Pir Muhammed Gencevi
Epey bir zaman sonra Merdekird köyü halkından bir kimse, çift sürerken Yassıboğa dolaşa dolaşa yanına yaklaşmıştı. Çiftçi Yassıboğa'yı yakalayıp çifte koştu. İkindi vaktine kadar çift sürdürdü. Sonra da salıverdi. Yassıboğa oradan kurtulunca, koşarak Şeyh Hazretlerinin bulunduğu yere geldi. Bu sırada çift süren köylünün eli ayağı tutmaz oldu ve yığılıp kaldı. Yakınında çift süren çiftçiler hadi gel artık köye dönelim diye çağırdıklarında; "Elim ayağım felç oldu. Halim perişandır" dedi. Çifçiler bu sözü üzerine başına toplandılar. "Daha şimdi çift sürüyordun sana ne oldu?" dediklerinde; "Şeyhin köyü tarafından bir semiz öküz geldi. Bu öküzü tutup çifte koştum. Bir müddet çift sürdüm sonra da salıverdim. O anda birdenbire elim ayağım tutmaz oldu" dedi. Bu sözleri dinleyen çifçiler arasından biri; "Herhalde Şeyh Hazretlerinin serbest bıraktığı öküzü çifte koşmuşsun. Bu sebeble başına belâ gelmiş!" dedi. Bu sırada Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri de mescidde ikindi namazını kıldıktan sonra, mescidin kapısında durdu. Bir de baktılar ki Yassıboğa koşarak ona doğru geldi. Bunun üzerine orada bulunanlara; "Yassıboğa'nın şikâyeti vardır. Çifte koşmuşlar gibi!" dedi.
Eli ayağı tutmaz olan çifçi ise durumun farkına varıp yanına bir miktar hediye alarak; "Beni Şeyh Hazretleri huzûruna götürünüz" dedi. Akrabâları ısrarı üzerine onu Şeyh Hazretlerinin huzûruna getirdiler. Özür dileyip affetmesini ve duâsını istedi. Şeyh Hazretleri affedip hayır duâ etti ve o anda çifçinin eli ayağı tutmaya başlayıp eski hâline döndü. Kalkıp yürüyerek köyüne gitti.
Pîr Muhammed Gencevî Hazretlerinin bir köpeği vardı. Evinin yanında belde halkı toplandığı zaman aralarında cünüp bir kimse bulunsa, köpek o kimsenin elbisesinin eteğinden tutup çekerek kalabalık arasından çıkarırdı. Bu kimse, cezâyı gerektiren günah işlese, o kimsenin de elbisesinden tutup yavaş yavaş çekerdi. Haram olan bir yiyecek önüne atılsa asla yemezdi.
Epey bir zaman sonra Merdekird köyü halkından bir kimse, çift sürerken Yassıboğa dolaşa dolaşa yanına yaklaşmıştı. Çiftçi Yassıboğa'yı yakalayıp çifte koştu. İkindi vaktine kadar çift sürdürdü. Sonra da salıverdi. Yassıboğa oradan kurtulunca, koşarak Şeyh Hazretlerinin bulunduğu yere geldi. Bu sırada çift süren köylünün eli ayağı tutmaz oldu ve yığılıp kaldı. Yakınında çift süren çiftçiler hadi gel artık köye dönelim diye çağırdıklarında; "Elim ayağım felç oldu. Halim perişandır" dedi. Çifçiler bu sözü üzerine başına toplandılar. "Daha şimdi çift sürüyordun sana ne oldu?" dediklerinde; "Şeyhin köyü tarafından bir semiz öküz geldi. Bu öküzü tutup çifte koştum. Bir müddet çift sürdüm sonra da salıverdim. O anda birdenbire elim ayağım tutmaz oldu" dedi. Bu sözleri dinleyen çifçiler arasından biri; "Herhalde Şeyh Hazretlerinin serbest bıraktığı öküzü çifte koşmuşsun. Bu sebeble başına belâ gelmiş!" dedi. Bu sırada Pîr Muhammed Gencevî Hazretleri de mescidde ikindi namazını kıldıktan sonra, mescidin kapısında durdu. Bir de baktılar ki Yassıboğa koşarak ona doğru geldi. Bunun üzerine orada bulunanlara; "Yassıboğa'nın şikâyeti vardır. Çifte koşmuşlar gibi!" dedi.
Eli ayağı tutmaz olan çifçi ise durumun farkına varıp yanına bir miktar hediye alarak; "Beni Şeyh Hazretleri huzûruna götürünüz" dedi. Akrabâları ısrarı üzerine onu Şeyh Hazretlerinin huzûruna getirdiler. Özür dileyip affetmesini ve duâsını istedi. Şeyh Hazretleri affedip hayır duâ etti ve o anda çifçinin eli ayağı tutmaya başlayıp eski hâline döndü. Kalkıp yürüyerek köyüne gitti.
Pîr Muhammed Gencevî Hazretlerinin bir köpeği vardı. Evinin yanında belde halkı toplandığı zaman aralarında cünüp bir kimse bulunsa, köpek o kimsenin elbisesinin eteğinden tutup çekerek kalabalık arasından çıkarırdı. Bu kimse, cezâyı gerektiren günah işlese, o kimsenin de elbisesinden tutup yavaş yavaş çekerdi. Haram olan bir yiyecek önüne atılsa asla yemezdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.