Dün ne olmuştu, bugün neler oluyor ve bugün olanlar yarınımızı, yarınlarımızı nasıl etkileyecek?
Bütün bu soruların ve benzerlerinin cevaplarını, doğru cevaplarını bulma noktasında hummalı bir çalışma içinde olmak borcundayız.
'Dünden bize ne, geçen geçmiştir' deme lüksümüz yoktur, çünkü dünden bugüne ertelenen, dünden bugüne aktarılan yığın yığın problemler günümüzü işgal ettiği gibi her birinin yarınlara da sarkma ihtimali her zaman vardır.
Dünden bugüne aktarılan, çoğunu kucağımızda bulduğumuz dertler ve problemler için biz nasıl ki; 'keşke bizden önceki nesiller bunları halletseydi de bize intikal etmeseydiler' diyorsak, aynısını bizden sonraki nesillerimizden, torunlarımızdan bizler de duyacağız.
Öyle problemler var ki, mesela dün çözülmeye uğraşılsaydı belki, daha az masrafla ve aylar içinde çözülecekti ama ertelene ertelene kar topu gibi büyüdüğü için bugün yıllarımızı alıyor ve adeta bir servet harcamak gerekiyor.
Düşünen, düşünmeyi düşünen, düşünce üretme gayretinde olan herkes, bugün bizim ufkumuzu karartan zifiri karanlıklar için gücü nispetinde bir mum yakmalı ve yarınların aydınlığı için bir nebze de olsa katkı sunmalıdır.
Bugünü okumak, bugün olanları anlamak elbette dünü doğru okumaktan geçiyor.
Nice gelişmelere şahit oluyoruz ve geriye doğru fikri takipte bulunuyor ve hayretle görüyoruz ki, bugünümüzü mutlak etkileyen hadiselerin temeli yıllar evvel filanca gazetenin falan manşetiyle atılmış ve manşetlerin atıldığı o günlerde fark edilip tedbir alınsaymış bugünkü tatsız hadiseler cereyan etmeyecekmiş.
Bugün kucağımızda bulduğumuz, bir çoğunu çözmeye çalışırken adeta içinden çıkılmaz bir hal alan nice problemler var ki, dün olup-bitenleri doğru okuyamamaktan üremiş ve türemiş dertlerdir, problemlerdir.
Her zaman olduğu gibi bugün de, günü doğru okumak, gündemin nabzını tutmak ve yarınlara aktarılacak olan dertleri mümkün olan en aza indirmek her birimizin boynumuzun borcudur.
Farkında olsak da olmasak da torunlarımıza böyle bir borcumuz var, üstüne üstlük torunlarını gırtlağına kadar borçlandırmış ve onların geleceğinden yiyen bir kuşağın temsilcileriyiz.
İşin aslı; günü, gündemi doğru okuyamayan ve gerekli tedbirleri alamayan nesillerin ve ülkelerin canına okuyorlar, fark edildiğinde de iş işten geçmiş oluyor.
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024