Yine Molla Ali babasından naklen şöyle anlatmıştır: Ashâb-ı Kirâm düşmanlarından bir grup, Şâh Tahmasb'ın yanında Pîr Muhammed Hazretlerinin aleyhinde çok şeyler söylediler. Karabağ'da bir sünnî kimse çıkmış o bölgenin halkı hediyelerini hep ona veriyorlar. Şeyh Sâfî evlâdına hediye gelmez oldu dediler. Bunun üzerine Şâh Tahmasb, Şeyh Hazretlerinin yanına getirmek için adamlarından bazılarını görevlendirdi. Pîr Muhammed Hazretleri kerâmetiyle bu kararı keşfedip; "Şâh Tahmasb bizi huzûruna götürmek için adam tâyin etti" dedi. Sonra bâzı dostlarıyla istişâre edip, onun adamları gelmeden önce kendisi gitmeye karar verdi. Talebelerinden bâzılarını da yanına alıp Kazvin şehrine gitti. Şahın ordusunda Şeyh Hazretlerini seven Ehl-i Sünnet îtikâdında meşhur bir kimse vardı. Şeyh Hazretleri Kazvin'e varınca, bu kimsenin çadırında misâfir oldu. Bu sırada şâhın onu getirmek için vâzifelendirdiği kimseler hazırlık yapıyor, atlarını nallattırıyorlardı. Misâfir olduğu kimse o askerlere haber yollayıp; "Gitmenize lüzum yok. Şeyh Hazretleri kendisi geldi" dedi. Gelip görüştüler ve onun bulunduğu çadırda misâfir kalmasına râzı oldular. Ertesi gün de Şah'a götürmek üzere bulunduğu çadırdan aldılar. Yolda giderken gören azılı düşmanlardan biri; "Şimdi Şah emreder ben de senin derini yüzerim, çarık yapıp ayağıma giyerim!" dedi. Pîr Muhammed Hazretleri bu azılı düşmana cevap olarak; "Allah-û Teâlânın dediği olur. Senin dediğin olmaz" buyurdu. Şah Tahmasb'ın yanına varınca, Şah adamlarına; "Doğurması yaklaşmış olan bir ineği bulup buraya getirin" dedi. İneği bulup getirdiler. Şah, önlerinde duran ineği göstererek, Şeyh Hazretlerine; "Bu ineğin buzağısı erkek mi dişi midir? Âlameti nedir?" diye sordu. Pîr Muhammed Hazretleri ineğe bakıp; "Allah-û Teâlâ bilir ki, bu ineğin buzağısı erkektir. Rengi siyah ve kuyruğunun ucu beyazdır" dedi.