Ege sahillerine vuran Suriyeli çocuğun cansız bedeni yüreklerimizi yaktı.Aynı acıyı geçen Ramazan ayı boyunca İsrail bombardımanı altında parçalanan Müslüman Filistinli yavruları ekranlarda seyrederken de duymuştuk.Bazıları bu sahnelere bakarak "neden hep İslam âlemi" diye soruyor.Büyük Ortadoğu Projesi'nin ve bugüne yansıyan uzantısı Arap Baharı'nın esasen İsrail'in Arz-ı Mev'ud hayaline giden yolun mihenk taşları olduğunu bu gazete sütunlarında defaatle okudunuz.Bu sebeple Yeni Mesaj okurları için "neden Müslüman dünyadan kan ve gözyaşı eksik olmuyor" sorusuna cevap hazırdır: Hıristiyan Batı için Mesih'in gelişi ile Arz-ı Mev'ud için hazırlanan İsrail'in menfaat birliği dikkate alındığında elbette tek hedef İslam dünyasıdır.Bugüne kadar Irak'ta, Afganistan'da, Arap Baharı ile Libya da, Mısır'da, Suriye'de bunların hazırlığından başka bir şey yapılmıyor.Son bilgilere göre, Avrupa'ya ulaşmak isteyen göçmenlerin % 60'dan fazlasını Suriyeliler oluşturuyor.Suriyeli mülteciler konusu da bu çerçevede değerlendirilmeli?İngiliz Financial Times gazetesi yazarı Martin Sandbu, 1 Eylül'de "Göçmen krizi ne olduğumuzu yansıtıyor" başlığı ile bir yazı kaleme aldı.Bu yazıda, 2. Dünya Savaşının sorumlusu Almanya'nın, bu sorumluluğundan kurtulmak için Suriyeli mültecilerin Avrupa'da ilk girdikleri ülkeye bakılmaksızın ülkede kalmasına izin vereceğinden bahsediliyor.AB'nin kuruluş felsefesinin, bir Hıristiyan birliği oluşturmak olduğu dikkate alındığında, birliğin lokomotifi Almanya'nın Müslüman Suriyelileri sadece 2. Dünya Savaşının mesuliyetinden kurtulmak için kabul etmesi çok saçma bir yorumdur.Kaldı ki Almanya, mültecileri ülkeye almak noktasında çok ağır şartlar ileri sürmektedir.Almanya'ya yaptığımız ziyaretlerde, Müslümanların yaşadığı zulme ve 3. sınıf insan muamelesine havaalanına ayak bastığımız andan itibaren şahit oluyoruz.Almanya, AB içinde serbest dolaşımı ve mültecileri kabulünü dindaşları veya Yahudiler için yapabilir ancak Müslüman dünyaya yeni başlayan bu kucak açış bizce hayra alamet değildir.Ülkede yaşayan Türklerin kuşaktan kuşağa ne kadar Almanlaştığı, inancından uzaklaştığı ve Türk örf adetlerine ters düşmeye başladığı düşünülürse, yine Müslümanlar üzerinde bir plan işlemektedir.Suriye işgalinin başında 23 milyon olan Suriye nüfusu, işgalle geçen 4 senenin ardından 17 milyona geriledi. 2,5 milyonu Türkiye'de olan Suriyeliler ülkelerini terk ediyorAvrupa'nın onlara kucak açması ise bizce büyük bir asimile hareketi için düğmeye basmak manasına geliyor.İsrail ve CIA'nın kurduğu IŞİD'in topraklarından zorla çıkardığı Müslümanları, Avrupa'da, sadece can tehdidi değil; inancını kaybetme tehlikesi de beklemektedir.Üstelik IŞİD tehlikesine karşı canını, namusunu, vatanını korumak için ölse şehit olabilir ama Avrupa'ya kaçar, yaşamaya devam eder ve inancını yitirirse, ahiretini mahveder?Bu tabloda, her şeye rağmen BOP'un eşbaşkanlığını yürüttüğünü gururla söylemeye devam edenlere oy verenlerin vebali çok büyüktür.Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir lider sizi ikaz etti, olacakları bir bir anlattı; kiminiz cübbeli hocaların fetvalarına inandınız; kiminiz paraya kandınız, kiminiz gerçekleşmeyecek hayallere aldandınız neticede ülkemiz işgale hazır bir hale geldi.Yetmedi, sınır ötemizdeki Müslüman kardeşlerimizin akan kanı, tarumar edilen vatanının, inancını yitirme endişesinin vebaline de bulaştınız.1 Kasım seçimlerinde de aynı gözü kapalı anlayışla oy verirseniz, sıra Türk vatanının işgali, Türk milletinin göç etmesindedir.Tarih boyunca Hıristiyan Batı için tek düşman görülen Türkler içinse, ikinci bir vatan yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018