktır' dedi.
07.09.2020 11:31:00
Gıda ürünleri ile temizlik malzemelerindeki KDV'nin düşürülmesiyle pandemi döneminde özellikle dar gelirli vatandaşların rahat bir nefes alacağını söyleyen Palandöken, 'Vatandaşın zaruri ihtiyaçları arasında başı çeken ve sofralardan eksik olmayan patates, soğan, domates gibi gıda ürünleri ile virüsten korunmak için kullanılan sabun, deterjan, kolonya, dezenfektan gibi temizlik malzemelerindeki KDV geçici süreyle kaldırılmalı ya da KDV oranı yüzde 1'e düşürülmeli. Gıda ürünleri ile hijyen sağlayan her türlü üründen bir süreliğine vergilerin kaldırılması başta dar gelirli vatandaşlar olmak üzere tüm kesimlere rahat bir nefes aldırır. Gıda ve temizlik ürünlerindeki vergiler kaldırılırsa vatandaşlar ve esnafımız korona virüsten daha iyi korunur. Bu konuda atılacak adım, üreticiden tüketiciye, sanayiciden esnafımıza kadar tüm kesimleri büyük oranda rahatlatır. KDV oranı aşağı çekilip maliyetlerin azaltılması fiyatları düşürürken enflasyon da düşüşe geçer. Başta dar gelirli vatandaşlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımızın alım gücü yükselir' diye konuştu.
'KDV'nin düşürülmesi enflasyonla mücadeleye destek olur'
Pandemi sürecinin ekonomiye olan olumsuz etkisinin azaltılması ve enflasyonun düşmesi için KDV oranının düşürülmesine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğunu belirten Palandöken, 'Özellikle korona virüsle mücadele ettiğimiz bu dönemde gıda ve temizlik ürünlerindeki KDV oranının düşürülmesine her zamankinden daha çok ihtiyaç var. KDV'nin düşürülmesi aynı zamanda enflasyonla mücadeleye de destek olur. KDV'nin düşürülmesi devleti zarara uğratmaz, aksine vergi gelirlerini artırır' şeklinde konuştu. İHA
Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı. Dron ile havadan görüntülenen merkez üssünde hasarın boyutu gözler önüne serildi.
19.04.2024 08:00:00 İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00 İhlas Haber Ajansı
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.
Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.
Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.
Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.
Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00 İhlas Haber Ajansı
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.
Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye
Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.
Olayın geçmişi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.
Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00 Ahmet Turan Yiğit
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.
Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.
Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.
Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.
Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.
Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?
Kaya Zeminler
Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.
Kılavuz Delme Zeminleri
Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.
Kompakt ve Sıkı Zeminler
Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.
Kumlu ve Kılıf Zeminler
Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.