Gördesli Makbule: Anadolu’nun cesur kızı
Kurtuluş Savaşı'nın isimsiz kahramanları arasında yer alan Gördesli Makbule, Türk milletinin bağımsızlık uğruna verdiği mücadelede cesaretiyle öne çıkan bir kadın figürdür
08.10.2025 12:43:00 / Güncelleme: 08.10.2025 12:45:55
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Onun hikâyesi, sadece bir savaşçının değil, aynı zamanda bir halkın direniş ruhunun sembolüdür.
Kökeni ve çocukluğu
Makbule Hanım, 1902 yılında Manisa'nın Gördes kasabasında dünyaya geldi. Babası Abdullah Efendi, annesi Zeliha Hanım'dır. Ailesi, bölgenin köklü ve saygın ailelerinden biri olarak tanınıyordu.
Küçük yaşlardan itibaren ata binmeyi, silah kullanmayı ve avcılığı öğrenmişti. Bu yetenekleri, ileride onun bir mücahide olarak sahneye çıkmasında belirleyici oldu. Çevresinde "Asker Makbule" lakabıyla anılması, onun savaşçı ruhunun erken yaşta fark edildiğini gösterir.

Kuvay-ı Milliye'ye katılışı
I. Dünya Savaşı sonrasında Anadolu'nun işgale uğramasıyla birlikte Gördes ve çevresinde direniş hareketleri başladı. Makbule, bu direnişe aktif olarak katıldı. Özellikle Parti Pehlivan ve Halil Efe gibi yerel direniş liderlerinin oluşturduğu çetelere destek verdi.
1921 yılında Halil Efe ile evlenerek hem hayatını hem de mücadelesini onunla birleştirdi. Düğünleri, Demirci Kaymakamlığı'nın avlusunda yapılmıştı—bu bile dönemin olağanüstü koşullarında bir direniş sembolüydü.

Mücadele ve şehadeti
Makbule Hanım, eşiyle birlikte Akıncı Birlikleri'ne katılarak Yunan işgaline karşı savaşmaya başladı. Özellikle Gördes, Demirci, Simav ve Sındırgı hattında düşmana karşı düzenlenen baskınlarda aktif rol aldı.
16 Mart 1922 tarihinde, Manisa'nın Akhisar ilçesine bağlı Akkocalı Köyü civarındaki Kocayayla mevkiinde düzenlenen bir baskında, müfrezesiyle birlikte çatışmaya girdi. Bu çatışmada başından vurularak şehit düştü. Henüz 20 yaşındaydı.

Mirası ve anısı
Gördesli Makbule'nin mezarı, şehit düştüğü Kocayayla'da yer almaktadır. Bugün onun adı, sadece bir kahraman olarak değil, aynı zamanda Anadolu kadınının direniş gücünün bir simgesi olarak yaşatılmaktadır. Cesareti, fedakârlığı ve vatan sevgisi, tarih kitaplarında yer bulmasa da halkın gönlünde derin izler bırakmıştır.
Makbule Hanım'ın hikâyesi, "kadınlar cephe gerisindedir" algısını yıkan bir direniş destanıdır. O, silahını kuşanıp cepheye koşan, vatanı için gözünü kırpmadan canını veren bir Anadolu kadınıydı. Onun gibi nice isimsiz kahraman sayesinde bugün özgür bir ülkede yaşıyoruz.
Kökeni ve çocukluğu
Makbule Hanım, 1902 yılında Manisa'nın Gördes kasabasında dünyaya geldi. Babası Abdullah Efendi, annesi Zeliha Hanım'dır. Ailesi, bölgenin köklü ve saygın ailelerinden biri olarak tanınıyordu.
Küçük yaşlardan itibaren ata binmeyi, silah kullanmayı ve avcılığı öğrenmişti. Bu yetenekleri, ileride onun bir mücahide olarak sahneye çıkmasında belirleyici oldu. Çevresinde "Asker Makbule" lakabıyla anılması, onun savaşçı ruhunun erken yaşta fark edildiğini gösterir.

Kuvay-ı Milliye'ye katılışı
I. Dünya Savaşı sonrasında Anadolu'nun işgale uğramasıyla birlikte Gördes ve çevresinde direniş hareketleri başladı. Makbule, bu direnişe aktif olarak katıldı. Özellikle Parti Pehlivan ve Halil Efe gibi yerel direniş liderlerinin oluşturduğu çetelere destek verdi.
1921 yılında Halil Efe ile evlenerek hem hayatını hem de mücadelesini onunla birleştirdi. Düğünleri, Demirci Kaymakamlığı'nın avlusunda yapılmıştı—bu bile dönemin olağanüstü koşullarında bir direniş sembolüydü.

Mücadele ve şehadeti
Makbule Hanım, eşiyle birlikte Akıncı Birlikleri'ne katılarak Yunan işgaline karşı savaşmaya başladı. Özellikle Gördes, Demirci, Simav ve Sındırgı hattında düşmana karşı düzenlenen baskınlarda aktif rol aldı.
16 Mart 1922 tarihinde, Manisa'nın Akhisar ilçesine bağlı Akkocalı Köyü civarındaki Kocayayla mevkiinde düzenlenen bir baskında, müfrezesiyle birlikte çatışmaya girdi. Bu çatışmada başından vurularak şehit düştü. Henüz 20 yaşındaydı.

Mirası ve anısı
Gördesli Makbule'nin mezarı, şehit düştüğü Kocayayla'da yer almaktadır. Bugün onun adı, sadece bir kahraman olarak değil, aynı zamanda Anadolu kadınının direniş gücünün bir simgesi olarak yaşatılmaktadır. Cesareti, fedakârlığı ve vatan sevgisi, tarih kitaplarında yer bulmasa da halkın gönlünde derin izler bırakmıştır.
Makbule Hanım'ın hikâyesi, "kadınlar cephe gerisindedir" algısını yıkan bir direniş destanıdır. O, silahını kuşanıp cepheye koşan, vatanı için gözünü kırpmadan canını veren bir Anadolu kadınıydı. Onun gibi nice isimsiz kahraman sayesinde bugün özgür bir ülkede yaşıyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.