logo
25 NİSAN 2024

Gürüz'ün TSK ziyareti onay görmüyor

17.09.2003 00:00:00
YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün geçtiğimiz hafta Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ı ziyaret etmesi ve Yalman'ın görüşmede "YÖK Yasa Taslağına karşı tepkinizi üniversitelerin açılışlarında koyun" şeklinde öneride bulunması köşe yazarlarınca tartışılmaya devam ediyor.

Yazarların tamamına yakını, Gürüz'ün YÖK Yasa Tasalğı'na karşı Genelkurmay'dan destek aramasını "hayra alamet bir gelişme" olarak değerlendirmiyor. Öte yandan, TSK'nin demokratik teamülleri aşarak üniversitelere müdahele etmesi de tasvip edilmiyor. Bu çerçevede şu görüşü öne çıkartmak mümkün: "Nasıl ki siyasetin üniversitelere karışması arzu edilmiyorsa, TSK'nin da bu kuruluşlara müdahele etmesi kabul edilemez."

Gelişmeye ilişkin 4 köşe yazarından görüşleri aktarıyoruz şimdi. Yazarların altında yer alan başlıklar bize ait...

İSMET BERKAN-RADİKAL

TSK'nın taslakla bu şekilde ilgilenmesi doğal değil

"Yüksek Öğrenim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz ile beraberindeki bazı rektörlerin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman tarafından davet edilmeleri pek hoş bir görüntü değildi. Tam da YÖK Yasası değişikliği tartışmalarının ortasına denk gelen bu görüşme beklendiği gibi bazı eleştirilere yol açtı ama unutulmaya da yüz tuttu.

Daha doğrusu tam unutulmaya yüz tutmuştu ki, Genelkurmay Genel Sekreterliği'nden yapılan bir yazılı açıklama tartışmayı yeniden

alevlendirdi ve genişletti.

Genelkurmay'a göre Kara Kuvvetleri Komutanı'nın yaptığı bu görüşme

Genelkurmay'ın bilgisi dahilinde ve onayıyla yapılmıştı, ayrıca 'bünyesinde 21 yükseköğrenim kurumunu barındıran' TSK'nın eğitim meseleleriyle ilgilenmesi doğaldı.

Kimse kusura bakmasın ama hayır, TSK'nın YÖK yasa değişikliği tartışmalarıyla bu biçimde ilgilenmesi doğal değildir.

Bakın, gerek Kara Kuvvetleri Komutanı'nın yaptığı görüşme ve gerekse Genelkurmay'ın yazılı açıklaması sonrası demokratik ortamda yürütülen tartışmanın doğası tepeden tırnağa değişti.

Ortada gayet medeni ölçülerde devam eden ve bir sonuç alınabilecekmiş gibi duran bir tartışma var. Bu amaçla Üniversitelerarası Kurul hükümetin tasarısına karşı bir tasarı hazırlama kararı aldı, hükümet de onu beklemekten yana.

Bu amaçla Türkiye üniversitelerindeki 80 bin öğretim elemanından görüş alınacağını bizzat YÖK Başkanı açıkladı.

Hükümetin tasarısına muhalefet partisi karşı, basın karşı, üniversiteler karşı, diğer siyasi partiler karşı...

Bu, son derece sağlıklı bir demokratik ortamı gösteriyor. Bir demokraside bu denli hayati bir yasa nasıl yapılırsa, nasıl tartışılırsa Türkiye de öyle yapıyordu. Taa ki işin içine asker girene kadar.

Şimdi birdenbire tartışmanın doğası değişti. Şimdi konu ansızın hükümetle asker arasında bir bilek güreşinin aday konularından biri haline geldi. Hükümet yasayı değiştirse bir türlü, geri çekilse bir türlü...

Oysa o yazılı açıklama olmasaydı."

MURAT YETKİN-RADİKAL

Irak'a asker göndermeyi hükümete bırakan TSK,

eğitime nasıl el atar?

"Tartışma üniversite bünyesindeki görüş ayrılığını da su yüzüne çıkardı. Gürüz'le birlikte Yalman'a gidenler arasında olan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, komutana gitmelerinin ne yadırganacak, ne de büyütülecek bir yanı olduğu görüşünde. YÖK Genel Kurulu üyesi Prof. Dr. Ülkü Arzak ise, tam tersine, temasın normal olmadığını, bu görüşme öncesinde diğer YÖK üyelerinin dahi görüşünün alınmadığını söylüyor. Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kadri Erdin de Gürüz'ü bu nedenle eleştirenler arasında.

Bu tartışmada tehlikeli bir yan var.

O da Genelkurmay açıklamasının son bölümünde dikkat çekilen konuyla ilgili. Cümle şöyle: "TSK, Anayasamızın 42'inci maddesinde de açıkça ifade edildiği gibi 'Türkiye'de eğitim ve öğretim Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır' ilkesini yürekten benimsemektedir."

Tehlike, bu cümlenin Gürüz ve sekiz rektörün Yalman'a gitmesini eleştiren ya da tartışan herkesin, sanki Anayasa'nın 42'nci maddesine, eğitimin Atatürk ilkeleri, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre yapılmasına karşı olduğu şeklinde yorumlanmasıdır. Mevcut YÖK Yasası, YÖK yönetimi ve onun uygulamalarına ilişkin her eleştirinin sanki laik Cumhuriyet ve demokratik rejime karşı işlenmiş bir Anayasa suçu imiş gibi değerlendirilmesidir. Asli görevi arasında olan Irak'a asker gönderme gibi hayati bir konuda kararı hükümete bırakma olgunluğunda olan TSK'nın eğitim politikasını hükümetin elinden alma gibi bir niyeti olduğunu kimse öne sürecek durumda değil."

TAHA AKYOL-MİLLİYET

Üniversitelere asker de karışmasın!

ASKER YÖK'e niye karışır? Şu kadar askeri okul olduğu için değil, irtica endişesinden dolayı...

Onun için Komutan (Aytaç Yalman) diyor ki:

"Üniversite açılışlarında mesaj verin!"

Ama komutanın istediği klasik "mesaj", toplumun sadece bir kesiminin görüşüdür. Akademik camiada bile çok farklı görüşler var.

Üstelik akademik camia ve onu temsilen Üniversitelerarası Kurul uzlaşma yanlısı, tamamen 'serbest' bir üniversite yanlısı! Sadece iktidarın değil, 'devlet'in de karışmayacağı bir YÖK yanlısı...

Marjinal irticai gruplar yok mu? Var elbette... Ama, şehirleşmenin, ticarileşmenin, eğitimin, dışa açılmanın, bir kelimeyle orta sınıfın bu kadar geliştiği, türbanın bir orta sınıflaşma simgesine dönüştüğü bir ülkede hiç irtica "tehlike" haline gelebilir mi?!

Bunun cevabını tarihî metinlerde bulamayız. Cumhuriyet'in 'cumhur'u tanıması, yani devletin milleti doğru teşhis etmesi gerekir: Bu da eğitim, şehirleşme, ticarileşme gibi süreçlere ilişkin sosyal bilimsel araştırmalarla mümkün olur.

Bunu kim yapacak? Üniversite! Siyasi iktidarın da, MGK'nın da etki altına alamayacağı, akademik dünyanın çoğulculuğuna sahip bir üniversite...

Bırakınız, öyle bir üniversite olsun...

YALÇIN DO?AN-HÜRRİYET

YÖK sıkışınca askerden yardım istedi!..

"Yaklaşık kırk sayfa. Genelkurmay Başkanlığı, YÖK tasarısıyla ilgili eleştirilerini kırk sayfada topluyor ve Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderiyor.

Asker ve YÖK tasarısı?.. Bir çiçekçi ile astronot olmak arasında ne kadar ilgi varsa, askerle üniversite tasarısı arasında da o kadar ilişki var!.. Ancak, askeri konuya dahil eden, ne yazık ki, siviller. Üstelik, başta YÖK Başkanı, bazı rektörler.

Geçen hafta YÖK Başkanı ile bazı rektörler Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından davet ediliyor. Görüşmede YÖK Başkanı Kemal Gürüz, komutandan YÖK tasarısını engellemek konusunda destek istiyor. Komutan da, destek sözü veriyor.

Sıkıştığını hissettiği anda, askere sığınmak, askere şikayet etmek!. Akademik anlayış açısından yüz karası. Üniversite özerkliği açısından vahim!.. Sivil mantığın iflası!..

Siz hiç duyuyor musunuz?.. Fransa, İtalya, Almanya, İrlanda, Portekiz, İsveç, herhangi bir AB ülkesinde, bir kuvvet komutanının, o ülke hükümetinin hazırladığı üniversite tasarısı hakkında bilgi almak üzere, bazı rektörleri davet ettiğini ve makamında görüştüğünü?..

Ama, Türkiye'de bu olağan!.. YÖK Başkanı ve üniversite yönetimleri, askerle hiç ilgisi bulunmayan bir tasarı için, askerin kapısını çalıyor. Batı'da, böyle bir konuda ne askerin kapısını çalan var, ne de bir komutan, bu konuda üniversite yönetimlerini kabul ediyor.

Sonra da, gelsin AB'ye uyum paketleri, demokrasi manzumeleri!..

Askerlerin Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderdiği kırk sayfalık görüşte:

* Üniversiteler siyasallaşmasın.

* Üniversiteler siyasal baskı altında tutulmasın.

* Üniversiteler dogmadan arınsın.

* Yeni üniversiteler ülke ihtiyaçlarına göre kurulsun.

* Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçları göz önünde bulundurulsun.

Kimsenin itiraz edemeyeceği bu ve benzeri görüşler. Ama, askere devreye sokarak, asker üzerinden hükümete sopa göstermek!..

Ah, biz siviller!..

Ah, siz hocalarımız!..."m
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.