Amerika, Almanya'yı istihbarat maksatlı dinlemiş; Almanya, Türkiye'yi dinliyormuş, içeride ise kim kimi dinliyor sürekli gündem konumuz. Niçin dinledin demek yeter mi, yapılması gereken dinlemenin engellenmesidir. Telekom'u yabancılara satacaksınız, GSM operatörlerini yabancılara peşkeş çekeceksiniz, sonra da kalkıp bizi dinliyorlar diye kamuoyu oluşturacaksınız; bu ancak bir algı yönetimi olur. * * *Ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerde tam teslimiyet yoktur. Her ülke kendi geleceğini garantiye almak ister. Kendisi için tehdit teşkil edecek faaliyetlerden haberdar olmak ister. İşte devletlerin istihbarat dinlemeleri de bu kabildendir. Yok stratejik ortaktı, yok müttefikti bunlar sadece sözde kalır. Nitekim bunun örnekleri pek çoktur. Daha geçtiğimiz günlerde ABD'nin, bizzat Alman şansölyesi Merkel'in cep telefonunu dinlediği kamuoyuna yansıdı. * * *Adı başbakan adayı olarak geçen dışişleri bakanı Davutoğlu müttefik iki ülkenin birbirine yönelik istihbarat takibinin kabul edilemeyeceğini söylüyor. Davutoğlu yine teorik konuşuyor. Maalesef diplomasi de teorik ve pratik çok zaman örtüşmüyor. Stratejik derinlik ve sıfır sorun felsefesi ile çıkış yapan Davutoğlu'nun idaresindeki dış politikamızın nasıl yerlerde süründüğü ortada. Almanya, Türkiye'yi dinlemiş dendiğinde cevaben sadece Almanya mı dinliyor demek gerekir. Örnek verelim, İncirlikteki ve Kürecikteki yabancı üslerde sadece komşu ülkelerin mi dinlendiğini zannediyorsunuz. Elbette ülkemiz de, dinlenme kapsamı içindedir. Bir adım daha atarsak sadece dinleniyor mu, peki bunun operasyon ayağına ne demeli. Bütün bunlar bilinmeyenler değil sadece bilinmezden gelinen konulardır. * * *Çok öteye gitmeye gerek yok, güneydoğu illerine gidin ve sıradan vatandaşa sorun CIA'nın, Mossad'ın ve diğer istihbarat teşkilatlarının nerelerde konuşlandıklarını size göstereceklerdir. Sınırları kevgire dönmüş bir ülke teknik güvenliğini nasıl temin edebilir ki... Hem şunu da çok iyi bilmek gerekir, uluslararası güçlerin operasyon sahası haline gelen Türkiye'nin dinlenme sebebi, kimin eli kimin cebinde anlayabilmek içindir bu böyle biline!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Türkiye için vakit kaybetmeden Afet Yönetimi Bakanlığı kurulmalı / 06.05.2025
- 40 milyar dolarla ne yapabilirdik? / 05.05.2025
- 1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir? / 04.05.2025
- Çocuklar yaşarsa millet yaşar / 29.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- 40 milyar dolarla ne yapabilirdik? / 05.05.2025
- 1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir? / 04.05.2025
- Çocuklar yaşarsa millet yaşar / 29.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025