Görgü tanığı Kongre baskınını anlatıyor
Amerikalı gazeteci ve siyaset yorumcusu Jamie Stiehm, Başkan Trump'ın taraftarlarının bastığı sırada Kongre binasındaydı. Stiehm, "Demokrasinin kutsal evi ateş altındaydı. Polis ne olduğunu bilmiyor gibiydi. Koordine değillerdi" dedi.
07.01.2021 18:07:00





Amerikalı gazeteci ve siyaset yorumcusu Jamie Stiehm, Başkan Trump'ın taraftarlarının bastığı sırada Kongre binasındaydı. Stiehm, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Kız kardeşime daha önce 'bugün burada kötü birşeyler olacak. Ne bilmiyorum ama kötü bir şeyler olacak' demiştim. Kongre binasının dışında, Trump'un bir grup çok taşkın taraftarıyla karşılaştım. Hepsi bayraklar sallıyor ve ona bağlılıklarını bildiriyordu. Belanın yaklaşmakta olduğuna dair bir his vardı içimde. Temsilciler Meclisi binasının basın bölümüne girdim. Hepimize orada birer koltuk verilmişti ve aşağıda normale kıyasla ağırbaşlı geçen oturumu izliyorduk.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi tokmağına başvuruyor, konuşmacıları beş dakikalık süre sınırı içinde tutuyordu. İkinci saate girerken, birdenbire cam ve ların kırıldığını duyduk. Hava sisleniyordu. Kongre Polisi'nden yapılan duyuruda 'bir kişi binaya girdi'" denildi. Herkes etrafına baktı, sonra işler normale döndü. Ama bundan sonra duyurular bir biri ardına geldi ve giderek acilleşiyordu.
Ünlü mermer kubbenin altına geldiklerini duyurdular. Demokrasinin kutsal evi ateş altındaydı. Polis ne olduğunu bilmiyor gibiydi. Koordine değillerdi. Salonun kapılarını kilitlediler ama aynı zamanda bizden salonu tahliye etmemizi istediler. Yani, bir panik havası vardı. 'Kongre polisi binanın kontrolünü kaybetti, her şey olabilir' havası vardı. 11 Eylül 2001'deki saldırıları düşünürseniz, o zaman düşen ve hedefini bulmayan bir uçak vardı. O hedef de Kongre binasıydı. Bunu düşündük. Silah sesleri duyuldu, itiş kakış oldu. Korkulukların altından sürünmek zorunda kaldık. Kıyafetim buna uygun değildi. Resmi bir toplantıya geldiklerinden, birçok kadın şık elbiseler, yüksek topuklu ayakkabılar giymişti."
"Kız kardeşime daha önce 'bugün burada kötü birşeyler olacak. Ne bilmiyorum ama kötü bir şeyler olacak' demiştim. Kongre binasının dışında, Trump'un bir grup çok taşkın taraftarıyla karşılaştım. Hepsi bayraklar sallıyor ve ona bağlılıklarını bildiriyordu. Belanın yaklaşmakta olduğuna dair bir his vardı içimde. Temsilciler Meclisi binasının basın bölümüne girdim. Hepimize orada birer koltuk verilmişti ve aşağıda normale kıyasla ağırbaşlı geçen oturumu izliyorduk.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi tokmağına başvuruyor, konuşmacıları beş dakikalık süre sınırı içinde tutuyordu. İkinci saate girerken, birdenbire cam ve ların kırıldığını duyduk. Hava sisleniyordu. Kongre Polisi'nden yapılan duyuruda 'bir kişi binaya girdi'" denildi. Herkes etrafına baktı, sonra işler normale döndü. Ama bundan sonra duyurular bir biri ardına geldi ve giderek acilleşiyordu.
Ünlü mermer kubbenin altına geldiklerini duyurdular. Demokrasinin kutsal evi ateş altındaydı. Polis ne olduğunu bilmiyor gibiydi. Koordine değillerdi. Salonun kapılarını kilitlediler ama aynı zamanda bizden salonu tahliye etmemizi istediler. Yani, bir panik havası vardı. 'Kongre polisi binanın kontrolünü kaybetti, her şey olabilir' havası vardı. 11 Eylül 2001'deki saldırıları düşünürseniz, o zaman düşen ve hedefini bulmayan bir uçak vardı. O hedef de Kongre binasıydı. Bunu düşündük. Silah sesleri duyuldu, itiş kakış oldu. Korkulukların altından sürünmek zorunda kaldık. Kıyafetim buna uygun değildi. Resmi bir toplantıya geldiklerinden, birçok kadın şık elbiseler, yüksek topuklu ayakkabılar giymişti."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.